Güncelleme Tarihi:
İngiltere'de aile hekimi olarak görev yapan Dr. Hussain Al Zubaidi, her hafta en az bir noktüri hastasını muayene ediyor. Noktüri kulağa nadir bir hastalık gibi gelse de aslında gece uykusu sırasında sık sık tuvalet ihtiyacı hissetmenin bilimsel adı.
Mesane zayıflaması, yaşlanmanın en bilinen sonuçlarından biri. Araştırmalar 70 yaşın üzerindeki erkeklerin yüzde 69 ila 93'ünün bu sorundan muzdarip olduğunu gösteriyor.
Noktüri çoğu zaman iyi huylu prostat hiperplazisiyle yani prostatın ve etrafındaki dokuların ilerleyen yaşla şişmesiyle ilişkilendiriliyor.
Royal College bünyesinde görev yapan Al Zubaidi, "60 yaş üzerindeki erkekler için bu mesanelerini boşaltma becerilerinin azalması anlamına geliyor. Tuvalette daha fazla zaman geçiriyor ve idrarın bir kısmını içeride tutuyorlar. Bu da gecenin bir yarısı uyanıp tuvalete gitme ihtiyaçlarını artırıyor" dedi.
Ne var ki noktüri şikayetiyle Al Zubaidi'nin kapısını çalanların hepsi 60 yaş üstü erkekler değil. Aksine hastaların çoğu 20'lerindeki ve 30'larındaki erkekler ve kadınlar. O kadar ki noktürinin 20 ila 40 yaşlarındaki erkeklerin yüzde 44'ünü etkilediğini gösteren araştırmalar dahi mevcut. Peki bunun sebebi ne?
GÜN İÇİNDE ÇOK FAZLA VİDEO İZLEYENLERDE DAHA YAYGIN
Teorilerden biri bunun modern yaşam tarzından kaynaklandığı yönünde. Al Zubaidi, "Bence temelde insanların sıvı tüketim alışkanlıkları yatıyor" dedi ve ekledi:
"İnsanlar çoğu zaman gün içinde meşgul oldukları için sabah saatlerinde, olması gerektiği şekilde, 'sıvı yüklemesi' yapmak istemiyor. Akşamları daha fazla su içiyorlar çünkü susadıklarını hissediyorlar. Ardından gecenin ilerleyen saatlerinde mesaneleri doluyor ve uyanıyorlar."
Bu tür sağlıksız sıvı tüketim alışkanlıkları video izleme platformlarına ve sosyal medyaya olan düşkünlüğümüzle de çok alakalı. Örneğin yakın zamanda ABD'de yapılan Ulusal Sağlık ve Beslenme İnceleme Anketi'nde, 20 yaşın üzerindeki katılımcıların yüzde 32'sinin geceleri en az iki kez uyanıp tuvalete gitme ihtiyacı hissettiği ortaya çıktı. Günde en az 5 saatini çeşitli formatta videolar izleyerek geçiren kişilerde bu risk neredeyse yüzde 50 daha fazlaydı.
Al Zubaidi, "Akşamları dizi izlerken kendinize daha fazla zaman ayırıyor olmanız bunun sebebi olabilir. Bir anda susuzluğunuzu hissetmeye başlıyorsunuz, buna tepki veriyorsunuz ve bir şeyler içiyorsunuz. Ancak o noktada vakit hayli geçmiş oluyor ve sonuçta gecenin bir yarısı uyanıp tuvalete gitme ihtiyacı hissediyorsunuz" ifadelerini kullandı.
HAREKETSİZLİK BURADA DA ÖNEMLİ BİR ETKEN
Ancak noktürinin ortaya çıkışında etkili olabilen birçok başka faktör var. Paris'te bulunan Hopital Rothschild'den Dr. Rebecca Haddad, noktüri ve yaşlanma konusuna yıllarını vermiş bir uzman. Haddad, sigara içmenin, çok fazla alkol tüketmenin ve fiziksel hareketsizliğin, mesane kapasitesini azaltarak daha sık tuvalete gitme ihtiyacı yaratacağını belirtti.
Haddad, "Fiziksel aktiviteyle gün içinde ve gece saatlerinde idrar üretimi arasında bir bağlantı var" dedi.
Haddad, özellikle gün içinde çok fazla oturmanın ya da geceleri çok fazla ekrana bakmanın vücudun sirkadyen ritmini değiştirerek noktürnal poliüri adı verilen tuhaf durumu ortaya çıkarabileceğini belirtti. Noktürnal poliüri durumlarında insanlar gün içinde normal miktarda, geceleri ise büyük miktarda idrar üretiyor.
