Güncelleme Tarihi:
Halk arasında genellikle sivilce olarak tanımlanan akne, yaygın görülen bir tür deri hastalığı. Genç ve erişkinlerde daha sık görülen bu hastalık, genelde önemli bir sağlık problemi olarak görülmüyor. Ancak bazı durumlarda basit bir sivilce olarak görülen bir kızarıklık kanserin belirtisi olabilir.
Geçtiğimiz günlerde New York Post’a açıklamalarda bulunan Dermatoloji Uzmanı Dr. Fatima Fahs “Son zamanlarda hastalar ofisime gelip aylardır geçmeyen sivilcelerinin olduğunu söylüyor. Bu hiç normal değil. Çoğuna ise ne yazık ki ‘bazal hücreli karsinom’ teşhisi koyuyoruz. Bu durum basit bir sivilce olarak kendini gösteriyor ama aslında ciddi bir cilt kanseri türü…” ifadelerini kullandı.
Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğum Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Aslı Tatlıparmak ise “Bazal hücreli karsinom (BHK), dünya genelinde en yaygın görülen deri kanseri türü. Güneş maruziyetinin fazla olduğu bölgelerde daha yaygın olmak üzere, yıllık milyonlarca vaka ile karşı karşıyayız” dedi.
Amerika Birleşik Devletleri'nde her yıl yaklaşık 3 milyon insana bazal hücreli karsinom teşhisi konduğunun altını çizen Doç. Dr. Tatlıparmak, “Avustralya gibi güneş ışığının çok yoğun olduğu ülkelerde bu oran daha da yüksek. Türkiye'de de güneşe maruz kalma ve açık ten faktörleri göz önünde bulundurulduğunda, BHK oldukça yaygın. Hatta sıklığı artıyor. Ancak kesin istatistik bilgisi henüz bulunmuyor” ifadelerini kullandı.
Bu kanser türünün genellikle yavaş büyüyen bir tümör olduğuna değinen Doç. Dr. Aslı Tatlıparmak, sorunun oluşumunda etkili olan yedi unsura dikkat çekti:
1- Ultraviyole (UV) ışınlarına maruz kalma: Güneş ışığına veya yapay UV ışık kaynaklarına (örneğin solaryum) uzun süreli veya yoğun maruz kalma, DNA'da hasara yol açarak kanser gelişimini tetikleyebilir.
2- Açık ten rengi: Açık tenli kişiler, güneşin zararlı UV ışınlarına karşı koruma sağlayan daha az melanin pigmentine sahip oldukları için bu kanser türüne daha yatkındır.
3- Yaş: Yaş ilerledikçe deri kanseri riski de artar. Çünkü deri hücreleri zamanla daha fazla UV hasarı biriktirir.
4- Genetik yatkınlık: Ailede bazal hücreli karsinom öyküsü olan kişilerde bu kanser türünün gelişme riski oldukça yüksektir.
5- Bağışıklık sisteminin zayıflığı: Organ nakli olmuş veya bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar kullanan kişilerde deri kanseri gelişme riski daha fazladır.
6- Bağışıklık sistemi: Bağışıklık sistemini baskılayan ilaç kullananlar veya belirli hastalıkları olan (örneğin HIV/AIDS) kişiler daha yüksek risk altındadır.
7- Kimyasal maruziyetler: Arsenik gibi bazı kimyasallara uzun süreli maruz kalma da bazal hücreli karsinom riskini artırabilir. Bu tür maruziyetler genellikle belirli mesleklerde daha yaygındır.
Bazal hücreli karsinomun başlangıçta sivilce veya kızarıklıkla karıştırılabileceğini söyleyen Doç. Dr. Aslı Tatlıparmak, hastalığın belirtilerine dair ise şu önemli bilgilerin altını çizdi:
-- Genellikle yüz, kulaklar, boyun, saçlı deri veya omuzlar gibi güneşe maruz kalan bölgelerde; küçük, parlak, inci benzeri bir kabartı ortaya çıkar. Bu kabartılar zamanla büyüyebilir ve merkezi bir çukurlaşma veya yaraya dönüşebilir. Böyle bir durumda hastalıktan kesinlikle şüphelenilmesi gerekir.
-- Ayrıca yavaş büyüyen kırmızı leke olarak da kendini gösterebilir. Özellikle vücudun güneş gören kısımlarında ortaya çıkar ve zamanla daha belirgin hale gelir. Yüzeyi pürüzlü ve pul pul olabilir. Sürekli kabuk bağlayan veya iyileşmeyen, bazen kanayan bir yara da bazal hücreli karsinomun belirtisi olabilir. En önemlisi de etkilenen bölgede renk değişiklikleri görülebilir. Çoğunlukla tek renkli olmakla birlikte, kırmızı, pembe, beyaz ve siyah tonlarında olabilir.
BAZAL HÜCRELİ KARSİNOM ZAMANLA BAŞKA SAĞLIK SORUNLARINA NEDEN OLABİLİR Mİ?
Bu soruma “Bazal hücreli karsinom, genellikle lokalize bir kanser türü olup, çoğunlukla başka organlara yayılmaz (metastaz yapmaz). Eğer zamanında ve etkili bir şekilde tedavi edilmezse bazı sağlık sorunlarına yol açabilir” cevabını veren Doç. Dr. Tatlıparmak, ortaya çıkabilecek sorunları üç maddede açıkladı:
1- Yerel büyüme ve yayılım: Bazal hücreli karsinom, tedavi edilmediğinde büyümeye ve derinleşmeye devam eder. Bu, etkilenen bölgede daha fazla dokunun tahrip olmasına neden olacaktır. Özellikle yüz gibi kritik anatomik bölgelerde büyüyen hastalık; burun, kulaklar ve gözler gibi organlara zarar verebilir.
2- Disfigurement ve fonksiyon kaybı: Büyük veya derin Bazal hücreli karsinomlar, görünüm üzerindeki etkilerin yanı sıra, etkilenen bölgedeki organların fonksiyonlarını da olumsuz etkileyebilir (örneğin, göz kapaklarında, burunda veya dudaklarda fonksiyon kaybı).
3- Psikolojik etkiler: Yüz gibi görünür bölgelerdeki lezyonlar ve sonrasında oluşabilecek izler, hastalar üzerinde psikolojik etkiler yaratabilir.
-- Topikal tedaviler de uygulanır. Bazı yüzeysel bazal hücreli karsinomlar için topikal kremler (örneğin, imikimod veya 5-fluorourasil içeren kremler) kullanılabilir. Fotodinamik terapi (PDT) de etkilidir. Bu yöntemde, öncelikle kanserli dokuya duyarlaştırıcı bir kimyasal uygulanır. Birkaç saat sonra bölgeye belirli dalga boyunda ışık verilir. Bu işlem, uygulanan kimyasalın kanserli hücreleri yok etmesini tetikler.
Fotoğraflar: iStock