Güncelleme Tarihi:
Üç aydan uzun süren ve yoğun antibiyotiğe yanıt vermeyen sinüzitiniz, “kronikleşmiş” olabilir. KBB Uzmanı Doç. Dr. Esin Yalçınkaya, kronik sinüzitte cerrahi tedavinin geciktirilmemesi, bu ameliyatlar için havaların soğumaya başlamadığı dönemin uygun olabileceği uyarısında bulundu.
Kulak Burun Boğaz Hastalıkları ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı, Doç. Dr. Esin Yalçınkaya, akut veya kronik sinüzitin milyonlarca insanın yaşam kalitesini düşürdüğünü, iş ve sosyal hayatı sekteye uğrattığını söyledi. Yüz ve alın bölgesindeki kanallarda meydana gelen tıkanmayla karşımıza çıkan sinüzitin, genellikle antibiyotikle tedavi edildiğini anımsatan Doç. Dr. Yalçınkaya, “İlaç tedavisinin ardından şikayetler 3 haftadan önce ortadan kalkıyorsa, bu akut sinüzittir. Genellikle viral enfeksiyonlardan sonra sinüslerin kısa süreli iltihaplanması şeklinde görülen akut sinüzitte ilaç tedavisi sonuç verir. Ancak şikâyetler 3 aydan uzun sürüyor, ilaç tedavilerine direnç devam ediyorsa sinüzitin kronikleştiği anlamına gelir. Bu durumda ilaçta ısrar etmek fayda etmez aksine hastaya zarar verir” dedi.
“Teşhis kesinleşirse, ameliyat”
KBB Uzmanı Doç. Dr. Esin Yalçınkaya, kronik sinüzitte kesin teşhis için paranazal sinus tomografisi çekilmesi gerektiğini kaydetti. Tomografide sinüslerde kronikleşmiş iltihabın görülmesi halinde cerrahi müdahelenin düşünülebileceğini vurgulayan Doç. Dr. Yalçınkaya, ”Tedaviye veya ilaca dirençli vakalarda endoskopik sinüs cerrahisi bir seçenek olabilir. Kış ayları kronik sinüzit ataklarını tetikleyeceği için, havalar soğumadan bu cerrahiyi gerçekleştirmek uygun olacaktır.” diye konuştu. Kronik sinüzite burundaki yapısal anormallikler, polipler, burun tümörleri, enfeksiyonlar veya alerjenlerin neden olduğunu da söyleyen Doç. Dr.Esin Yalçınkaya, özellikle alerjisi ve astımı olan kişilerin kronik sinüzite karşı savunmasızlığına işaret etti.
“Sigaraya, klimaya, polenlere dikkat!”
Doç. Dr. Esin Yalçınkaya; alın, burun arkası, gözlerin arası ya da arkasında, zaman zaman da yanakta ağrılı basınç, ya da süregelen geniz akıntısı, öksürük, burundan nefes alma güçlüğü, sık tekrarlayan sinüzit atakları şeklinde kendini gösteren kronik sinüzite, horlama, genizden konuşma ve kötü kokulu nefesin de eşlik ettiğini de söyledi. Doç. Dr. Yalçınkaya, “Şikayetlere ateş ve burun akıntısı eşlik ediyorsa, bu kısa süreli akut sinüziti düşündürebilir” şeklinde konuştu. Kronik sinüziti olanlara sigara uyarısında da bulunan Doç. Dr. Esin Yalçınkaya, şöyle dedi: “Sigara dumanı, ortamdaki alerjenler sinüziti tetikleyebilir. Ev ve araç klima filtrelerinin yüksek verimli olması, duşun yatmadan önce alınması, yeterince sıvı tüketilmesi, polenin yoğun olduğu yerlerden uzak durulması önemlidir.”