Güncelleme Tarihi:
Çiftler birbirlerinin hatalarını affettiklerinde sadece sevmekte birbirlerini özgür bırakmakla kalmıyorlar, aynı zamanda, hem birbirlerini hem de kendilerini olduğu gibi kabul edebiliyorlar, kendi kusurlarını da affedebiliyorlar.
Sevilen birini sevememenin verdiği acı, acıların en büyükleri arasında yer alıyor. Sevdiğini affedemediği için intiharı düşünen binlerce insan var… Çünkü insan birini ne kadar çok severse, onu affedemediği zaman da o kadar büyük acı içinde oluyor. Eğer insan gerçekten sevmemiş olsaydı, birini sevmekten vazgeçmek bu kadar büyük acı vermezdi. İnsan ne kadar çok severse, affedememek de ona o kadar çok acı veriyor. Bu yoğun ve dayanılmaz acı insanları çıldırtıyor, büyük bir inatla gücenikliğe sımsıkı sarılmalarına yol açıyor, kötü alışkanlıklara ve şiddete itiyor. Bu nedenle hangi sebeple olursa olsun sevgiyi baskı altında tutmak gerekiyor. Aslında istemsiz olarak yaşanan bu durum, sevgisizlikten veya hoşgörü eksikliğinden ziyade, nasıl affedileceğini bilememekten kaynaklanıyor.
Affetmek, insanın kendisine olan saygısını arttırıyor, depresyona karşı insanı koruyor, romantik ilişkilerde, evliliklerde, toplumsal yaşamda ve siyasette gerilimi azaltıyor. Toplumun çivisi çıktı, âdete herkes birbirini suçluyor. Bu nedenle ülkemizde affetmek ve affetmeye hazır olunup olunmadığını test etmek için yapılan araştırmalar son yıllarda hızla artış gösteriyor. Günümüzde affetmeyi anlamak için psikoterapistler çeşitli öneriler ileri sürüyor. Bu öneriler genel olarak insanların ruhsal ve bedensel sağlığı ve yakın ilişkilerinde huzuru bulabilmeleri için affetmenin önemli ve gerekli olduğuna dikkat çekiyor. Türkiye Psikoterapi ve Psikoterapistler Derneği (PSİKODER) terapistleri tarafından yapılan bir araştırmada, insanların affetmeye hazır olup olmadıkları test edildi… Testi uygulayanlar kendilerini ve başkalarını affetmeye hazır olup olmadıklarını keşfetti… Testin yarattığı farkındalıkla olumsuz düşünceleri fark etmek, empati kurabilmek ve alternatif düşünceler geliştirebilmek gibi bazı beceriler geliştirilebiliyor ve affetme eğilimleri olumlu düzeyde arttırılabiliyor. Yani, affetme eğilimi çeşitli farkındalık testleri ve bilgilendirmeyle olumlu yönde ilerleyebiliyor. Kısaca PSİKODER’in yaptığı çalışma, affetmenin öğrenilebildiğini, ancak bunun için ilk önce farkındalığın geliştirilmesinin, bilgi sahibi olunmasının, çaba ve efor harcanmasının önemli olduğunu ve gerektiğinde affetme sürecinin psikoterapiyle desteklenmesinin önemini vurguluyor.
Affetmeye hazır olup olmadığınızı anlamak için, aşağıda sıralanan cümleleri size en uygun olan seçenek ile doldurmaya çalışın. Sizin için hazırladığım doldurmalı cümlelerden oluşan testimi okumadan önce, affetmenin imkânsız olduğu durumları şöyle bir düşünün. Bu cümleleri doldururken, sizi üzen, canınızı acıtan veya yaralayan kişi veya kişilerin karşınızda durduğunu hayal etmenizde fayda var. Lütfen yanıtlarınızda olabildiğince dürüst ve samimi olunuz.
1-Olanlar…
(a) Senin suçun, ben masumum.
(b) Benim suçum, ben de masum değilim.
2-Yaptıklarından…
(a) Ben sorumlu değilim.
(b) Ben de sorumluyum.
3-Bir kötülüğün cezası…
(a) Kötülük olmamalı.
(b) Kötülük olmalı. İyi ile iyi, kötü ile kötü olunmalı.
4-Kusurlarını…
(a) Artık yüzüne vurmayacağım.
(b) Yüzüne vurmaktan kendimi alıkoyamıyorum.
5-Bir daha böyle bir muameleye...
(a) Asla maruz kalmak istemiyorum.
(b) Maruz kalırsam yaşayamam.
6-Yaptıklarına…
(a) Hak vermiyorum ama seni anlıyorum.
(b) Asla hak vermiyorum ve seni anlamak istemiyorum.
7-Olanlar…
(a) Kabul edilemez ve çok acı vericiydi ama artık bitti. Her şey geride kaldı.
