Bayram çikolatası alırken etiketine bakın!

Güncelleme Tarihi:

Bayram çikolatası alırken etiketine bakın
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 16, 2015 09:00

Açıkta satılan çikolata ve şekerler sağlığımızı tehdit ediyor.

Haberin Devamı

Ramazan Bayramı’nın gelmesiyle birlikte çikolata ve şekerler de evlerimize girmeye başladı. Prof. Dr. Hasan Fenercioğlu, dışardan alınan ucuz çikolataların sağlığımız açısından ciddi risk oluşturacağını belirterek, ürün alırken dikkat edilmesi gerekenleri anlattı.

1970’li yıllarda çikolatanın pahalı bir ürün olduğuna dikkat çeken ÇÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Fenercioğlu, evlerde üretilmiş olan reçellerin bayram ikramı olarak sunulduğunu, 1980’li yıllarda çikolata üretiminin gelişmesi ile satın alınmasının kolaylaşarak bayramların “baş ikram ürünü” haline geldiğini söyledi. Bayram ziyaretlerinin vazgeçilmezi olan çikolata ve çikolatalı ürünlerin kalitesini sağlayan başlıca etmenlere dikkat edilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Fenercioğlu, kullanılan ham maddeler, bina, ekipman, çalışan kişiler ve uygulanan prosedürler başta olmak üzere üretim ortamının özelliklerine dikkat edilmesi çağrısında bulundu.

Ucuz çikolatalarda bitkisel yağlar kullanılıyor

Çikolatanın çok çeşidinin bulunduğunu ve kalitesine bağlı olarak içerdiği kakao yağı ve kakao tozu miktarlarının değişkenlik gösterdiğini bildiren Prof. Dr. Hasan Fenercioğlu, “Türkiye’de yetişmeyen bir ürün olup, dünya çapında sevildiği için pahalı olan kakaonun az miktarda kullanımı çikolatanın kalitesini ve fiyatını düşürüyor” dedi.

Çikolatalı ürünlerin güvenliğini azaltmadan fiyatını düşürmek amacıyla gerçek kakao yağı yerine katılaştırılmış bitkisel yağların kullanabildiğini de belirten Prof. Dr. Fenercioğlu, ürünlerde fiyat düştükçe kakao katkısının azalacağı, dolayısıyla ürünün gerçek çikolata olmayıp “çikolata benzeri ürün” olacağının bilinmesini istedi.

Şeker ve çikolata alırken nelere dikkat etmeliyiz?

Prof. Dr. Hasan Fenercioğlu, satın alma sırasında tüketicinin dikkat etmesi gereken ve etikette yer alan başlıca hususları ise, “ürünün nerede üretildiği, üretim izninin alınmış olduğu, ürünün üretim ve son kullanım tarihleri, ambalajın bütünlüğü” olarak sıraladı. Prof. Dr. Fenercioğlu, ambalajsız olarak açıkta satışa sunulan ürünlerde ortam temizliğinden söz edilemeyeceği için açıkta satılan ürünlerin satın alınmaması gerektiğini söyledi. Özellikle Çukurova Bölgesi’nde hava sıcaklığının 30 dereceyi geçtiği günlerde çikolata ve çikolatalı ürünlerin serin ortamlarda saklanmasının zorunlu olduğunu söyleyen Prof. Dr. Fenercioğlu, buzdolabında uzun süre saklamanın çikolatanın görüntüsünü bozacağına dikkat çekti.

Yağın erimesi sonucu birbirine yapışacak olan parçalı ürünlerin, geri katılaşmış olduğu durumda birbirine yapışmaları nedeniyle ayrılmasının zorlaşacağını, eriyen ürünün eli ve ortamı kirleteceğini, fındık-fıstık gibi katkılı ürünlerin bozulmaya karşı daha duyarlı olacağına da işaret eden Prof. Dr. Fenercioğlu, satın alınacak ürünlerde son tüketim tarihinin geçmemiş, hatta satış gününe yakın olmamasının büyük önem taşıdığını ifade etti.

Parlak çikolata tazedir

Son yıllarda mısır nişastasının bir proses ile dönüştürülmesiyle elde edilen glukoz ve fruktoz gibi şekerlerin üretimde sıklıkla kullanıldığını söyleyen Prof. Dr. Hasan Fenercioğlu, uygulanan prosese ve kullanılan katkı maddelerine bağlı olarak şekerleme ürünlerinin sert veya yumuşak yapılı olabildiğine değinerek, bu özelliklerin tersine değişmesinin ürünlerde bayatlama belirtisi olarak kabul edildiğini kaydetti. Prof. Dr. Fenercioğlu, çoğu şekerleme ürünlerindeki parlaklığın da ‘tazelik’ belirtisi olduğunu sözlerine ekledi.

İHA

BAKMADAN GEÇME!