Güncelleme Tarihi:
Beyin ve omurga hastalıkları, uzun ve yüksek riskli ameliyatlar nedeniyle tüm hasta ve hasta yakınlarının korkutur. Ancak tıptaki gelişmeler sayesinde bu hastalıklara kısa sürede, düşük risk ile tedavi yöntemleri sunmak mümkün hale geldi.
Beyin, baş-boyun ve omurgadaki vasküler problemlerin ilgili bölgeye kasıktan giriş yaparak minimal invaziv prosedürüyle ele alınması yöntemi ile beyin anevrizmaları, vasküler malformasyonları ve bazı beyin tümör türlerini tedavi eden yönteme “Girişimsel Nöroradyoloji” adı verilir.
Doç. Dr. Eren Erdem, girişimsel nöroradyoloji alanları hakkında “Beyin anevrizmaları, beyin krizi (inme/felç), şah damarı tıkanıklığı (karotis), omurga çökme kırığı, omurga metastaz tümörleri, omurga kanal darlığı, beyin damar yumağı (AVM), yalancı beyin tümörü, vasküler malformasyon gibi pek çok beyin damar hastalıklarında girişimsel nöroradyoloji ile tedavi fırsatı sunulabiliyor” diye konuştu.
Damar içi tedavi yöntemlerinde gelişmeler yaşandığına değinen Erdem, “Yakın zamanda çok daha fazla hastalığa, girişimsel nöroradyoloji yaklaşımı ile çözüm sunabileceğimize inanıyorum” dedi.
Beyin tümörü, baloncuk ve omurga kırıkları gibi hayati risk taşıyan, uzun operasyonlar ve zahmetli iyileşme süreleri gerektiren hastalıklarda girişimsel nöroradyoloji ile hızlı ve düşük riskli tedaviler sunulabildiğini belirten Girişimsel Nöroradyoloji Uzmanı Doç. Dr. Eren Erdem, “Damar yolu ile tedavinin özellikle hastaların iyileşme süresine etkisi çok büyük. Kafatasının açılması gereken anevrizma ve kanamaya bağlı hastalıklar ya da omurga üzerinde oluşan ve uzun saatler süren operasyonlar gerektiren rahatsızlıklar için girişimsel nöroradyoloji ile önemli ilerlemeler kaydedilmiştir” şeklinde konuştu.