Yaş ilerledikçe yaşanan hormonal değişimler de noktürinin ardında yatan nedenlerden. Haddad, noktürinin çoğunlukla erkeklere özgü bir durum olarak görüldüğünü ancak kadınlarda da oldukça yaygın olduğunu belirtti. Örneğin EpiLUTS isimli 30.000 kişinin katıldığı bir araştırmada, 40 yaş üstünde erkeklerin yüzde 69'unun kadınların ise yüzde 76'sının gecede en az bir kez noktüri atağı yaşadığını ortaya koydu.
"Noktüri kesinlikle prostatla alakalı bir sorundan fazlası" diyen Haddad şöyle devam etti: "Menopoz noktürinin ortaya çıkışını etkileyen geçiş dönemlerinden biri. Östrojen hormonu düzeylerinin düşüşü mesanede anatomik ve fizyolojik değişimleri tetikleyebiliyor Bu da fonksiyonel mesane kapasitesinin küçülmesine yol açıyor. Geceleri aşırı idrar üretimi östrojenin azalmasının bir sonucu olabilir."
KİLO ALIMI BİRÇOK AÇIDAN NOKTÜRİYİ TETİKLİYOR
Menopoz aynı zamanda uyku kalitesini düşüren ve kilo alımına yol açan bir faktör. Bunların bir araya gelmesi de noktüri vakalarını tetikliyor. Obez bireyler ve menopoz sonrası dönemdeki kadınlar, tıkayıcı uyku apnesi adı verilen sorunu yaşamaya daha yatkın oluyor. Bu uyku apnesini yaşayan kişilerin solunumları uyku sırasında defalarca durup yeniden başlıyor. Bu da kana karışan oksijen miktarının azalmasına neden oluyor.
Al Zubaidi, "Kilo almanın kişilerin kalpleri üzerindeki baskıyı artırdığı düşünülüyor. Zira kalp sahip olduğu oksijenle kanı besleyebilmek için daha hızlı çarpmak zorunda kalıyor" dedi.
Kalbin daha hızlı çalıştığı durumlarda beyin natriüretik peptid (BNP) adı verilen bir hormon salgılanmaya başlıyor. Bu da idrar üretimini artırıyor.
Al Zubaidi bu durumu, "Vücut kanın hacminin bir kısmını idrara dönüştürerek kalp üzerindeki baskıyı azaltmaya çalışıyor" sözleriyle açıkladı ve ekledi: "Teşhis edilmemiş tıkayıcı uyku apnesi yaşayan çok kişi var ve noktüri bu soruna işaret eden dokuz kritik semptomdan biri. Ancak çoğu kişi bu ikisi arasındaki bağlantıyı kuramıyor."
NE ZAMAN ENDİŞELENMELİYİZ?
Mesane ile vücuttaki diğer sistemler arasındaki bağlantı düşünüldüğünde, noktüri, hipertansiyon, Tip 2 diyabet ve böbrek yetersizliği gibi başka kronik sorunların da işareti olabilir.
Imperial College London'da nörolojik üroloji uzmanı olarak görev yapan Prof. Dr. Marcus Drake, "Kronik böbrek hastalığı önemli bir sorun çünkü böbrekler eskisi kadar yoğun idrar üretemiyor. Bu da idrarla çok fazla su atıldığı anlamına geliyor" dedi.
Bununla birlikte Drake, davranışsal bir değişiklik olmayan durumlar dışında endişelenmeye gerek olmadığını ifade ederek, "Bir kişinin sürekli susaması, düzgün yürüyememesi ya da aşırı horlaması gibi açıklanamayan semptomları varsa durum daha kaygı verici olabilir" dedi.
Öte yandan geceleri tuvalete kalkmanın da sağlığa bazı zararları var. Uyku kalitesinin bozulmasının çok sayıda olumsuz sonucu olduğu araştırmalarla ortaya çıkıyor. Bu durum kişinin enerji düzeylerinin yanı sıra kan şekeri düzeylerini ve uzun vadeli bilişsel performansını da etkiliyor.
Al Zubaidi, "Kan şekeriniz sürekli yükseliyorsa vücudunuzun kilo alma ihtimali daha fazladır. Bu da obeziteye yol açar" dedi ve ekledi: "Şunu da biliyoruz: "Tek bir gece kötü uyuduğunuzda bile, beyninizde yaşlılıkta demansla ilişkilendirilen bazı proteinler birikir."
