Güncelleme Tarihi:
Prof. Dr. Erdem Yeşilada, tatlılarda ve içeceklerde kullanılan tarçının aşırı tüketimi konusunda uyarılarda bulundu. Piyasada son zamanlarda kalitesi düşük ve ucuz tarçınların kullanıldığına dikkat çeken Prof. Dr. Erdem Yeşilada, "Normalde 'Seylan' tarçını elde edilirken kabukları çıkarılıyor ve çıkarıldıktan sonra kurumaya bırakılıyor. Kuruduktan sonra içteki ince kısım çıkarılıyor. İşte buradaki kumarin miktarı çok az. Ancak, şu an piyasada bulunan tarçınlar, Endonezya veya Vietnam’dan geliyor. Bu tarçınlarda dıştaki ağacın mantar tabakasını kazımışlar, içteki kısmı çıkarmışlar ve dolayısıyla odun kısmı kalmış. Odun kıvrılmıyor. Bunda da aroma var ancak bunların içerisinde gramında 6.8 miligram kumarin bulunuyor” diye konuştu.
Eskiden sofralarda 'Seylan' tarçını kullanıldığını, bunun da Cinnamomum Ceylanici ağacı kabuklarından elde edildiğini kaydeden Yeşilada, "İç içe geçmiş ince dokusu ile taşıdığı az miktarda 'öjenol' ile o güzel koku ve aroma ortaya çıkıyor. Tarçın denildiğinde aklımıza ilk bu geliyor. Bu tarçının fiyatı da çok yüksek. Türkiye eskiden bunu kullanıyordu. Seylan tarçınının gramında 0,1 miligram kumarin var. O yüzden bu sağlık açısından risk oluşturmuyor. Çocuk ve yetişkinler başta olmak üzere herkes tatlılarına, içeceklerine rahatça ilave edebilir" ifadelerini kullandı.
Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) verilerine göre 70 kiloluk bir insanın alabileceği en fazla kumarin miktarının 7 miligram olarak belirlendiğini hatırlatan Yeşilada, “Dolayısıyla gündelik aldığımız bu tarçınlar son derece risk içeriyor. Bazı kişiler tarçının kan şekerini dengelediği konusundaki bilimsel verilerden kaynaklanarak ‘muhallebinizin üzerine silme tarçın koyup öyle yiyin kan şekeriniz yükselmesin’ diyor. O zaman insanlar büyük bir risk altına giriyor. Çocuğunuza da bunu bu şekilde verdiğinizde daha büyük bir risk oluşuyor” dedi.
Alınması gereken kumarin miktarının insan kilosuyla orantılı olması gerektiğini vurgulayan Yeşilada, "Doğru kullanım, 0,1 miligram bölü kilogram başı olarak hesaplanıyor. Yani 50 kiloluk bir insan için bu 5 miligrama denk geliyor. Bu risk de ülkemize kalitesiz tarçının gelmesiyle ortaya çıkıyor. İnsanların kullandıkları tarçına dikkat etmesi gerekli" diye konuştu.
İnsanların yaşamında kan sulandırıcıya ihtiyaç duyduğunu ve kumarinin güçlü bir kan sulandırıcı olduğunun altını çizen Prof. Dr. Erdem Yeşilada, şöyle devam etti:
"Tarçını dozunda kullandığınızda o sizi dengeleyecektir. Ama fazla ve yanlış kullandığınızda, hatta kan sulandırıcıyla beraber kullanıyorsanız hafif bir şekilde kafanızı bir yere vurduğunuzda beyin kanaması geçirebilirsiniz. Kumarin ve kan sulandırıcıyı bir arada alıyorsanız iş baya riskli hale gelebilir. Doğadaki her şeyi miktarında kullanmak önemlidir. Fazla kullanımda vücutta karaciğerdeki enzimleri etkiliyor ve sizin aldığınız ilaçların daha fazla miktarda işlem görmeden kana geçmesine ve yan etkilerinin çıkmasına neden olabiliyor. Kan sulandırdığı için beyin kanaması, kanın durmaması gibi riskler ortaya çıkabiliyor. Bu bakımdan dikkatli olmak gerekli."
Baharatların bütün olarak kullanılması ve toz tarçının kullanılmaması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Yeşilada, toz halindeki baharatlarda sahtekarlık yapıldığını belirtti. Yeşilada, “Kırmızı biberlere kiremit tozu, karabibere kurum koyuluyor. Baharatları bütün alarak elektrikli bir kahve değirmeninde insanlar kendileri toz haline getirmelidir. Toz tarçından şüpheleniyorsanız tentürdiyotu toz tarçının üzerine damlatın. Eğer koyu mavi renk oluyorsa o kötü kaliteli tarçındır, kullanılmaması gerekir” diye konuştu.
DHA