Güncelleme Tarihi:
Prof. Dr. M. Meziyet Arı, gelişen teknoloji ve kullanımının çocuklar üzerindeki etkileri ile ilgili açıklamalarda bulundu. Merak ve araştırmanın bebekliğin ilk günlerinden itibaren en temel ihtiyaçlar arasında olduğunu belirten Arı, “Çevresini yeni ve ilginç görüntüler yakalamak için ışıldayan gözlerle tarayan bebek bu özelliğini çevresini keşfetmek ve becerilerinde ustalaşmak için kullanır. Yeni yürümeye başlayan bir çocuğu gözlemlediğimiz zaman onun her nesneye dokunmak ve kurcalamak istediğini görürüz. Çocuk somut olarak dokunduğu her nesnenin özelliklerini keşfeder. Sert, yumuşak, ince, kalın, ağır, hafif ve benzeri nesne özelliklerini onlara dokunarak öğrenir. Bu yaştaki bir çocuğun eline tablet verilirse, çocuk dokunamaz, üç boyutlu hissedemez ve doğal öğrenme yollarından uzaklaşır. Dolayısıyla zihinsel gelişimin temelini oluşturan temel kavramları (büyük - küçük, ağır - hafif, sert - yumuşak, yakın - uzak vb.) kazanması gecikir” dedi.
Konuşma gecikebilir
Zihinsel gelişimin diğer önemli bir boyutunun da dil gelişimi olduğunu ifade eden Arı, “Tablet, cep telefonu gibi teknolojik cihazların 3 yaşından önce kullanılması konuşmanın gecikmesine yol açabilir. Ayrıca çocukların yetişkinlerle ve diğer çocuklarla etkileşimlerini sınırlayarak sosyal duygusal gelişimlerini de olumsuz etkiler. Tablet, telefon ve benzeri cihazlarla geçirilen uzun zaman dilimleri çocuğu pasifleştirir ve hareketli olmasını kısıtlayarak fiziksel gelişimini olumsuz etkiler. Obezite ve diğer sağlık sorunlarına zemin hazırlar. Birçok araştırma bulgusu 30’uncu aydan önce ekranda geçirilen zaman arttıkça çocukların gelişiminin yavaşladığını göstermektedir” diye konuştu.
Teknolojinin verimli kullanılmasının eğitime önemli katkıları olduğunu dile getiren Arı, “Günümüzde sorun bilgisayar, tablet, televizyon ve telefon gibi teknolojinin en etkin araçlarının kontrolsüz kullanılmasıdır. Bu kontrolsüzlük çocuk ve gençlerimizi teknoloji bağımlılığına götürebilmektedir” şeklinde konuştu.
0 – 3 yaş eğitim sistemimizde yok
Türkiye’de çocuk gelişimi ve erken çocukluk eğitimi çalışmalarının son 25 – 30 yıldır yoğun bir şekilde üzerinde durulduğuna vurgu yapan Prof. Dr. M. Meziyet Arı şunları söyledi: “Erken çocukluk eğitimi alanında oldukça mesafe kaydetmemize rağmen hedeflerimize ulaştığımız söylenemez. Bu alanda yetişmiş eğitimcilerimizden yeterli oranda yararlanamadığımızı düşünüyorum. Çocuklarımızın tümünün okul öncesi eğitimden yararlanması hedefinden halen uzaktayız. Bebeklik ve yürümeye başlamış çocuklarımız (0 – 3 yaş) eğitim sistemimizde yer almamaktadır. Bu alanda yetişmekte olan gençlerimizin iyi değerlendirilmesinin gereğine inanıyorum”
Yazı yazmayı sevmiyorlar
Teknolojinin gençler üzerinde de olumlu ve olumsuz etkiler yarattığından bahseden Arı, “Gençlerimiz yazı yazmayı sevmeyen gençler haline geldi. Bunun yanında bilgiye çok hızla ulaşma şansları doğdu. Bu durum özgüvenlerinin gelişmesine katkı sağlamasına karşın iş olanaklarının gittikçe azalması geleceğe yönelik beklentilerini olumsuz etkilemektedir” dedi.