Güncelleme Tarihi:
Aşılar yüzyıllardır insanları birçok bulaşıcı hastalığa karşı korumuş tıbbın en önemli silahlarından biri… Bir neslin başına nadir gelebilecek durumlardan biri olan pandemi, insanoğluna bir kez daha aşının ne derece önemli olduğunu gösterdi. Herkesin gözü kulağı tedavilerde, bulunacak bir aşıda… Çünkü birçok insan çok iyi bilir ki aşılar insanoğlunu daha doğar doğmaz pek çok hastalıktan karşı korur. Peki ya bu durumu inkar edenler? Aşı karşıtlığı neden artıyor? İşte, konuyla ilgili Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Cengiz’den çok önemli açıklamalar…
Öncelikle aşının öneminden bahsedelim…
Aşı, hastalık etkeni olan mikrobun zayıflatılarak insan vücuduna verilmesi ve bağışıklık sistemimizin bu mikroba karşı savunma mekanizması kazanmasıdır. Bir benzetmeyle anlatmaya çalışalım; Vücudumuzda bağışıklığımızdan sorumlu birçok hücre var ve bunlara ‘akyuvarlar’ diyoruz. Her insanın bağışıklık sisteminin gücü sahip olduğu genetiğe, yetiştiği ortama, beslenmesine, uyku düzenine göre farklılık gösterir. Vücudumuza güçlü bir mikrop girdiği zaman bağışıklık sistemimiz güçlü ise vücudumuz çoğunlukla bunun üstesinden gelir ancak bazen mikrop öyle güçlü, öyle sinsidir ki bağışıklık sistemimiz üstesinden gelemez. Sonuç olarak hasta oluruz, bazen ölümlere bile götürebilir. Ancak bağışıklık sistemimizi vücudumuza çok güçlü bir mikrop girmeden onun zayıf halini yani aşı şeklinde bağışıklık sitemimize tanıtırsak, bağışıklık sistemimiz bu mikroba karşı her daim hazırlıklı olur. Zayıf mikropla eğitim alan bağışıklık sistemi ilerde bu mikrobun güçlü haliyle karşılaşırsa bunun üstesinden gelmesi daha kolay olur. Bunun en büyük örneklerinden biri çocuk ölümlerinin yıllar içinde azalmasıdır. Milyonlarca insanın ölümüne neden olmuş çiçek hastalığı, aşılar sayesinde 1980 yılında son bulmuştur. Çocukları sakat bırakan polio hastalığı ise günümüzde çok nadir görülür. Bunlar dışında kızamık, kızamıkçık, kabakulak, zatürre (pnömokok), menenjit (meningokok) gibi hastalıklar aşılar sayesinde son yıllarda ciddi azalma eğilimindedir.
Aşı bu kadar iyi bir şey ise aşı karşıtlığı neden var?
Aşı karşıtlarının aşıya karşı olmalarının birçok gerekçesi var. Aşı içindeki kuvvetlendiriciler (aliminyum, civa), aşının yan etkileri (otizme neden olduğunun ileri sürülmesi), aşının alerjiye neden olduğunun düşünülmesi gibi nedenler sayılabilir. Aşı içindeki kuvvetlendiriciler (metaller) zayıf mikrobun vücudumuzda güçlü bir bağışık yanıt oluşturulması için çok düşük miktarlarda konulur. Öyle ki bir çocuğun tüm çocukluğunda yapılan aşılardan aldığı bu miktar 1-2 balıkta bulunan ağır metalden daha az miktardadır. Yediğiniz balıkta daha fazla miktarda metal bulunabilir. Aynı şekilde bu metallerin çocuklarda otizme neden olduğu iddiası da vardır. Bu iddiada çalışmalarda çürütülmüştür. Metal konulmayan aşılarda da çocuklarda aynı oranda otizme rastlanmıştır. Son olarak aşıların alerjiye neden olduğu iddiasına değinelim. Bir bebek daha anne karnındayken ilerde nelere karşı alerji geliştireceği bellidir. Doğduktan sonra bu durum şekillenir. Bebek doğar doğmaz süt ve yumurta alerjisi olabilir. Bu gıdaları doğar doğmaz vermiyorsak bunu anlayamayız. Süt alerjisi olan bir bebeğe süt proteini içeren rota aşısı verilirse bebekte süt alerjisi gözlenir. Yani aşı, süt alerjisine neden olmaz! Aksine aşı çocukta süt alerjisi olduğunu gösterir.
Özetle aşıların sağladığı birçok faydayı görmezden gelip birkaç yan etkisine takılmak çok yanlış bir değerlendirmedir.
Aşı karşıtlığı nedeniyle kızamık vakaları da patladı diyebilir miyiz?
Toplumsal bağışıklama oranı çok düşük olan ve son birkaç yıl içinde göç etmek zorunda kalan bazı ülkelerin bu salgınları arttırdığı yönünde çalışmalar mevcut. Ülkemizde son 2-3 yıldır kızamık salgınlarına neden olanlar çoğunlukla daha önce kızamık aşısı yaptırmayan çocuklardı. Buradan bir kez daha anlaşılıyor ki aşılama, hastalıkları azaltmada en etkili yöntemdir.
Peki, kızamık aşısı ne zaman yapılmalı?
Kızamık aşısı salgının fazla olduğu dönemde 1 yaşından erkene çekilip 9. ayda yapılıyordu ancak salgın durulduğu için şu an ilk doz 12. ayda yapılmaktadır. 2. doz kızamık aşısı ise 4. yaşta yapılıyor. Kızamık aşısı aile hekimi tarafından ücretsiz yapılan bir aşıdır.
Kızamık aşısının yan etkileri var mı?
Her ilacın hatta gıdanın bile yan etkisi olabilir. Aşıların da yan etkileri görülebilir. Ateş, kızarıklık, lenf büyümesi, kızamık benzeri döküntü, eklem ağrıları söz konusu olabilir.
Kızamık aşısı kimlere yapılmamalı?
Kızamık aşısı canlı aşı olduğu için bağışıklığı düşük kişilere doktor önerisi olmadan yapılmamalıdır. Ateş, hamilelik, bağışıklık düşürücü ilaç kullanımı, lösemi, AIDS, lenfoma gibi durumlar söz konusuysa dikkat edilmelidir. Ayrıca aşı içeriğine daha önce alerjisi olan ve ciddi yumurta alerjisi bulunanlara aşı yapılmaz.
Kızamık aşısı bizi başka hangi hastalıklardan korur?
Kızamık hastalığı ciddi zatürre, karaciğer, böbrek, kalp iltihaplarına neden olabilir. En ölümcül yan etkisi ise SSPE denilen beyin dokusunun süngerimsi bir hale gelip birkaç yıl içinde öldürmesidir. Bilim ve teknolojide bu kadar ilerlemiş, tüm önlemlere ve çalışmalara rağmen tüm dünyayı etkisi altına alan ve sadece 6 ayda 1 milyona yakın insanın hayatını kaybetmesine neden olan covid mikrobundan bir kez daha aşının ne derece önemli olduğunu görüyoruz. Bu yüzden sağlıklı nesiller için bağışıklamanın önemi çok büyük. İmkanımız ve keşfedilmiş aşılar varken çocuklarımızı elim hastalıklardan korumak için aşılamak en akıllıca tutum olacaktır.