(b) Benim cezamdı. Suçlarımın ve günahlarımın bedelini ödüyorum.
8-Hayatımı…
(a) Yaptıkların için seni cezalandırarak geçirmek istemiyorum.
(b) Yaptıkların için seni cezalandırarak geçireceğim.
9-Seni affetmem…
(a) Beklentilerin doğrultusunda davranacağım anlamına gelmiyor.
(a) Beklentilerin doğrultusunda davranacağım anlamına geliyor.
10-Sonrasında senin elinden gelenin en iyisini yaptığına…
(a) İnanmak istiyorum. Hiç kimse mükemmel değildir.
(b) İnanamıyorum. Çok daha hassas olmalıydın.
11-Senden sevgimi…
(a) Esirgemeyeceğim. Hala beni hak ediyorsun.
(b) Esirgeyeceğim. Beni asla hak etmiyorsun.
12-Affetmem…
(a) Tekrar seni seveceğim anlamına gelmiyor.
(b) Tekrar seni seveceğim anlamına geliyor ve buna asla müsaade etmeyeceğim.
13-Güvenimi yeniden kazanman zaman alacak ama…
(a) Sana ikinci bir şans tanımaya hazırım.
(b) Sana ikinci bir şansı asla tanımayacağım.
14-Benim açımdan…
(a) Başkalarıyla iyi geçinmen çok önemli.
(b) Başkalarıyla ne yaptığın hiç önemli değil, beni hiç ilgilendirmiyorsun.
15-Yaptıklarının…
(a) Hiçbir haklı nedeni veya gerekçesi olamaz. Seni anlamak zorunda değilim.
(b) Haklı bir nedeni veya gerekçesi olabilir. Seni anlamaya çalışacağım.
16-Yaptığın…
(a) Çok yanlıştı. Bu muameleyi asla hak etmedim.
(b) Yanlıştı ama bu muameleyi ben de hak ettim.
17-Sana sevgimi tekrar vereceğim ama…
(a) Bunun bir daha asla olmaması için kendimi koruyacağım
(b) Bir daha sana asla güvenmeyeceğim.
18-Yaptığın çok kötü olmakla beraber...
(a) İçimden senin iyi bir insan olduğunu düşünüyorum.
(b) İçimden senin hala çok kötü bir insan olduğunu düşünüyorum.
19-Hissettiklerimden…
(a) Artık ben sorumluyum. Ben sevgi dolu bir insanım ve bu halimle sevilebilirim.
(b) Hala sen sorumlusun. Beni bu hala sen getirdin. Artık sevgi dolu bir insanım değilim ve bu halimle bir daha sevilebileceğimi hiç düşünmüyorum.
20-Üzerinden çok zaman geçti ve…
(a) Hissettiklerimden artık sen sorumlu değilsin. Seni affediyorum ve başarılar diliyorum.
(b) Hissettiklerimden hala sen sorumlusun. Seni asla affetmeyeceğim.
Eğer yanıtlarınızda (a) seçeneği çoğunluktaysa, artık affetmeye hazırsınız demektir. Eğer (b) seçeneği çoğunluktaysa affetmek için hala zamana ihtiyacınız var demektir. Ama yanıtlarınızda 15 ve üzerinde (b) seçeneği var ise, bir terapistten yardım almayı düşünebilirsiniz.
Yaşanan olayları hatırlamak ama olayların duygu deposunu boşaltmak olarak bilinen affedebilme süreci, geçmişten gelen olumsuz duygu yüklerinden kurtulup, özgürleşebilmek anlamına geliyor. Affetme sürecinde insan kendi acılarının farkında oluyor ancak affedeceği kişinin acılarının ve onun da bir kurban olduğunun farkında olmuyor. Ancak affetmek öğrenilip, duygular ifade edilince, insanın üzerinden çok ağır bir yük kalkıyor. Hissederek ve içi doldurularak söylenen, “Seni affediyorum!” cümlesiyle, yitip giden hayatlar ve çatışmaya dönüşen ilişkiler etkili bir şekilde kurtarılabiliyor. Affetmenin gücü her insanın içinde var ama başka herhangi bir beceri gibi önce fark edilmesi, sonra ortaya çıkarılması ve en sonunda da denenmesi gerekiyor. Affetmek zaman alıyor ama bir süre sonra doğal bir eğilime dönüşebiliyor ve şu sözlerle anlam buluyor: “Hepimiz insanız. Hatasız kul olmaz. Hiç kimse mükemmel değildir. Senin bana yaptığını hiç kimse hak etmemiştir. Hak ettiğim sevgiyi, değeri ve saygıyı bana verememiş olmanı affediyorum. İmkânın olduğu halde daha başka türlü davranamadığın için seni affediyorum. Yaptığın şey çok ama çok yanlıştı ama hatalarını affediyorum, seni affediyorum…”