Güncelleme Tarihi:
Biz anneler için gebelikte başlayan “Acaba sütüm gelecek mi? Bebeğimi emzirebilecek miyim?”' kaygısı, bebeğimiz biraz büyüdükten sonra da “Sütten nasıl keseceğim?” kaygısına dönüşebilir.
Anne ile bebeğin fiziksel bağlanması anne rahmine düşüp göbek kordonunu oluşturacak ilk birkaç hücre ile başlıyor ve doğum sonrası emzirme ile farklı bir boyut kazanıp devam ediyor. Bu güçlü fiziksel bağlanma beraberinde duygusal bağlanmayı da getirdiği için çoğu defa emzirme sürecinin bitecek olması annede sanki anneliğinden bir şeyler yitip gidecekmiş gibi bir hüzne sebep olabiliyor. Dönemlerden oluşan bu yaşam yolculuğunda emzirmenin de bir süreç olduğu, zamanı geldiğinde anne ve bebeğin emzirme ve emme eylemi ile hafızalarda tadı kalacak şekilde vedalaşabilmesi de gerekir.
Hayatımızın pek çok alanında aktif yer tutan inanç sitemleri olan dinler ve sağlık ötürü denilebilecek tıp akademileri çoğunlukla ilk 6 ayı sadece anne sütü olmak üzere 2 yaş civarlarına kadar emzirmeyi tavsiye etmektedir. Ben de mesleki tecrübelerim ve eğitimim ışığında hiçbir çocuğun anne sütünden mahrum kalmamasından yanayım ancak 2 yaş civarlarında anne ve bebeğe uygun zaman diliminde emzirmenin bitirilmesi taraftarıyım. Zaman zaman sosyal medyada “Anne sütü çok faydalıdır, gerekirse ilkokula kadar hatta daha ötesi emzirilmelidir” gibi yaklaşımlarını hem annenin hem de bebeğin ruhsal ve bedensel sağlığına uygun olabileceğini düşünmüyorum.
Eğer bebek bu döneminde kendi isteği ile daha az emmeye, memeyi sormamaya başlar ise siz de süreci destekleyin ve aklına getirmeyin. Bu anne ve bebek için en kolay olanıdır. Maalesef her zaman bu kadar kolay olmayabiliyor ve çocuk büyüdükçe daha da sık emmek, memeden hiç uzak kalmamak isteyebiliyor. Eğer anne olarak sütten kesmeye kesin karar vermişseniz basit cümlelerle bir süre sonra memede süt biteceğini çocuğa anlatın. Sonraki süreçte emme aralarını olabildiğince açmaya çalışın. Bu dönem muhtemelen birkaç hafta sürecektir. Kesin kararınızı verdiğiniz zaman gün belirleyin ve o gün hoş bir memeye ''bay bay'' partisi düzenleyin. Çocuklar da erişkinler gibi neden-sonuç ilişkisine önem verirler ve istediğinde biz ''bay bay'' yaptık yeterli bir açıklama olabilecektir. Bu süreçte size eşlik edecek olan başta baba olmak üzere diğer aile bireylerinden mutlaka destek alın. Elbette ilk günler sık sık soracaktır, hatta belki ağlayacaktır. Ağlamanın bedensel ve ruhsal alanda bir toksin atma metodu olduğunu unutmayın. Ağlayan çocuğunuza sık sık sarılın meme olmasa bile yanında olduğunuzu hissettirin. Bu yaklaşımla birkaç gün içinde sormaları bitecek ve durumu kabul edecektir. Ağladığı için süreci yarım bırakırsanız bir dahaki deneme çok daha zor olacaktır.
Annenin tatile çıkıp çocuğu başka bir aile büyüğüne bırakması ile olan memeden kesmek, çocukta terk edilme anksiyetesi oluşturabilir.
Meme ucuna sabır taşı, kekik yağı, acı biber ya da salça sürmek, ''yara oldu'' diyerek bant yapıştırmak gibi davranışlar çocuğun güven duygusunu zedeler.
Memeyi bıraktırırken biberon ile süte başlamak. Gece uyandığında biberon ile besleme, gereksiz kalori, diş çürükleri, ve reflüye neden olabileceği gibi ayrıca daha sonra da biberondan vazgeçirmek ayrı bir çabaya neden olacaktır.