Güncelleme Tarihi:
Güzellik, kadınların yüzyıllardır değişmeyen ortak tutkusu. Peki, güzelleşmek için kullandığınız kozmetik ürünlerdeki tehlikenin farkında mısınız? SGS Türkiye Tüketici Ürünleri Bölümü’nden Gıda Dışı Satış Müdürü Özge Ergun, bilinçli ürün seçimi ve tüketimi hakkında bilgiler verdi.
Kozmetik ürünleri seçerken karşılaşılabilecek alerjik reaksiyonların önlenmesi açısından cilt tipine uygun ürün seçmenin yanı sıra ürün içeriğinin olabildiğince basit ve doğal olmasına özen göstermek gerekir. Tüketiciler kozmetik ürünü satın alırken ürün ambalajındaki etiketlerde; ürün bileşenleri, kullanım şartları ve uyarıların olmasına dikkat etmelidir.
Ürünün ambalajında raf ömrü, son kullanma tarihinin yer aldığından emin olunmalı ancak bu sürenin üreticinin öngördüğü koşullarda muhafaza edildiği sürece mümkün olacağı ve raf ömrü uzun olan ürünlerin daha fazla koruyucu kimyasal içerdiği unutulmamalıdır.
Hangi ürünlerde hangi kimyasallara dikkat etmeli?
Kozmetik yönetmeliğinde yasal olarak kısıtlanmış birtakım kimyasallar bulunmaktadır. Örneğin; likit el sabunlarında triklosan/triklorokarbon, tırnak ürünlerinde formaldehit, DBP veya toluen, tıraş kremlerinde ve saç jölelerinde nanifenol gibi zararlı kimyasallara dikkat edilmeli ve bunları içeren ürünler alınmamalıdır.
Parfüm ve ojeler kısırlık sebebi mi?
Bazı kozmetik ürünler, aynı zamanda kanser riskini artıran zararlı kimyasallar içerir. Örneğin; bio-mutajenler adı verilen kimyasallara uzun süre maruz kalmak sağlık açısından zararlıdır. Birçok parfüm ve tırnak cilasında yaygın kullanılan fitalatlar da hormon bozucu olduğundan, bu maddeyi içeren ürünleri sık kullanan kadınların doğurganlık sorunları yaşaması olasıdır. Yine pek çok uçucu kimyasal içeren aroma ve kokular da sağlık açısından zararlı olabilir.
Kozmetiklerin içerisindeki fitalat, akrilamid, paraben ve formaldehit gibi kimyasallar alerjik özellik taşır. Bağışıklık sistemi, tehlikeli veya yabancı bulduğu bu maddelere karşı alerjik reaksiyon oluşturabilir. Bazen bu alerjik reaksiyonlar sonucunda kişiler ciltteki hassasiyet derecesine bağlı olarak ciddi tedavi gerektiren cilt sorunları ile karşılaşılabilir.