Antioksidanların kansere etkisinde yeni tartışma

Güncelleme Tarihi:

Antioksidanların kansere etkisinde yeni tartışma
Oluşturulma Tarihi: Ocak 11, 2013 16:00

“Kanseri öldürmüyor, tetikliyor”

Haberin Devamı

DNA’nın çift sarmallı yapısını keşfeden iki bilim insanından biri olan James Watson, hazırladığı raporda çarpıcı açıklamalarda bulundu. Watson, ‘kansere karşı verilen mücadeleden memnun olmadığını belirtti ve hastalığı engellediği düşünülen antioksidanların aslında hastalığa kapı aralıyor olabileceğine dikkat çekti. Watson, 'çilek, böğürtlen, dut gibi meyvelerin, kanser tedavisini önleyici rol oynuyor olabileceğini' öne sürdü.

84 yaşındaki Watson, ABD’de yürütülen ve dokuz çeşit kanser türünü tetikleyen DNA değişimlerini keşfetmeyi amaçlayan 100 milyon dolarlık projeyi eleştiren yazısında, “Bu çalışma, çok ciddi şekilde ihtiyaç duyduğumuz ilacı bize kazandırmayacak” dedi. Reuters haber ajansına açıklamalarda bulunan Watson, “Artık şu soruyu sormamız lazım: Antioksidanlar kanseri engellemek yerine daha da mı tetikliyor?” ifadesini kullandı.

Haberin Devamı

Tartışma alevlendi

Watson’ın, Open Biology dergisinde yayımlanan aylar süren çalışması, tıp dünyasında farklı görüşlere yol açtı. Reuters’a konuşan ancak Watson’ın tepkisini çekmemek için adının açıklanmamasını isteyen bir kanser biyoloğu, “Raporda birçok ilginç fikir var. Bazıları çok net kanıtlara dayanıyor. Diğerleri ise iyi bilinen bulgularla çelişiyor... Bana kalırsa Watson önümüzdeki kazanı üretkenliği artırmak için karıştırıyor” dedi.

Ancak Watson’ın görüşlerini genel olarak kabul eden çok sayıda bilim insanı, ABD’de azalan kanserden ölüm oranının ‘tedavilerin gelişmesinden değil ancak sigara içenlerin azalması ve gelişen terapi yöntemlerine’ bağladı.

"Geliştirilen ilaçlar yetersiz"

Reuters, bilim insanlarının Watson’ın raporu hakkındaki yorumlarına yer verdi. ABD’nin New York kentindeki Memorial Sloan-Kettering Kanser Merkezi’nden moleküler biyolog Mark Ptashne, “Günümüzde beslediğimiz en büyük ümit, DNA sekanslama metodu yaklaşımıyla kansere neden olan DNA mutasyonlarını tespit edebilmek... Ardından, mutasyonun neden olduğu kanserin gelişmesini önleyici ilaç geliştirmek” dedi.

Ptashne, bugüne kadar yapılan çalışmalarda geliştirilen ilaçların hiçbirinin kanseri tedavi etmek adına yeterli olmadığını belirtti: “Yeni terapi yöntemleri sadece birkaç ay kullanılabiliyor... Akciğer, kolon ve meme gibi büyük kanser vakaları için halen hiçbir ilacımız yok” dedi.

Haberin Devamı

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nden (MIT) kanser biyolugu Robert Weinberg, genetik açıkları örterek tedavi sağlayacak ilaçların işe yaramamasını, kanserli hücrelerin kendisinden kaynaklandığını belirtti. Weinberg, "Eğer, AstraZeneca üretimi Iressa veya Genentech üretimi Tarceva gibi ilaçlarla, henüz başlangıç safhasındaki akciğer kanserinin büyümesi engellenmeye çalışılırsa, kanser hücreleri etkin olacakları başka bir yol belirliyor" dedi.

Watson, buradan yola çıkarak, farklı bir yaklaşım öneriyor: ‘En başta metastatik kanserler olmak üzere, kanser hücrelerinin sahip olduğu özellikleri hedef seçerek ilerlemek.’

Hedef özellikler neler?

Haberin Devamı

Watson’ın değindiği bu ortak özelliklerden bazıları serbest oksijen radikalleri. Bu radikaller, hücrelerin bileşiklerini parçalıyor, DNA’da da bozulmalara yol açabiliyor. Bu nedenle, manavdan aldığımız gıdalardan, süpermarketlerin raflarındaki yiyeceklere kadar birçok yiyecekte bulunan antioksidanların, sağlıklı olabileceği düşünülüyor. Çünkü antioksidanlar oksijen radikallerine zarar veriyor.

Watson, buna rağmen bu basit tablonun aslında sanıldığından çok daha karmaşık olduğunu öne sürdü. Radyoterapi ve birçok kemoterapi türü, oksijen radikalleri ortaya çıkararak kanserli hücreleri yok ediyor. Bu tedaviler, hücrelerin kendini imha etmesini sağlıyor. Watson, sanıldığının aksine ‘eğer bir kanser hastası çilek, böğürtlen, dut veya diğer antioksidanlar ile besleniyorsa, bu kemoterapinin işlemesini engelleyebilir’ tezini ortaya attı.

Haberin Devamı

ABD’li bilim insanı, “Herkes antioksidanların çok işe yaradığını düşünüyor... Ancak ben, bu maddelerin kanserli hücreleri öldürmemizde bize engel olduğunu düşünüyorum” dedi.

Araştırmalar Watson’ı Destekliyor

Yakın zamanda yapılan araştırmalar, Watson’ın raporunu destekliyor. Bilim insanları, en son araştırmalarda antioksidanlar arasında yer alan E-vitamininin, kanser riskini azaltmadığını, hatta yaşam süresini bile azalttığını belirtti. Öte yandan, antioksidanları bloke eden ‘anti-antioksidanların’, kanser ilaçlarını daha etkin hale getirebileceği ifade edildi.

Reuters’a konuşan Sloan-Kettering Kanser Merkezi’nden kanser biyoloğu Robert Benezra, “Kanserli hücreleri oksijen radikallerinden uzak tutan her şey, etkin bir tedavi için önemli rol oynayabilir” dedi.

Haberin Devamı

Kaynak: ntvmsnbc.com

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!