Güncelleme Tarihi:
Sanatçı Altan Gördüm ile şu sıralar rol aldığı “Babam İçin” dizisinin setinde önce, bir anda yükselişe geçen dizileri ile ilgili konuştuk sonrasında ise aile yaşantısına dair hoş bir sohbet gerçekleştirdik.
Altan Gördüm, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden mezun. 1979-1980 yılları arasında Ankara Sanat Tiyatrosu'nun kurslarına katılıyor. 1999-2000 yılında yetişmiş sanatçı kadrosundan Ankara Devlet Tiyatrosu’na giriyor. Ankara Sanat Tiyatrosu'ndaki pek çok oyunda rol alıyor. 2008 yılında da emekli oluyor. Sonrasında ise dizilerde ve bazı tiyatro oyunlarında yer almaya devam ediyor. Şu sıralar ise Fox TV ekranlarında “Babam İçin” adlı dizide görüyoruz kendisini.
“Babam İçin” dizisine nasıl dahil oldunuz, öncelikle o süreçten bahseder misiniz?
En önce cast direktörü beni aradı ve diziyi anlattı hatta ben o sırada Labirent filminin çekimleri için Almanya’daydım. Yeni bir dizide rol almayı düşünmüyordum aslında. Sonra yönetmen Ahmet Katıksız ile görüştüm. Dizi ilgimi çekti, önerdiği çalışma şartlarını beğendim ve böylece çekimlere başladık. Ahmet, genç olmasına rağmen çok başarılı en önemlisi çok pratik. Sabahlara kadar çalışmıyoruz, Ahmet kafasında her şeyi düşünmüş, planlamış olarak geliyor. Bu da işimize yansıyor ve daha başarılı oluyoruz.
Dizi, çekimler nasıl gidiyor?
Beklediğimden çok daha iyi gidiyor. Aslında Fox TV başlıca kanallardan biri değil ama çok sağlam işler yapıyor uzun süredir. Biz de iyi bir seyirciyle buluşacağımıza inanıyorduk nitekim 3.bölümden sonra bir anda yükselişe geçtik. Kişisel olarak bir seyircimiz oluştuğunu biliyorum, sosyal medyadan, çevremdeki insanlardan olumlu tepkiler alıyorum.
En önemlisi dizide ortamımız çok iyi Hasan Kaçan’la dizideki gibi ağabey, kardeş gibi olduk. Ailelerimiz artık birbirini tanıyor. Ayrıca genç arkadaşlarımız çok yetenekli, saygılı ve çalışkanlar. Rol dağılımı gerçekten çok başarılı yapılmış bizim dizimizde.
"İLERLEYEN BÖLÜMLERDE İŞLER İYİCE KARIŞACAK"
Dizinin başarısı ne sizce?
Dizinin başarısı sanırım samimi olmaktan kaynaklanıyor. Seyirci hikayeyi, oyuncuyu samimi bulduğu zaman daha çok bağlanıyor. Bilinmeyen öykü kalmadı zaten artık. Neyi anlattığın değil nasıl anlattığın önemli. Sinema filmi için de geçerli bu. Rol aldığım Labirent filmi de baktığın zaman çok farklı bir konuya sahip değil özelliği Türkiye’yi konu alması. Türkiye’yi hedef almış bir terör örgütü olması.
Dizideki karakterinizden biraz bahsedelim.
Aslında dizide ben pek örnek bir karakter değilim (Gülüyor). İki kardeşiz, ben Orhan’ın ağabeyiyim. Orhan ideal bir aile babası, ideal bir memur. Ben ise aile içinde despot, eşini aldatan, küçük çapta hediyelere "hayır" demeyen biriyim. İkinci bölümden itibaren büyük çaplı bir rüşvetin olduğu bir işe giriyoruz. Bunun da sebebi aslında kardeşim Orhan’ın hastalığı. Ben bunu düşünerek içimi rahatlatıyorum ama esas Orhan’ın içi hiç rahat değil. “Ölseydim de bu işi yapmasaydım” diyecek. İlerleyen bölümlerde işler kontrolden iyice çıkacak ve bu iki kardeşin başları büyük belaya girecek.
Dizide bir kızınız var değil mi?
Evet ama aslında kızımın varlığı, yokluğu bir. Çünkü hiç konuşmuyor, içine kapanık, bazı problemleri var. Şu anda Orhan’ın ailesini görüyoruz ama bizim hikayemizde daha sonraki bölümlerde ortaya çıkacak.
"KIZIMIZ DA OYUNCU OLMA YOLUNDA"
Kendi yaşamınızda kızınızla olan ilişkiniz nasıl?
Gayet güzel anlaşıyoruz. O da oyuncu olmak istiyor. Hatta Labirent filminde birlikte oynadık. Ben uluslararası terör örgütünün şefini oynuyordum o da benim elemanlarımdan birini oynuyordu. Armut dibine düşüyor (Gülüyor).
Vahide Hanım da, siz de destekliyor musunuz peki?
O müzikal eğitimi almak istiyor. Ona söylüyoruz “Ülkenin durumu belli, bırak müzikali tiyatro yapamıyoruz şu anda” diyoruz ama o çok hevesli.
Son olarak Vahide Hanım’ın sağlık durumunu merak edenler için gelişmelerden biraz bahseder misiniz?
Her şey yolunda 12. kemoterapiyi alıyor. Zorlu bir süreç ama bundan başarıyla çıkacağımıza inanıyorum. Bizim moralimiz yüksek, her şey iyi gidiyor.
Set arasında bize vakit ayırdığı ve tüm sorularımızı içtenlikle yanıtladığı için Sevgili Altan Gördüm’e çok teşekkür ediyoruz. Ayrıca, diziden Hasan Kaçan ile gerçekleştirdiğimiz röportajımız da ilerleyen günlerde sitemizde olacak, "Kaçırmayın" diyoruz!
Röportaj: Nilay Uzun
Fotoğraf: Melin Kahraman