Başarılı Tenisçimiz İpek Şenoğlu

Yurt içinde ve yurt dışında aldığı şampiyonluk ve derecelerle Türk tenisinin tüm dünyada duyulmasına katkı sağlayan başarılı sporcumuz İpek Şenoğlu, hem WTA’de neler yaşandığını hem de tenis hayatı ile ilgili tüm merak edilenleri Hürriyet Aile’ye anlattı.

WTA 2011 ile başlayalım, genel bir değerlendirme yapabilir misiniz? Ülkemizde olmasının ne gibi avantajları oldu?

WTA sezon sonu şampiyonasının İstanbul'da düzenleniyor olması, 2020 olimpiyatlarına aday bir ülke olarak bizim içim inanılmaz iyi bir referans oldu dünya spor basınında.

Sharapova’nın turnuvadan çekilmesi ile ilgili ne düşünüyorsunuz? Ayrıca Türkiye'de sokaklardaki köpeklerden rahatsız olduğunu söylediği doğru mu?

Maria turnuvadan 10 gün evvel ayak bileğini burkmuş hatta İstanbul'a doktoruyla beraber gelmişti. Performansı buna bağlı olarak istediği gibi olmadı. Ancak İstanbul'u, insanların misafirperverliğini ve yemekleri çok sevdiğini hem kişisel sohbetimizde hem de kendine ait sosyal medya sayfalarında paylaştı. Nişanlısı da, kendisi de İstanbul'u çok sevdiler. Köpeklerle ilgili bahsettiğiniz haberin kaynağını araştırmak gerekli, kaseti varsa inanırım yoksa asılsız olduğuna inanıyorum.

Sizin turnuvadaki favori isminiz kimdi? Aralarından daha önce oynadığınız isimler var mıydı?

Hemen hemen hepsine karşı oynadım. Çoğu arkadaşım olduğu için biri favorimdi diyemem. En iyi Kvitova oynadı ve kazandı.

Yabancı tenisçiler Türkiye hakkında neler söylüyor?

Nerdeyse hepsi hem Kapalı Çarşı'yı hem de Ayasofya ve Sultanahmet'i gezdi ve hayran kaldı. Yemeklerimize ve insanımızın sıcaklığına da bayıldılar. Birkaçı ilk fırsatta Türkiye'ye tatile gelmek istediğini ifade etti. En çok şaşırdıkları şey ise Sinan Erdem'e gelen bilinçli seyirci ve kaliteli tezahurattı.

WTA sezon sonu şampiyonasında spor elçiliği görevinizi ve turnuvanın tanıtımını çok iyi yaptığınızdan dolayı WTA, internet ve sosyal paylaşım sitelerinde size özel yer vermiş sanırım, ondan biraz bahseder misiniz?

Hem WTA hem Türkiye Tenis Federasyonu hem de sporcuların güvenebileceği ortak isim olmak avantaj sağladı. Federasyonumuz da bana güvenerek oyuncu ilişkilerinden sorumlu kişi görevini bana verdi. Ben de elimden geldiğince bu göreve layık olmaya çalıştım. WTA de ekip olarak başarımızı kendi sayfalarında 1.000.000 takipçisiyle hafta boyunca paylaştı. Ülkemizin tanıtılmasında bu kadar etkili olmak ekip olarak hepimizi sevindirdi.

Türkiye’de tenis inanılmaz bir yükselişe geçti, neler düşünüyorsunuz?

Çok mutluyum. Türkiye Tenis Federasyonu son birkaç yıldır daha evvelki dönemlere göre farklı ve elini taşın altına koyarak çok çalışıyor. Sürekli yeni projeler üretiliyor ve takip ediliyor. Bunun sonuçları da ortada. Sizin de dediğiniz gibi tenis çok hızlı bir şekilde ilerliyor.

Sizin tenise başlama hikayenizi kısaca alalım, bu tutku ne zaman başladı?

Benim tenise başlamam kesinlikle çocuksu bir ilgi çekme mantığından ortaya çıkmıştır. Ağabeyim ile babam tenis oynarken onların kortta beraber geçirdiği vakti kıskanarak korta ayak basmıştım. Sonra babam beni daha çok sevsin diye ağabeyimi yenmek istedim. Ne zaman ki annemle babam, ağabeyim ve bana "Biz sizi yenseniz de yenilseniz de seviyoruz, tenis sadece bir spor" dedi, o zaman tenis oynamaktan keyif almaya başladım ve tenisçi olmaya karar verdim.

