Güncelleme Tarihi:
Cilt gençleştirme için daha çok estetikte kullanılan PRP yönteminin, tüp bebek tedavisinde de başarı ile uygulandığını belirten Kadın Hastalıkları-Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Dr. Can Koşal, “PRP ile yumurtalık gençleştirme kadınlarda görülen kısırlığın tedavisi için yenilikçi bir çözüm” dedi.
PRP’nin insanların kendi kanlarından hazırlandığı için temel olarak yaş sınırlaması olmadan yapılabildiğini belirten Kadın Hastalıkları-Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Dr. Can Koşal, “Nitekim kozmetik alanında kullanımında ileri yaşlarda da rahatlıkla uygulanabiliyor. Ancak yumurtalık yetmezliği ya da zayıflığı gibi tüp bebek tedavisinde yardımcı tedavi olarak kullanılacak ise hastanın menopoza girmemiş olması gereklidir. Buradan da anlaşılacağı gibi sınırlama hastanın yaşından değil klinik durumundan kaynaklanmaktadır” diye konuştu.
Dr. Koşal tedavinin nasıl yapıldığını ise şöyle anlattı:
“Trombositden zengin plazma demek olan PRP, aslında insanlara yabancı olmayan bir uygulamadır ve kişilerin kendi kanlarında hazırlanır. Planlanan işlemden 15-20 dakika önce PRP uygulanacak hastadan 15-20 ml kan alınarak daha önce belirlenmiş hızlarda santrfüj edilir. Sonrasında tüpün belirli bir bölgesinde yoğunlaşmış olarak bulunan trombosit yani vücudun pıhtılaşma hücrelerinin bulunduğu zengin bölge serumundan 2-3 ml alınmak sureti ile PRP hazırlanmış olur. Yumurtalık gençleştirme işleminin bir sonraki aşaması, elde edilen PRP'nin yumurtalıklara enjekte edilmesidir. ”
Yumurtalık gençleştirme tedavisinin fiziksel sağlığı iyi olan ve geçirilmiş kanser öyküsü olmayan kadınlara uygulanabileceğini söyleyen Dr. Can Koşal sözlerini şöyle sürdürdü:
“Düşük yumurta rezervine ve düşük Anti-Müllerian Hormon (AMH) seviyesine sahip olanlar, eken yumurtalık yetmezliği olanlar ve 35 yaş üstü kısırlık problemi yaşayan hastalarda umut verici bir tedavidir. PRP enjeksiyonları ayrıca, embriyonun rahim iç yüzeyine tutunmasını zorlaştıran rahim iç zarında incelik, rahim içinde yapışıklık ve rahim iç zarı kalınlaşma gibi sorunlar yaşayan kadınlarda da olumlu etkilere sahiptir.”
Dr. Can Koşal, PRP başarı oranlarının hastanın tedaviye vereceği yanıta bağlı olarak değişkenlik gösterebileceğini belirterek, “Örneğin ince endometriumu (rahim içi zarı) olan bir hastada PRP sonrası endometrium arzu edilen kalınlığa kadar ulaşırsa tedavinin başarısı oldukça yükselirken tedaviye cevap vermeyen hastalarda maalesef istenen oranlarda başarı yükselmez. Tüm bunlara rağmen alternatif bir tedavi seçeneği olarak PRP her zaman gündemde olmalıdır. PRP uygulaması uygun hastalarda yapıldığında son derece basit ve sonuçları yüz güldürücüdür. Ayrıca PRP kişilerin kendi kanlarından hazırlandığı için dışarıdan herhangi bir enfeksiyon bulaştırma riski taşımamaktadır. Tüm faydalarını, maliyetini ve risklerini düşündüğümüzde PRP uygulaması ihtiyacı olan hastaların bu tedaviyi alternatif bir seçenek olarak mutlaka düşünmesini tavsiye edebiliriz” şeklinde açıklamada bulundu.
DHA