Güncelleme Tarihi:
Grip vakalarında kaydedilen büyük artış, sağlık sistemleri üzerinde ciddi bir baskı oluşturuyor. Ayrıca ‘dörtlü salgın’ durumu da endişeleri artırıyor.
Örneğin İngiltere Ulusal Sağlık Servisi verilerine göre, geçen hafta İngiltere’de her gün yaklaşık 1900 hasta grip nedeniyle hastaneye kaldırıldı. Bu sayı, geçen yılın aynı dönemine göre 3,5 kat daha fazla hasta anlamına geliyor. Diğer virüslerin yoğunluğu da her geçen gün artıyor. Bu durum Avrupa’daki pek çok ülkede endişeye neden olurken benzer durum ülkemizde de yaşanmaya başladı.
Öte yandan bazı uzmanlar, bu yılki grip aşısının umulduğu kadar etkili olmadığı konusunda da uyarıda bulunuyor. Peki, bu doğru mu?
Acil Servis Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Gültekin Akyol ve Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Yelda Öğütmen ile merak edilenleri mercek altına aldık.
‘BU AY AİLE HEKİMLİĞİ VE ACİL SERVİSLERE BAŞVURULAR ARTTI’
Dr. Öğr. Üyesi Gültekin Akyol, “Bu yıl grip vakalarında ciddi bir yayılım bekleniyordu ve şu ana kadar artış göstermeye başladı” derken, ocak ayında vaka sayısının zirveye ulaşacağının altını çizdi.
Dr. Akyol, “Hem Hacettepe Üniversitesi’nin grip izleme verileri hem de Sağlık Bakanlığı’nın yayınladığı aylık raporlara göre, grip ve solunum yolu enfeksiyonlarının giderek arttığı görülüyor. Ülkemizde aile hekimliği ve acil servis başvuru sayıları bize bu durum için güzel veriler sunuyor. Aralık ayının başlangıcıyla birlikte grip benzeri semptomlarla başvuran hasta sayısında belirgin artış yaşanıyor” dedi.
Çoğu uzman, sezonun bizden önce başladığı Yeni Zelanda ve Avustralya’daki vaka sayılarını göz önünde bulundurarak, aşının normalden üçte bir daha az koruma sağlayabileceği konusunda uyarıda bulunuyor. Aşının koruyuculuğu bu yıl daha mı az, endişelenmeli miyiz?
Bu soruma Dr. Gültekin Akyol, “Grip aşısının etkinliği, her yıl ortaya çıkan grip virüslerinin çeşitliliği ve evrimi ile doğrudan ilişkilidir. Grip virüsü hızlı bir şekilde mutasyona uğradığı için, her yıl geliştirilen aşılar, o yılın virüs varyantlarına özel olarak formüle edilir” cevabını verdi.
Dr. Öğr. Üyesi Yelda Öğütmen ise “Bu yılki aşının etkinliğini değerlendiren çalışmalar bizden önce kış mevsimini yaşamış olan Güney Yarım Küre’de grip mevsiminde hastaların incelenmesiyle yapıldı. Aşının etkinliğinin daha düşük olduğu gibi söylentiler dolaşıyor ve bu da halkı aşı konusunda endişelendiriyor” dedi ve ekledi:
“Ancak bilimsel veriler doğrultusunda konuşacak olursak ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri (CDC), mevsimsel grip aşısının Arjantin, Brezilya, Şili, Paraguay ve Uruguay’da yüksek riskli gruplar için hastaneye yatış riskini yüzde 35 oranında azalttığını açıkladı. Geçtiğimiz grip sezonunda, aşının bu ülkelerdeki etkinliği yüzde 51,9'du. Bu oranlar azımsanacak düzeyde değildir. Etrafımızda bu kadar çok grip virüsü varken, hayati etkilerinden korunmak için aşılama yapılması önemli... “
“Bu yıl dörtlü virüs (grip, Norovirüs, RSV ve Covid-19) üzerindeki odaklanma, özellikle bu virüslerin aynı anda yayılmasının sağlık sistemi ve toplum sağlığı üzerinde büyük bir baskı oluşturabileceği endişelerine neden oluyor” diyen Dr. Gültekin Akyol, “Grip, Norovirüs, RSV (Respiratuar Sinsityal Virüs) ve Covid-19’un bir arada veya ardışık bir şekilde yayılması, ciddi sonuçlar doğurabilir” ifadelerini kullandı.
Her bir virüsün farklı yaş grupları üzerinde farklı etkiler yapabileceğine ve bu durumun özellikle zayıf bağışıklık sistemine sahip, yaşlı ve çocuklar gibi hassas gruplar için risk oluşturduğuna vurgu yapan Dr. Akyol, “Bahsi geçen her virüsün benzer etkileri olmakla birlikte birçok farklı etkileri de mevcut. Örneğin norovirüs, özellikle kış aylarında yaygınlaşan, mide ve bağırsakları etkileyen bir virüs olarak bilinirken, RSV özellikle bebeklerde, küçük çocuklarda ve yaşlılarda ciddi solunum yolu hastalıklarına yol açabilen bir virüs” dedi.
Pek çok uzman, Ekim-Aralık arasında bu virüsler içinde grip dışında en çok görülenin ‘kış kusma virüsü’ olarak da adlandırılan ‘norovirüs’ olduğunu söylüyor. Peki, bu virüs tam olarak nedir?
“Norovirüs enfeksiyonunun belirtileri 12-48 saat sonra ani olarak kendini göstermeye başlıyor” diyen Dr. Öğr. Üyesi Yelda Öğütmen, “Kusma, ishal, mide bulantısı ile karakterizedir ve buna ateş, baş ağrısı, titreme veya miyalji (kas ağrıları) de eşlik edebilir. Genellikle hafif seyreden ve kendi kendini sınırlayan bu hastalıkta semptomlar bir-üç gün devam eder” ifadelerini kullandı.
Düşük bağışıklık düzeyi olan kişilerde semptomların daha uzun sürebildiğine de dikkat çeken Öğütmen, “Bu durum birkaç hafta devam edebilir. Şiddetli kusma ve ishal nedeniyle vücutta sıvı kaybı olabilir. Bu durum özellikle bebekler, küçük çocuklar, yaşlılar ve kronik hastalığı olan kişiler için tehlike oluşturabilir” dedi.
NASIL ÖNLEMLER ALINMALI?
Dr. Gültekin Akyol, alınacak önlemlerle ilgili beş maddeye vurgu yaptı;
Aşı olun: Grip ve Covid-19 aşıları, sizi ciddi hastalıklardan koruyabilir.
Hijyen kurallarına uyun: Ellerinizi sık sık yıkayın, maskenizi takın ve kalabalık alanlardan kaçının.
Bağışıklık sistemini güçlendirin: Yeterli uyku, dengeli beslenme ve bol su içmek bağışıklık sistemini destekler.
Temiz ortamda kalın: Virüslerin yayılmasını engellemek için etrafınızda sık temizlik yapın.
İyi beslenme: Vitamin C ve D gibi bağışıklık sistemini güçlendiren besinler tüketmek, virüslere karşı koruyucu olabilir.
Fotoğraflar: iStock