Güncelleme Tarihi:
Dünya Sağlık Örgütü, Ankara’da yaşayan 94 yaşındaki emekli öğretmen Saadet Berna’nın sağlığının ve uzun yaşamının sırlarını resmi internet sitesine taşıdı. Berna, sağlıklı olmasında genlerinin etkili olduğunu dile getirerek, yaşamında ilaçlardan hep sakındığını ve vücuduna iyi baktığını söyledi.
Dünya Sağlık Örgütü’nce, 7 Nisan Dünya Sağlık Günü dolayısıyla 53 ülkeden sağlıklı yaşlanan bireylerle ilgili mülakat yazıları istendi. Örgütün www.euro.who.int adresinde çeşitli ülkelerden mülakatlar arasında Türkiye'den de Saadet Berna'yla yapılan röportaja yer verildi.
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu ve Ankara Üniversitesi Yaşlılık Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Emine Özmete tarafından yapılan mülakatta, Saadet Berna'yla ilgili şu ifadelere yer verildi:
“Başöğretmen Saadet Berna'nın Ankara'daki evini ziyaret ettiğimizde turuncu perdeleri, koltukları, çiçekleri, büyük bir kütüphanesi, zamanının çoğunu başında geçirdiği bilgisayarı ile sevgi dolu bir yuva ile karşılaştık. Masmavi gözleri, özenle taranmış iki yanda örgülü saçları, yeşil renkte ojeleri ve zarif giysileri ile coşkulu, şaşırtıcı bir enerjiyle bizi karşıladı. Ayrıca günün her saatinde Saadet öğretmeni evinde bulmanın mümkün olmadığını, zaman zaman arkadaş toplantılarına katıldığını ya da kurumlar tarafından toplantılara davet edildiğini belirtmek isteriz.”
Berna, yaşama sevincinin ve yaşama bağlılığının nedenini şöyle açıkladı:
“Üniversitede okuyan kızımı kaybettikten bir süre sonra eşimi de kaybettim. Yaşamın bir anda bitebilirliğini görünce insanların kıymetini anladım. Her insanın yüzü birbirinden ne kadar farklıysa yetenekleri de o kadar farklı. Bu yeteneklerimizi yaşama aktarmalıyız. Daha ne kadar çok öğrenecek ve öğretecek şeyim var diye düşünüyorum. İşte yaşama bağlılığımın sebebi.”
Sağlığını vücuduna iyi bakmasına borçlu
Saadet Berna, sağlıklı yaşamın sırlarını anlattı. Ankara'da yaşayan Berna, sağlığını genlerine, beynine ve vücuduna iyi bakmasına bağladı. Babasının öğretmen, annesinin özel anaokulu sahibi olduğunu hatırlatan Berna, hava subayı eşiyle Türkiye'nin dört yanını gezdiklerini ve 1950'li yıllarda Ankara'ya geldiklerini ifade ederek, özel bir okulun kuruluşunda görev aldığını, 40 yıl boyunca çeşitli okullarda idarecilik görevinde bulunduğunu söyledi.
Öğrencilik yıllarında I. Dünya Savaşı sonrasında okulunu ziyaret eden Mustafa Kemal Atatürk'le sohbet etme fırsatı bulduğunu belirten Berna, bu anılarını konferanslarında anlattığını aktardı.
Geniş bir kütüphaneye sahip Berna, beynini sağlam tutmak için çok okuduğunu ve okudukça dünyadan haberdar olduğunu, zaman zaman geceleri uykusundan uyanıp, dünyaya ilişkin tespitlerini defterine not tuttuğunu anlattı.
“Soğuk su sağlıklı”
Saadet Berna, ciddi bir sağlık sorununun bulunmadığını, yalnızca günde bir kez tansiyon ilacı ve kan sulandırıcı ilaç kullandığını söyledi.
Gençlik yıllarında soğuk duş yaptığını aktaran Berna, “Soğuk su sağlıklı, soğuk sağlıklı. ‘Niye soğuk suyla sadece yüzümüzü yıkıyoruz, başka organlarımızın suçu ne?’ derdim. Benim öyle cesur hallerim vardır. O zaman sabahları soğuk duşun altına giriyordum ve sonra okula gidiyordum. O zaman kan dolaşıyor, soğukta damarlar büzüşüyor ve sonradan dışa vuruyor bu durum. Pembe ve güzel oluyorsun” dedi.
Saadet Berna’nın sağlık sırları
“Bir defa genler ve yaratılış çok önemli. Bir kişinin sağlıklı olması için anne ve babasının da sağlıklı olması lazım. Herhalde benim sağlıklı olmamda annemin ve babamın da etkisi var. Sabahları saat 8.00 gibi kalkarım. Kahvaltıda beyaz ekmek değil, buğday ekmeği yerim. Saat 10.00'a doğru kahvaltı yaparım. Kahvaltıda peynir, zeytin, tereyağı her şeyi yerim. Kahvaltıyı geç yaptığımdan öğlen yemek yemem. Akşam saat 20.00 gibi yemek yerim. Et değil, sebze ağırlıklı yemekler yerim. Süt ve süt ürünlerini çok tüketirim. Genelde az yerim. Marketten çok şey aldığımda mideme ağrılar girer. ‘Bunları ben mi yiyeceğim’ diye. Saat başı beş dakika yürümeye çalışıyorum. Tansiyon ilacı ve bir tane kan sulandırıcı ilacın dışında ilaç kullanmıyorum. İlaçlardan ömrüm boyu hep sakındım.”
Yemeklerini kendi yaptığını, evini kendi temizlediğini anlatan Berna, “İşi çok severim. Kendi işimi kendim yaparım. Evime bir iplik düşse onu almadan rahat etmem. Biz ilkokul öğretmenleri, mutlaka planlıyız. Ben de plansız davranmayı sevmiyorum” diye konuştu. Gençliğinde keman dersleri aldığını, çok iyi keman çaldığını anlatan Berna, “Müzik o kadar lazım ki insana. Sanat çok şey, müzik de çok şey” sözleriyle sanata olan tutkusunu dile getirdi. Berna, 92 yaşındayken Tekstil ve El Sanatları Derneği üyelerinin diktiği pazen elbiseyi giyerek defileye çıktığını aktardı.
Yaşamı çok sevdiğini dile getiren Berna, şöyle konuştu:
“Evrenin harikalığını yaşıyor ve hissediyorum. İnancım da kuvvetli. Allah inancıyla atan kalp ne kadar temiz ne kadar güzel oluyor. İnanç kalbin sağlıklı olmasını sağlıyor. Annem ve babam beni yetiştirirken sevgiyi esirgememişler. Bu yüzden ben de sevgi doluyum.”
A.A