Güncelleme Tarihi:
Erkeklerde bazı belirtilerle ortaya çıkan ve çocuk sahibi olmalarını engelleyen varikosel, tedavisi mümkün olan bir hastalık. Üroloji Uzmanı Prof Dr. Oğuz Acar, tüm yönleriyle bu hastalığı ve tedavi sürecini anlattı.
Varikosel Nedir?
Varikosel, erkekten kaynaklanan bebek sahibi olamama durumuna (erkek infertilitesi) neden olabilen bir hastalıktır. İnfertil erkeklerin yüzde 20-40’ında görülür. En önemli özelliği, cerrahi olarak düzeltilerek doğal yolla gebeliğin sağlanmasına olanak vermesidir. Bu yüzden varikosel erkek infertilitesinin en sık rastlanılan “düzeltilebilir nedeni” olarak bilinir.
Varikosel genellikle karın içi basıncının çeşitli sebeplerle fazlaca artmasından dolayı ven kapakçıklarının bozulmasından ve kirli kanın karındaki yüksek basınçtan testis bölgesindeki alçak basınca doğru ters yönlü, kuvvetli ve ani akımından ortaya çıkar. Böylece ince ve narin yapılı venler genişleyerek varis haline gelirler. Karın içi basıncını artıran faktörler arasında aşırı derecede spor yapmak ve ıkınmaya sebep olan kabızlık gibi nedenler sayılabilir. Birçok hastada ven kapakçıklarının doğuştan yetmezliği de söz konusu olabilir.
Varikosel Tanısı
Varikosel tanısı muayene ve ultrasonografi ile konur. Sıklıkla varikoseli olanlarda testisin hemen üzerinde, hasta ıkındığında dolgunlaşarak varis haline gelen venler elle muayene ile tespit edilir. Bazen bu venler gözle görülecek kadar belirgin olurlar. Çoğunlukla etkilenen taraftaki testiste küçülme ve kıvamında yumuşama da vardır. Skrotal doppler ultrasonografi varis haline gelmiş venlerin genişliğini ve içerisindeki ters yönlü akımı tespit etmede en önemli tanı yöntemidir. Ayrıca spermiyogram yapılarak spermlerin sayısı, hareketliliği ve yapısı incelenmelidir.
Tedavisi Nasıl Gerçekleşiyor?
Varikosel tedavisi iki nedenden ötürü yapılır: Bebek sahibi olamama ve/veya ağrı. Varikoselin tedavisinde en etkin yöntem mikrocerrahi ile yapılan ameliyattır. Bu yöntemde mikroskop altında varis haline gelmiş venler bağlanarak devre dışı bırakılır; atardamarlar, lenf damarları ve sperm kanalı korunur. Bu yapılar çok ince olduğu için mikroskop altında çalışmak önemlidir.
Yapılan çalışmalar normal varikosel ameliyatında hidrosel oluşum riskini yüzde 3 olarak verirken, mikrocerrahi operasyon için bu risk yüzde 0.2’ye düşmektedir. Ayrıca mikroskop altında varis haline gelmiş venler daha ayrıntılı incelenip gözden kaçmadığı için ameliyat sonrası varikoselin tekrar etme olasılığı da daha düşük olur.
Başarı Oranları
Varikoselin cerrahi olarak düzelmesini takiben hastaların yüzde 44-70’inde 6-8 ay sonra sperm parametrelerinde düzelmeler tespit edilmiştir. En sık hareketlilikte düzelme görülür (yüzde 70). Sperm sayısında artma hastaların yüzde 51’inde, yapısal bozukluğun düzelmesi ise hastaların yüzde 44’ünde gözlenmektedir.
Gebelik oranları ameliyatın 6. ayından sonraki bir yıl için yüzde 30, üç seneye bakıldığında ise yüzde 68 olarak bildirilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 1 yıllık takip sonucunda varikoseli olup ameliyat olan erkeklerin gebe bırakma oranını yüzde 35, ameliyat olmayanlarınkini ise yüzde 17 olarak bildirmiştir. Madgar isimli bir araştırmacı ise aynı oranları yüzde 60’a yüzde 10 olarak bulduğunu belirtmektedir.
Varikosel doğal yoldan bebek sahibi olabilmek ve bu olasılığı artırmak için yapılan bir ameliyattır. Ancak hiç sperm çıkarmayan hastalarda da tüp bebek şansını artırmak için uygulanabilir. Bu hasta grubu tek başına varikosel ameliyatından fayda görmez, ama ameliyat öncesi hiç sperm çıkarmayan hastaların önemli bir bölümü ameliyat sonrası az miktarda sperm çıkarabilirler ve bunlardan tüp bebek yapılabilir.
Varikosel çocukluk döneminde veya buluğ çağında tespit edilirse, tedavi gerekliliği için çocuk yapabilme durumuna bakılmadan ameliyat edilmelidir. Genellikle buradaki kriter varikosel olan taraftaki testis hacminin diğerine göre yüzde 10 küçülmüş olmasıdır.