Güncelleme Tarihi:
Lahana ailesinin bir üyesi olan, son yıllarda ülkemizde de sıkça duymaya başladığımız alabaş, namıdiğer alabaş otu, yurtdışında ‘kohlrabi’ diye bilinir. Marketlerde ve manavlarda daha çok klasik turp rengine yakın renklerde satılır.
Diğer lahana ailesi sebzeleri gibi alabaş da potasyum ve C vitamini yönünden oldukça zengindir. Düşük kalorili olması ve yüksek lif içeriği sebebiyle tokluk süresini uzatır. Diyet menülerinde de sıkça yer alır. Potasyum ve C vitamininin yanı sıra içerisinde fosfor, kalsiyum, demir ve diğer mineralleri de barındırır. Antioksidan özelliği ile birçok kanser türüne karşı koruyucu etkisi bulunur.
Yüksek C vitamini içerdiği için sigara içenlerin, grip-nezle gibi solunum yolu hastalıklarına sık sık yakalananların ve yüksek tansiyonu düşürücü etkisinden dolayı tansiyon hastalarının tüketmesi gerekir. Bunun dışında mineralce zengin olduğu için bağışıklık sistemi hastalıklarında tüketilmesi önerilir. Lif bakımından zengin olduğu için kabızlık sıkıntısı çekenler yemelidir.
Lahana ailesinin vücuttaki iyotu emen bir özelliği olduğu unutulmamalı ve bu yüzden haftada 1-2 adetten fazla tüketildiği durumlarda, iyotlu tuzu da menülerimize dahil etmeli, olası tiroid sorunlarının önüne geçmeliyiz. Bunun dışında daha çok salatalarda kullanımı yaygın olan alabaş bitkisi, hem çiğ hem de pişirilerek yenebilir. Yapraklarından sarma da yapılabilir.