Güncelleme Tarihi:
Vücudun sağlıklı bir işleyişe sahip olabilmesi için su tüketimi büyük öneme sahip ancak az ya da fazla tüketilmesi, yine sağlığı tehdit eden unsurların başında geliyor. İç Hastalıkları Uzmanı Bülent Yardımcı, su metabolizmasının işleyişini ve su tüketiminde dikkat edilmesi gerekenleri anlattı.
Su Metabolizması
Su metabolizmamız için iki önemli organ vardır: Beyin ve böbrekler. Böbrekler su atılımının en önemli organıdır. Bir gün içerisinde böbreklerimizden 150-180 litre su süzülür ve tekrar geri emilir. Vücuttaki su azaldıkça idrar çıkışı azalır, arttıkça idrarla su atılımı hızlanır. Beyin ise hormonla su metabolizmasını düzenler. Vücuttaki suyun azaldığını algılayan ve susama hissini oluşturan algılayıcı ve uyarıcı hücreler yine beyinde bulunur. Dışkı ile de bir miktar su kaybedilir. Bunların dışında solunum yoluyla ve terleyerek su kaybederiz. Bu kayıplar “görünmeyen kayıplar” olarak adlandırılır. Bunların artışı bazen hayatı tehdit eden tablolara yol açabilir.
Günlük Su İhtiyacı Nedir?
Bir insanın günlük su ihtiyacını net olarak söylemek her zaman kolay değildir. Çünkü birçok faktör su ihtiyacını değiştirebilir. Yalnız, genel olarak tüm dünyada ortalama su ihtiyacı 8 bardak olarak tanımlanmıştır. Daha iri insanların ve erkeklerin su ihtiyacı daha çoktur. Sıcak havalar, hamilelik, ishal, güneşe uzun süre maruz kalma, ateşli hastalıklar, idrar söktürücüler, kontrolsüz şeker hastalığı, böbrek hastalıklarının bir kısmı su ihtiyacını arttıran durumlardan bazılarıdır. Su kaybı arttığında susama hissi oluşur, idrar rengi koyulaşır, dil ve cilt kurur, tansiyon düşer, nabız hızlanır, bilinç bulanıklığı ve halsizlik meydana gelir.
Yaşlı ve Çocuklarda Su Metabolizması Sağlıklı İşlemiyor
Sağlıklı susama hissi ile insan su içmeye yönelir. Fakat yaşlılar, çocuklar, kronik hastalar ve bilinci bozulanlarda bu mekanizma sağlıklı işlemeyerek kolayca ciddi su azlığı oluşur. Buna "Dehidratasyon" denir. Vücut suyunun yüzde 5’ini kaybedenlerde hafif, yüzde 10’unu kaybedenlerde orta, yüzde 15’ini kaybedenlerde ciddi dehidratasyon oluşur. Dehidratasyona girenlerin takibi iyi yapılmazsa su kaybı, böbrek yetmezliği ve ölüme kadar giden tablolara yol açabilir.
Her Şeyin Fazlası Zarar
İlginç bir konu da su azlığı kadar aşırı su tüketiminin de hayatı tehdit edebileceğidir. Su kaybı fazla olmadığı halde günlük 6000-7000 ml ve üzeri su tüketenlerde su zehirlenmesi olabilir. Vücudumuzda su saf halde değildir. İçinde solit maddeler (tuz, protein, üre, şeker vb) içerir. Fazla su tüketimi, kalp, böbrek ve beyin gibi hayati organlarımızı etkileyebilir.
Yaz aylarında su metabolizması ile ilgili hastalıklar daha çok görülmektedir. Çevre ısısının artışı, terleme ve buharlaşma yoluyla su kaybını arttırmaktadır.
Dikkat Edilmesi Gerekenler
Yaşlılarda ve çocuklarda sıcak havalarda kolayca sıvı kayıpları oluşur. Bu iki grup yakın gözlenmeli ve günlük sıvı ihtiyaçları düzenli olarak verilmelidir. Dehidratasyon başta da belirttiğimiz gibi en çok yaşlı ve çocuklarda görülür.
Spor yapanlar diğer risk grubunu oluşturur. Spor sırasında oluşan enerji ile vücut ısımız artar ve su kaybımız fazlalaşır. Spor öncesi spor anında ve spor sonrası sıvı alınarak, sıcak havalarda dehidratasyon ve ısı çarpması önlenebilir.
Direkt güneşe maruz kalarak çalışanlar veya uzun süre güneşlenenlerde de aynı riskler mevcuttur. Sürekli sıvı alımı önerilir. Özellikle sıcak havalarda alkol alanlarda, beraberinde su içerek yeterli sıvı alımı sağlanmalıdır. Serinlemek amacıyla gazlı içeceklerin daha az, suyun ise daha çok tüketilmesi önerilir. Yemek aralarında olduğu kadar, yemekte de bol sıvı alınmalıdır.