Güncelleme Tarihi:
Gazetelerin sayfalarında gezinirken neredeyse her hafta hepimizi meraklandıran mucize hamilelik haberleri ile karşılaşıyoruz. Yaş faktörü bayanlarda hamile kalmayı etkileyen en önemli unsurdur. En doğurgan çağı 22-30 yaşlar gösterilirken özellikle 35 yaşından sonra bir azalma başlamakta 40 yaşından sonra da hamilelik oldukça zorlaşmakta 45’ten sonra ise teorik olarak mümkün olamamaktadır. Tabi ki bu kesinlikle hamilelik olamayacaktır diye kesin bir bilgi değildir. Özellikle tüp bebek gibi yöntemlerle gebelikler 45’ten sonra mümkün olamamaktadır ama literatüre geçmiş mucizevi gebelikler de mevcuttur. Bir tedavi yöntemi kullanmadan gerçekleşen 45-47 yaşları arasında gebelikler de mevcuttur fakat çok nadirdir.
Yaş ilerlemesi ile beraber yumurta rezervi azalmakta aynı zamanda yumurta kalitesi de azalmaktadır. Bu kalite azalması döllenme kapasitesini azaltırken aynı zamanda oluşabilecek olan gebeliklerde genetik bozukluk ihtimalini de artırmaktadır. Bunlarla beraber gebelikler zorlaşırken düşük ihtimali ve sakat çocuk ihtimalleri de artmaktadır.
Klasik tanımda yeni evli çiftlerde hamilelik için 1 sene korunmasız ilişki sonucunda gebelik elde edilemez ise kısırlık uzmanına başvurulmalı ve bazı tahlillerin yapılması gereği doğmaktadır. Bu tanım geç yaşta evlenenlerde veya çocuk sahibi olmak isteyenlerde geçerli olmamalıdır. 40 yaş sonrası geçirilecek çok vakit olmadığından 6 ay korunmasız ilişkiden hamilelik oluşmaz ise tedavi seçeneklerini konuşmak için bir infertilite üzerine ihtisaslaşmış kadın doğum uzmanları ile görüşmekte yarar vardır. Bu görüşmede doğurganlık testlerinde önemli sorunlarla karşılaşılırsa ancak tüp bebek yapılmalıdır bunun dışında yumurta takibi veya aşılama yapılabilir. Yumurta rezervi çok azaldı ise belki de vakit kaybetmeden de tüp bebek şansınızı denemelisiniz.
Kadınlar doğumundan itibaren belirli sayıda yumurtaya sahip olmaktadır (ortalama literatür bilgisi olarak 400000 kadar). Zamanla pubertede ilk adetle beraber her adet döneminde bu sayı giderek azalmakta ve nihayet bittiğinde de menopoza girilmektedir. Tabi ki bu rakamlar her kişide farklı olmaktadır, bazı kadınlar çok erken menopoza girerken 50-55 yaşına kadar yumurtlama durmamış ve düzenli adet gören bayanlar da vardır. Türkiye de genelde 44-46 yaşlar arasındaki bayanlar menopoza girmektedir, eğer bu 40 yaş öncesi gerçekleşirse buna erken menopoz denmektedir. Şunu unutmamak lazım ki menopoz bir anda olan bir durum değildir ve yumurtalar tamamen tükenene kadar ara ara adet düzensizliklerle seyreden bir perimenopozal geçiş dönemi vardır. İşte bu dönemdeki bayanların hamilelik için çok beklememeleri ve en etkili tedavi yolunu seçmelidirler.
Yumurta rezervini ölçmek için adetin 3 günü istenen FSH, LH, E2 hormonlarına bakılabilir. Özellikle FSH hormonu yumurtalıklarda yumurta sayısı azalmaya başlayınca yükselir ve klasik bilgi olarak 40 değerinin üstüne çıkınca menopoza girilmiş olur. Günümüzde hala kullanılmakta olsa da güvenirliği tartışılmaktadır. Günümüzde azalmış over rezervinin bir ölçütü de adetin herhangi bir zamanında bakılabilecek olan AMH hormonudur. Özellikle 1,5 altındaki değerlerde yumurta rezervi oldukça azalmış olarak yorumlanır. Ultrason yardımı ile bakılan antral folikül dediğimiz o ayki siklüsta yola çıkmış ve büyümeye hazır yumurta sayısı ölçümü de over rezervi hakkında şu an için en güvenilir bilgiyi vermektedir. Basit bir test olan ve adetin herhangi bir zamanında bakılabilen ultrason ile yumurta sayımı tedavi seçeneklerinizi konuştuğunuz infertilite uzmanı tarafından yapılır ve çıkan sonuca göre tedavi planı ve zamanlaması ayarlanır.