Ankara’da 2 aylık bebek entübe edilmişti… Yenidoğanlara yapılan aşıların ve K vitamininin önemi nedir? Çocukluk dönemi aşıları toplumu salgınlardan nasıl korur? 6 SORU 6 YANIT

Güncelleme Tarihi:

Ankara’da 2 aylık bebek entübe edilmişti… Yenidoğanlara yapılan aşıların ve K vitamininin önemi nedir Çocukluk dönemi aşıları toplumu salgınlardan nasıl korur 6 SORU 6 YANIT
Oluşturulma Tarihi: Ocak 31, 2025 09:596dk okuma

Ankara'da 2 aylık bir bebek beyin kanaması nedeniyle yoğun bakımda entübe edilmiş ve bebeğin öyküsü incelendiğinde ailenin K vitamini ile aşıları reddettiği, topuk kanı aldırmadığı ortaya çıkmıştı. Yaşam mücadelesi veren bebeğin hikayesiyle beraber yenidoğanlara yapılanan K vitamini ve rutin aşılar yeniden gündem oldu. Çocukluk dönemi aşıları, K vitamini ve topuk kanı hakkında merak edilen 6 hayati soruyu konunun uzmanına sorduk.

Haberin Devamı

Covid-19 aşılarından sonra hem dünyada hem de ülkemizde aşı karşıtlığı her geçen gün artıyor. Aşı karşıtlığı zamanla bebeklik/çocukluk aşılarına hatta yenidoğanlardan alınan topuk kanına kadar sıçramış durumda. Aileler çocuklarına yaşları gelmesine rağmen aşı yaptırmak istemeyebiliyor, yenidoğanlardan alınan ve ilerideki hastalıkların tespiti için hayati önem taşıyan topuk kanına izin vermeyebiliyor.

Buna bir örnek de geçtiğimiz günlerde yaşandı. Ankara'da 2 aylık bir bebek beyin kanaması nedeniyle yoğun bakımda entübe edilmiş durumda. Bebeğin öyküsü incelediğinde ailenin bebeğe doğar doğmaz yapılması gereken K vitaminini yaptırmadığı, bunun yanı sıra topuk kanı taramasını ve aşıları da reddettiği ortaya çıktı.

Yenidoğanlara yapılan aşıların ve özellikle K vitamininin önemini, topuk kanı alınmasının nedeni, alınmamasının risklerini ve tüm bunların toplum sağlığını nasıl etkilediğini Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Elida Yüksel’e sorduk.

Haberin Devamı

İşte her ebeveynin mutlaka bilmesi gereken 6 hayati soru…

1- YENİDOĞAN BEBEKLERE İLK OLARAK HANGİ AŞILAR YAPILIYOR?

Yenidoğan bebeklerde doğumdan hemen sonra yapılan ilk aşı hepatit B aşısıdır. Doğumdan sonra tercihen ilk 24 saat içinde uygulanır. Hepatit B virüsüne karşı koruma sağlar. Bunların dışında bebeklerin ilk birkaç ayında diğer rutin aşılar da takvime eklenir. Türkiye’de Sağlık Bakanlığının aşı takvimine göre bebeklere belirli yaşlarda ek aşılar uygulanmaktadır.

2- K VİTAMİNİ ENJEKSİYONU TAM OLARAK NEDİR VE BEBEKLERDE GERÇEKTEN HAYATİ ÖNEME SAHİP MİDİR?

K vitamini enjeksiyonu yenidoğan bebeklerde doğumdan hemen sonra kas içine yapılan bir takviyedir, aşı değildir. Vücutta pıhtılaşmayı sağlayan K vitamininin eksikliğini gidermek için uygulanır. Yenidoğan bebeklerde K vitamini eksikliği yaygındır çünkü plasenta yoluyla anneden bebeğe yeterince geçmez, anne sütünde K vitamini oranı düşüktür. Bebeklerin bağırsak florası henüz gelişmediğinden K vitamini üretemezler. Bu eksiklik yenidoğan kanama hastalığı olarak bilinen ciddi bir kanama bozukluğuna neden olabilir.