UYKUDAN ÖNCE EN FAZLA 330 MİLİLİTRE
Uzmanlar, noktüriyi önlemek için günlük sıvı ihtiyacınızın çoğunluğunu günün erken saatlerinde tüketmenizi tavsiye ediyor. Al Zubaidi, uyumadan önceki son 3 saatte tüketilecek sıvı miktarının 330 mililitreyle (büyük bir kutu gazlı içecek ya da 1,5 su bardağı kadar) sınırlandırılması gerektiğini belirtti ve ekledi:
"Günlük sıvı tüketiminizin en azından dörtte birini sabah uyandıktan sonraki 1-2 saat içinde yani vücudunuzun hidrasyona en çok ihtiyaç duyduğu zamanda gerçekleştirmelisiniz. Ardından egzersiz yapıyorsanız, kaybettiğiniz sıvıları hemen takviye etmelisiniz. Biz buna 'altın saat' adını veriyoruz. Egzersizden sonraki bir saat içinde sıvı tüketmek 3-4 saat sonra kayıpları telafi etmekten çok daha iyidir."
Gece tuvalete kalkmak zorundaysanız bile en kısa sürede yeniden uykuya dalmaya çalışın. İçinizden telefonunuzdaki bildirimlere göz atmak ya da sosyal medyayı taramak geliyor olabilir ama kendinize hâkim olmaya çalışın. Çünkü ekrandan yayılan ışık uyku hormonlarının seviyesini etkiliyor ve yeniden dalmayı zorlaştırıyor.
Al Zubaidi, "Tuvalete gittiğinizde ışıkları açmamaya çalışın. Gecenin bir yarısı uyandığınız için gözleriniz karanlığa alışmış olacak. Tuvalete gittikten sonra en kısa sürede yatağa dönmeye çalışın. Son tavsiyem de şu olacak: Vücudun uykuya dalmak için kullandığı kritik işaretlerden biri sıcaklık düşüşüdür. Bu nedenle yatağa döndüğünüzde yastığınızı ters yüz edip yorganı üzerinizden atarsanız, uykuya dalma ihtimaliniz artar."
SIK SIK UYANMANIN DİĞER SEBEPLERİ NELER?
Geceleri sık sık uyanmanın noktürni dışında sebepleri de olabilir. Ana hatlarıyla sıralamak gerekirse;
1) Aşırı ısınma: Uyku sırasında vücudunuzun çekirdek sıcaklığı 1-2 derece düşer. Bu durum memelilerin tamamında gözlenir. Ancak vücut sıcaklığınız, ağır bir yemek ya da akşam saatlerinde tüketilen alkol veya kafein nedeniyle yükselebilir. Çünkü sindirim süreci metabolik hızınızı artırır. Bu durumlarda derin uykuya dalmakta zorlanabilirsiniz. Dahası yorganınız da gereğinden daha kalın olabilir.
2) Stres: Stresli bir günün ardından hipotalamus-hipofiz-adrenal aksı adı verilen ve beyninizle çeşitli salgı bezlerinizi birbirine bağlayan karmaşık ağ, uyumaya çalıştığınız sırada bile aktif kalabilir. Bu da ana stres hormonu olarak bilinen kortizolün düzeyinin vücudun beklediğinin çok üzerinde olması anlamına gelir. Kortizol yüksekliği de doğal uyku döngülerini aksatabilir.
3) Uyku apnesi: Uyurken solunumun geçici olarak durmasına yol açan tıkayıcı uyku apnesinin, aşırı kilolu kişilerdeki yaygınlığı günden güne artıyor. Uyku apnesinin neden olduğu oksijen yetersizliği kişide hayatta kalma refleksini harekete geçiriyor ve daha fazla soluk almak isteyen vücut aniden uyanıyor. Bu da uyku döngüsüne zarar veriyor. Sonucunda sabahları yorgun uyanma sorunu ortaya çıkabiliyor.
4) Mide yanması: Uzun saatler boyunca yatmak, midedeki yiyeceklerin ve asidin yemek borusuna akışına yol açıyor. Gece boyunca devam eden bu asit akışını yaşayanlar, bir yanma hissi ve rahatsızlıkla uyanıyor. Sigara içmek, uykudan önce çok fazla yemek, aşırı baharatlı, asitli veya yağlı yiyecekler tüketmek, çok fazla alkollü ve gazlı içecek içmek asit akışını tetikleyen hatalar.
5) Huzursuz bacak sendromu: Tahmin edildiğinden çok daha yaygın bir sorun olan huzursuz bacak sendromunun genetik yatkınlıktan beyindeki düşük demir seviyelerine kadar birçok sebebi var. Bazı antidepresanlar ve antihistaminler, bu durumu daha da artırabiliyor. Huzursuz bacak sendromu olanlar, bacaklarında özellikle geceleri yoğunlaşan karıncalanmalar veya çekmeler hissediyor. Huzursuz bacak sendromuna çözüm olarak günlük egzersizler, düzenli uyku, yatmadan önce bacakların esnetilmesi ve sıcak bir banyo yapmak tavsiye ediliyor.
The Guardian'ın "Keep waking in the middle of the night to pee? Here’s why – and what to do about it" başlıklı haberinden derlenmiştir.