Güncelleme Tarihi:
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ali Metin Görgüner, "Asit yağmurları, fosil yakıtlarının patlaması veya yanması sonucu ortaya çıkan kükürt, azot gibi maddelerin yağmurla birleşip sülfirik veya nitrik asite dönüşmesiyle tekrar yeryüzüne inerek gösterdikleri etkidir. Asit yağmurlarının uzun vadede cilt, göz ve solunum yollarına olumsuz etkileri var" ifadelerini kullandı.
Kimyasal maddelerin suda çözünürlükleri, partikül boyutları, ortam, maruz kalınma süresi ve kişilerde bulunan kronik hastalıkların görülen etkide önemli bir faktör olduğunu söyleyen Prof. Dr. Görgüner, "O anda rüzgârın olması, yağmurun yağmaması avantajdır. Açık ortamda maddeler rüzgarla birlikte dağılacaktır. Ortam açık ve büyükse kişilerin yararınadır. Kişinin bu maddelerden açığa çıkan zararlı etkilerine karşı yatkınlığının olup olmaması, sigara içip içmediğine ve yaşına bakmak lazım. Şu anda vatandaşların çok endişelenmemesi gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu.
Kimyasal maddeye yağmurla maruz kalanlara hastanede oksijen tedavisi uygulanacağını söyleyen Prof. Dr. Görgüner, "Yangın çıktığı anda yağmur yağsaydı etrafta bulunan vatandaşlar olumsuz etkilenirdi. Bu da, gözlerde kızarıklık, üst solunum yollarında iritasyona bağlı öksürük, ciltte kaşıntı olarak kendini gösterirdi. Olayın meydana geldiği yerde 10 kişi varsa hepsi aynı düzeyde etkilenmez, birkaçında hiç belirti vermeyebilir. 3'ü belki ortada düzeyde etkilenebilir, oksijen tedavisi yapılır, belki sadece 1'i ağır geçirip hastaneye yatabilir" ifadelerini kullandı.
Asit yağmurlarından bronş hassasiyeti, kalp hastalığı olanlar, astım, KOAH hastaları ve sigara içenlerin daha çok etkilendiklerini belirten Prof. Dr. Görgüner, "Yangın anında ortamdan uzaklaşmak gerekir. Yağmur yağarsa da kapalı alanlarda durmalıyız. Bol sıvı tüketmeliyiz, mümkün olduğu kadar cildi koruyacak kapalı kıyafetler tercih etmeliyiz" diye konuştu.
DHA