Haberin Devamı

Bu hastalık beyin kanaması, iç organ kanamaları ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. K vitamini enjeksiyonu hayati önem taşır. Eğer bebek bu enjeksiyonu alamazsa kanama riski birkaç hafta veya birkaç ay içinde ortaya çıkabilir ve beyin kanaması gibi ölümcül durumlara yol açabilir. Enjeksiyon bu riski neredeyse yüzde 100 önler. Bu yüzden Dünya Sağlık Örgütü, Amerika Pediatri Akademisi ve Türkiye’de Sağlık Bakanlığı gibi sağlık kuruluşları tüm yeni doğanlara K vitamini enjeksiyonu yapılmasını önermektedir.

3- AŞILAR VE K VİTAMİNİ TAKVİYESİ AİLE ONAYI İLE Mİ YAPILABİLİYOR?

Yenidoğan bebeklerde yapılan aşılar ve K vitamini enjeksiyonu için ebeveyn onayı alınır. Türkiye’de hepatit B aşısı doğumdan hemen sonra yapılan ilk aşıdır. Ailelere bilgilendirme yapılır ve sözlü veya yazılı onay istenir. Eğer aile aşıyı reddederse ‘aşı reddetme formu’ imzalatılır ve kayıt altına alınır. Aile onaylamazsa aşı yapılmaz ancak doktorlar ve sağlık çalışanları aşıların önemini anlatmaya çalışır.

Haberin Devamı

Aynı şey K vitamini için de geçerlidir. K vitamini bir aşı değildir hayat kurtarıcı bir vitamin desteğidir. Türkiye’de doğum sonrası rutin olarak yapılır. Ebeveynlerden sözlü veya yazılı onay alınır. Eğer aile K vitamini enjeksiyonunu reddederse bu durum kayıt altına alınır ve formu imzalatılır. Doktorlar aileyi olası riskler konusunda bilgilendirir. Özetle aile onaylamazsa hem aşılar hem K vitamini uygulanmaz ancak sağlık çalışanları bu işlemlerin önemini anlatarak aileyi ikna etmeye çalışırlar.

4- ÇOCUKLUK AŞILARININ YAPILMAMASININ TEHLİKELERİ NELER?

Çocukluk çağı aşılarının yapılmaması ciddi ve ölümcül hastalıklara karşı korunmasız kalınmasına neden olur. Aşılar bulaşıcı hastalıklara karşı bağışıklık kazandırarak çocukların sağlıklı büyümesini sağlar. Aşıların yapılmaması durumunda ortaya çıkabilecek tehlikeler şunlardır:

Haberin Devamı

Ölümcül ve kalıcı hastalık riskleri artar. Aşı yapılmayan çocuklar şu ciddi hastalıklara yakalanma riski taşır.

- Difteri: Boğazda kalın zarlar oluşturarak solunum yollarını tıkar ve ölüme neden olur.

- Boğmamaca: Özellikle bebeklerde şiddetli öksürüğe, nefes darlığına ve ölüme yol açabilir.

- Çocuk felci: Kalıcı felç ve sakatlığa neden olur.

- Kızamık: Şiddetli döküntü yüksek ateş zatürre beyin iltihabı ve ölüm riski taşır.

- Menenjit: Beyin ve omurilik iltihabına yol açarak zihinsel gerilik sağırlık ve ölüme neden olabilir.

Salgınlara neden olabilir.

Aşılanmayan çocuklar hastalıklara yakalanırsa çevresindeki diğer insanlara da bulaştırabilir. Toplumdaki aşılanma oranı düşerse hastalık salgınlar yaşanabilir. Örneğin 2020’den sonra aşı tereddüttü nedeniyle bazı ülkelerde kızamık vakalarında büyük artış görülmüştür.

Haberin Devamı

Tedavi maliyeti ve hastane yatışları artar.

Aşı ile önlenebilecek hastalıklar tedavi edilmezse yoğun bakım ve uzun süreli hastane yatışları gerekebilir. Bu durum hem aileler hem de sağlık sistemleri için büyük maliyet oluşturur.

Bağışıklık sistemi zayıflar.

Aşılanmamış çocuklar sadece belirli hastalıklara karşı değil genel olarak enfeksiyonlara karşı da daha savunmasız hale gelir. Bazı hastalıklar bağışıklık sistemini zayıflatarak vücudu diğer enfeksiyonlara karşı açık hale getirir. Sonuç olarak çocukluk çağı aşılarının yapılmaması ölümcül hastalıkların geri dönmesine, salgınlara ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Aşılar sayesinde birçok hastalık kontrol altına alınmıştır ve çocukların sağlıklı büyümesi için mutlaka yapılmalıdır.

