Güncelleme Tarihi:
Kalp hastalıkları yetişkinlere ve hatta yaşı ilerlemiş kişilere özgü bir hastalık olarak düşünülse de bugün dünya üzerinde her yıl bir milyon bebek doğumsal kalp hastası olarak dünyaya geliyor. Ülkemizde ise her yıl yaklaşık 15 milyon bebekte kalp hastalıkları tespit ediliyor. Genel olarak tansiyon düşüklüğü ve kan dolaşımının bozulması olarak kendini belli eden kalp hastalıkları, bazı durumlarda kalpte ‘üfürüm’ duyulmasıyla ortaya çıkar.
Bebeklerde 200’e yakın kalp hastalığı mevcuttur. Kalbin odacıkları arasındaki delikler ve kalp kapakçıklarındaki bozukluklar ve karıncık ile kulakçıkların gelişim bozuklukları olmak üzere çok sayıda kalp problemi çeşitli belirtilerle ortaya çıkıyor. Bunlar;
• Dudak ve dilde morarma,
• Tırnak diplerinde morarma,
• Nefes almada zorlanma,
• Sık sık solunum yolu hastalığı geçirme,
• Çabuk yorulma,
• Emmeyi reddetme,
• Emerken çabuk yorulma,
• Sık nefes alma,
• Kilo kaybetme,
• İştahta azalma,
• Kilo alamama,
• Aşırı terleme.
Bebeklerde kalp hastalığının en önemli belirtilerinden biri de bebeğin çabuk yorulmasıdır. Kalp hastalığıyla doğan bir bebek genellikle emerken zorlanma yaşar. İyi ememez ya da emerken nefes nefese kalır. Hatta bazen emerken alnında ter damlaları görülür. En fazla 10 dakika boyunca emebilen bebeklerde nefes alırken bile zorlanma gözlemlenir. Bu durumu fark eden ebeveynlerin mutlaka doktora başvurması gerekir.
Bebeklerde kalp hastalığının ortaya çıkmasında birçok farklı neden etkin bir rol oynuyor. Genetik faktörlerin yanı sıra akraba evlilikleri ve hamilelik döneminde geçirilen ağır viral enfeksiyonlar da bebeklerde kalp hastalığının gelişmesine neden olabilir. Ancak yapılan bazı yanlışlar bile bile bu duruma davetiye çıkarır. Bunlar sigara ve alkoldür. Özellikle sigara tüketimi bebeklerde kalbin normal gelişimini engelleyerek anomalilerin ortaya çıkmasına sebep olur. Alkol ise bebeklerde kalp deliğine yol açıyor. Ayrıca;
• Bazı ilaçlar,
•Radyasyon ve röntgen ışınlarına maruz kalmak,
• Diyabet hastası olmak,
Bebeklerde kalp hastalıklarının tespiti anne karnındayken başlıyor. Yapılan incelemelerde anne karnındaki bebeklerde herhangi bir kalp sorunu gözlemleniyorsa bebek doğana kadar yakın takip altında tutuluyor. Doğumdan sonra ise hastalığın çeşidi ve evresine göre çeşitli tedavi yöntemleri uygulanıyor. Bu noktada kapalı kalp ameliyatları, minimal invaziv operasyonlar, robotik cerrahi ve kateter yoluyla ameliyatsız tedaviler yapılabiliyor.