Güncelleme Tarihi:
Özellikle kanser hikayesi olan bireylerde erken tanı açısından önem taşıyan kolonoskopi yöntemi hakkında önemli bilgiler veren Prof. Dr. Abdülkerim Yılmaz, “Gelişen teknoloji ile koruyucu tıbbi süreçler her geçen gün insan hayatına ve ömrünün uzamasına katkı sağlamaktadır. Bunlardan en önemlisi endoskopik yöntemle bağırsakların genel durumunu kamera ile görüntüleyerek erken tanı koyabilme işlemidir. Bağırsak şikâyetleri olanlar veya ailesinde kanser hikayesi olan kişiler yaptıracakları kolonoskopi koruyucu ve erken tanı yönünden oldukça önemlidir’’ dedi.
40 yaş üzeri kişiler 5 yılda 1 kez kolonoskopi yaptırmalı
Aile hikayesi olan kişilerde şikayet olmasa bile 40 yaş üzerinde 5 yılda bir kez kolonoskopi yapılmasını gerektiğini belirten Yılmaz, “Kolonoskopi, bağırsakların iç yüzeyinin kolonoskop adı verilen bir cihazla görüntülenmesi ve gerektiğinde şüpheli dokuların çıkarılarak laboratuvar ortamında incelenmesine yarayan endoskopik bir işlemdir. Hastanın talebine bağlı olarak sedasyon uyutularak yapılan işlem, hastane yatışı gerektirmez. Makattan girilerek rektum ve kalın bağırsağın ayrıntılı olarak görüntülenmesine yarayan kolonoskop cihazı, 1 santimetre çapında esnek bir tüptür. Bağırsaklarda ve rektumda var olan pek çok problemin tanısını koyabilir. Şüpheli bölgelerden biyopsi alınarak parçalar incelenip tanı rahatlıkla konabilir. Geçmeyen karın ağrısı, rektal kanama, kronik kabızlık, açıklanamayan kansızlık yani anemi veya demir eksikliği, kronik ishal, nedeni açıklanamayan kilo kaybı gibi belirtilerde kolonoskopi muhakkak yapılmalıdır. Ayrıca özellikle aile hikayesi olan kişilerde hiçbir şikayeti olmasa dahi 40 yaş üzerinde 5 yılda bir kez yapılması hayat kurtarıcı olabilir. Daha öncesinde bağırsakta polip sorunu yaşayan kişileri belirli aralıklarla kolonoskopi kontrolünden geçmesi gerekebilir. Bağırsak poliplerinin erken teşhis edilerek kolonoskopi sırasında çıkarılması bağırsak kanserinden korunmanın en önemli yollarından biridir’’ ifadelerini kullandı.
Kolonoskopi yönteminde risk düşük
Kolonoskopi yönteminin düşük riskli olduğunu söyleyen Abdülkerim Yılmaz, “Hasta düzenli kullandığı ilaçlar ve var olan diyabet, kalp ve akciğer rahatsızlıkları ile ilgili hekimine bilgi vermelidir. İşlemden 3 gün önce hekimin önereceği şekilde beslenmeli ve katı gıdalardan uzak durulmalıdır. İşlemin yapılacağı günkü gece yarısından itibaren hiçbir şey yenilip içilmemeli. Doktorun yazdığı ilaçlar zamanında kullanılmalı ve reçete ettiği lavman yapılmalıdır. Bu uygulamalar hekiminin daha rahat görüntü almasını sağlayacak olup tanı koymasında rahatlık sağlayacaktır. İşlemin ardından hasta 1 saat gözlem odasında dinlendirilir. Evde bir gün istirahati önerilir. Hasta gün boyu şişkinlik hissedebilir. Bu normaldir. İşlem sırasında bağırsaklara verilen havaya bağlıdır ve sancı yapabilir. Az miktarda kan görülmesi de normaldir. Ama aktif kanama varsa hekime başvurulmalıdır. Doktorun önerileri ile beslenmesini normale dönebilir. Doktorun koyacağı tanıya göre ilaçlarını kullanmalı ve tedaviye özenle dikkat etmelidir. İşlem sırasında çok düşük oranda bir risk olsa da bağırsak delinmesi, bağırsak kanaması olabilir. Tecrübeli hekimlerde bu oran çok daha düşüktür. Bu durum ortaya çıkmış olsa dahi kısa sürede yapılacak cerrahi müdahalelerle sorun ortadan kaldırılabiliyor. Kolonoskopi sırasında ve sonrasında hasta ciddi bir ağrı hissetmez’’ şeklinde konuştu.