5- BİRAZ DA TOPUK KANINDAN BAHSEDELİM… BEBEKLERDEN TOPUK KANI NEDEN ALINIYOR?

Topuk kanı testi yenidoğan bebeklerde doğuştan gelen bazı metabolik ve genetik hastalıkların erken teşhis etmek için yapılan hayati öneme sahip bir tarama testidir. Yenidoğan bebeklerde bazı hastalıklar başlangıçta belirti göstermeyebilir ancak ilerleyen dönemde ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Topuk kanı testi bu hastalıkların erken tespit edilerek erken tedavi ve önlem alma şansı sunar.

Bebek doğduktan 48 saat sonra genellikle hastaneden taburcu olmadan önce topuğundan birkaç damla kan alınır. Kan özel bir filtre kâğıdına damlatılarak laboratuvara gönderilir. İkinci topuk kanı ise bebek doğduktan 72 saat sonra alınır. Sonuçlar anormal çıkarsa ileri testler ve tedavi planlaması yapılır.

Basit ve hızlı bir test olmasına rağmen erken teşhis sayesinde bebeklerin sağlıklı bir yaşam sürmesi sağlanır. Ailelerin bu testin yapılmasını reddetmemesi çok önemlidir çünkü erken teşhis edilmeyen hastalıklar geri dönüşü olmayan sağlık sorunlarına yol açabilir.

Eğer bu hastalıklar zamanında fark edilmezse zihinsel ve fiziksel gelişim geriliği, organ hasarı veya ölümle sonuçlanabilir. Türkiye’de Ulusal Yenidoğan Tarama Programı kapsamında topuk kanı testi ile taranan hastalıklar şunlardır:

Fenilketonüri: Bebeğin vücudu fenilalanin adlı aminoasidi parçalayamaz, tedavi edilmezse zekâ geriliğine yol açar.

Konjenital hipotiroidi: Tiroit hormonları yetersiz üretir, tedavi edilmezse zihinsel ve fiziksel gelişim geriliği ortaya çıkar.

Biyotidinaz eksikliği: Biyotin vitamini metabolize edilemez tedavi edilemezse saç dökülmesine deri hastalıkları ve nörolojik sorunlar gelişebilir.

Kistik fibrozis: Solunum ve sindirim sistemini etkileyen kalıtsal bir hastalıktır. Erken teşhis edilmezse solunum yetmezliği ve beslenme bozuklukları ortaya çıkabilir.

İlk aylarda belirti göstermeyen bu hastalıklar ilerleyen dönemde geri dönüşü olmayan sorunlara neden olduğundan aileler büyük pişmanlık duyabilir. Ailelerin topuk kanı testini reddetmesi çocuğun hayatını riske atmak anlamına gelir. Bu test sadece birkaç damla kan ile yapılır ve erken teşhis sayesinde sağlıklı bir hayat sürebilir.

Uzman Dr. Elida Yüksel

6- ÇOCUKLUK AŞILARINI OLMAMIŞ BİR KİŞİNİN TOPLUMSAL SAĞLIĞA ETKİLERİ NASIL OLUR?

Bireyin çocukluk aşılarının olmaması sadece kendisi için değil toplum sağlığı açısından da büyük bir risk oluşturur. Aşılar sadece aşılanan kişiyi değil çevresindekileri de koruyarak bulaşıcı hastalıkların yayılmasını engeller. Aşısız bireylerin sayısı arttıkça toplumda ciddi sağlık sorunları ortaya çıkabilir. Salgın riski artar, yeterli sayıda kişi aşılanmaz ise bu hastalıklar geri dönebilir ve salgınlar yaşanabilir.

Sürü bağışıklığı zayıflar; sürü bağışıklığı toplumun büyük bir kısmı aşılandığında, aşı olmayan bireylerin, yenidoğan bebekler veya bağışıklık sistemi zayıf olanların korunmasını sağlar. Örneğin lösemi tedavisi gören bir çocuk aşı olmaz ancak çevresindekiler aşılıysa hastalıklardan korunur.

Öte yandan hastane ve sağlık sistemine yük biner, ölümler ve kalıcı hasarlar artar, ekonomik ve sosyal kayba yol açar. Sonuç olarak aşı bireysel değil toplumsal bir sorumluluktur. Aşısız bireyler yalnızca kendi sağlıklarını değil çocukları, yaşlıları, bağışıklığı zayıf bir bireyleri ve tüm toplumu riske atar.

BAKMADAN GEÇME!