Güncelleme Tarihi:
Op. Dr. Alp Çeliker, “Salgın ile beraber gebelik süreciyle ilgili kaygılar da artmaktadır. Covid-19 pnömonisi geçiren gebeler ile genel popülasyonun klinik belirtileri benzerdir. Gebelerin solunum patojenlerine ve şiddetli pnömoniye karşı daha hassas olması ve yapılan çalışmalarda vaka sayılarının azlığı sebebi ile sürecin daha kontrollü sürdürülmesi gerekmektedir" dedi.
Dünya Sağlık Örgütü tarafından önerilen Enfeksiyonu Önleme ve Kontrol (IPC) basamaklarının gebelerde olduğu gibi düşük, fetal kayıp, postpartum dönemindeki kadınlar ve gebelik bakımını üstlenen kişiler tarafından da uygulanması gerektiğini aktaran Çeliker, "Yapılan çalışmalarda yeterli kanıtlar olmamakla beraber hastalığın anneden bebeğe geçişinin dikey bulaşla olduğu belirtilmiştir. Enfeksiyon veya şüphesi olan gebelerin doğumdan sonra en az 14 gün boyunca bebeği ile yakın temasının kesilmesi ve emzirilmemesi önerilmektedir. Doğum şekli için tıbbi bir endikasyon yoksa vajinal yolla yapılabileceği belirtilmektedir. Gebeler enfeksiyon sürecinde perinatoloji, yenidoğan ve yoğun bakım uzmanlarından oluşan multidisipliner bir yaklaşımla ele alınmalıdır. Ayrıca süreçte gebelere psikososyal desteğin sağlanması da çok önemlidir" diye konuştu.
Korunma yöntemleri
Alp Çeliker, Covid-19 döneminde hamilelerin kendilerini salgından korumaları için şu önerilerde bulundu: “Sağlıklı kişilerin açık havaya çıktıkları zaman maske ile solunum yollarını kapatmaları gerekmektedir. Alerjik bile olsa öksürük, hapşırığı olan ve ateşli kişilerin toplu alanlara girecekleri zaman maske kullanmaları çok daha önemlidir. Kapalı alanlarda çok sayıda kişi ile bir arada bulunacak kişilerin maske takmaları, olası hasta ile karşılaşma açısından anlamlı olabilir. Dışarıda zaman geçiren herkesin sık sık ellerini yıkamaları, su ve lavaboya ulaşamama durumunda alkol ile (en kolay bulunan yüzde 60'lık kolonya) el dezenfeksiyonu yapmaları, hasta kişilerle karşılaştıkları zaman daha çok ellerini yıkamaları koruyucudur. Ilık su ile boğaz gargarası yapılması ve bol ılık sıvı tüketilmesi virüsün yerleşmesini önleyebilir. İyi beslenme, açık havada bulunma, kapalı alanların havalandırılması, egzersiz, uyku düzenine dikkat edilmesi genel sağlığın artması ve virüsün yerleşmesinin azalmasına etki eder. Dar alanda bulunmayı artırdığı için mümkün olduğunca asansör yerine merdiven kullanımı daha güvenlidir. Hastalık belirtileri başladığı zaman mutlaka sağlık kuruluşuna başvurmak, giderken de maske takmak çok önemlidir."
Koronavirüse yakalanan gebelerde neler yapılmalıdır?
Çeliker, gebelik döneminde koronavirüse yakalanan gebelerin kendilerine daha çok dikkat etmesi gerektiğini ve bu doğrultuda yapılması gerekenleri şu sözlerle açıkladı: “Hafif vakalarda sıvı elektrolit dengesi sağlanmalı, semptomatik tedavi yapılmalıdır. Antiviral tedavi hafif olgularda güncel verilere dayanarak önerilmemektedir. Eğer antiviral tedavi başlanacaksa virologlarla karar verilmeli ve fetal gelişme geriliği gibi olası yan etkileri hakkında hastalar bilgilendirilmeli. Gebe kadınların Covid-19 enfeksiyonu tedavisi için birçok ülkede çalışmalar başlatılmıştır. Bakteriyel enfeksiyonlar için (kan, idrar kültürü) monitörizasyon yapılmalı, sekonder enfeksiyon gelişirse uygun zamanda antibiyoterapi başlanmalıdır. Hastalar viabilite sınırı üstünde fetal sağ kalım açısından takip edilmelidir."
Tedavi yaklaşımı
Covid-19 semptomlarının ağır görüldüğü veya klinik olarak kritik olan gebelerde tedavi yaklaşımının önemli olduğuna dikkat çeken Çeliker, “Ağır pnömoni olan vakalarda hem maternal hem de fetalmortalite oranları yüksektir. Agresif tedavinin yanı sıra oksijen tedavisi ve hidrasyon yapılmalıdır. Gebeler yoğun bakımda mümkünse negatif basınçlı odalarda multidisipliner ekipler tarafından takip ve tedavi edilmeli. Gebeler tercihen sol lateral pozisyonda yatırılmalı, antibiyotik ve antiviraller kombine edilerek verilmelidir. Kan basıncı monitörizasyonu ve sıvı dengesi sağlanmalıdır. Oksijen saturasyonu yüzde 95'in üzerinde tutulmalıdır" dedi.
Sağlıklı gebelik süreci
Op. Dr. Alp Çeliker, Covid 19 pandemi sürecinde sağlıklı gebelik takibi için mutlaka yapılması gerekenleri şu şekilde sıraladı: “1. trimester tarama testi ve 2. düzey ultrason taraması gibi muayeneler ihmal edilmemeli. Herhangi başka bir problemi olmayan ve intrauterine gebeliğe sahip olduğu doğrulanmış bir gebe için 22. gebelik haftasına kadar bu iki muayenenin yapılmış olması yeterli olarak kabul edilebilir. Bundan sonraki takip sıklığı da 34. haftaya kadar 6 haftada bir sonrasında ise hastanın durumuna göre 3-4 haftada bire çıkartılabilir."