Partneriniz sık değişiyor mu, en çok kiminle birlikte oynamaktan keyif alıyorsunuz? Dünya sıralamasındaki son durumunuz nedir?

Partnerim yıl içerisinde değişiyor. Farklı partnerlerin farklı avantaj ve dezavantajları var. Şu an dünya sıralamasında 98 numarayım.

Çok hırslı mısınız, sizi başarıya götüren şeyin ne olduğuna inanıyorsunuz?

Hırs çok farklı anlamlarda kullanılabilir. Ben çalışkan bir insanım. Hayatım boyunca hep kendimi geliştirmeye inandım. İllaki sporda değil, normal hayatta da buna inanırım. Bu ne demek? Her gün biraz daha iyisini yapmaya çalışmak demek. Daha iyi bir insan olmaya, daha doğru kararlar vermeye, daha doğru tercihler yapmaya çalışmak ve sürekli bunu devam ettirmektir. Sporda başarılı olmamda da bu karakter özelliğim önemli bir etken tabii ki.

Çiftlerde ve teklerde oynamanın farklılıkları neler?

Tekler fiziksel olarak daha fazla antrenman gerektirirken, çiftler zeka ve tecrübenin etken olduğu iki farklı daldır.

Partnerinizde aradığınız en büyük özellik nedir?

Akıllı olması...

Günde kaç saat antrenman yapıyorsunuz, günlük beslenmeniz nasıl?

Profesyonel sporculuk vücudunuzu bir bütün olarak geliştirmenizi gerektirir. Günde kaç saat antrenman yaptığım, o haftanın antrenman ya da maç haftası olmasına ve sezon içindeki döneme göre değişir. Günlük beslenmem profesyonel bir tenisçinin olması gerektiği gibi, kısaca abartmadan her şeyden yemektir.

Maça çıkmadan önce son hazırlıklarınız neler oluyor?

Maça çıkmadan önce son yaptığım şey dua etmek ve maça konsantre olmak.

Ülkemize teniste hep ilkleri yaşattınız. Aileniz sizinle gurur duyuyordur, nasıl tepki veriyorlar?

Ailem bana küçüklüğümden beri iyi bir sporcu olmaktan önce iyi bir insan olmam gerektiğini aşıladı. Dolayısıyla benle insan olarak güzel şeyler yaptıkça gurur duyarlar sonuçta sporda başarı gelip geçebilir.

Hem köşe yazarlığı hem televizyon programı hem de tenis hayatı bir arada nasıl gidiyor?

Sonuçta hepsi tenis ile alakalı işler. Hepsi severek yaptığım şeyler olduğu için zorlanmıyorum.

Çocuklarını tenise yöneltmek isteyen ailelere neler önerebilirsiniz?

Çocuklarını tenise başlatmak isteyen ailelerin akıllıca bir karar vermiş olacaklarına inanıyorum. Çocukların çok azı profesyonelce oynayabilir tenisi ancak olaya sadece böyle bakmamak gerek. Tenisin hem yurtdışında üniversite bursu kazandırmak hem de sosyal ortamlarda çok farklı kapılar açabilme konusunda hayatlarına çok şey katabileceğine inanıyorum.

Türkiye’de beğendiğiniz tenisçiler var mı, kimler gelecek vaat ediyor?

Birçok isim sayabilirim size. Gençler hızla ilerliyorlar ve ben bundan gurur duyuyorum.

Yıllar sonra kulübünüzü değiştirdiniz, bunun sebebini öğrenebilir miyiz?

Bazen yenilik gerekir, bu da öyle bir dönemin kararıydı.

Antrenörlük yapmayı düşünüyor musunuz?

İleride belki...

2012 planlarınız neler?

Bu zor bir soru. Çok farklı konularda farklı hedeflerim var. Ama kısaca "Her gün kendimi biraz daha geliştirmek" diyebiliriz.

Sevgili İpek Şenoğlu’na değerli paylaşımlarından ötürü çok teşekkür ediyoruz.

Röportaj: Nilay Uzun