3 boyutlu yazıcılar kullanılarak kısırlık önlenebilir mi? Üroloji Uzmanı Ege Can Serefoğlu yanıtladı...
Güncelleme Tarihi:
Son yıllarda yaşanan önemli teknolojik gelişmelerden biri olan 3 boyutlu yazıcılar, teknolojinin birçok alanında olduğu gibi sağlık alanında da önemli gelişmelere öncülük edebiliyor. Üç boyutlu yazıcılar ile protez veya yapay organ oluşturularak günümüzde bazı hastalıkların tedavisinde kayda değer ilerlemeler sağlanıyor. Geçtiğimiz günlerde 3 boyutlu yazıcılar kullanılarak üretilen testis dokusunun, infertilite (kısırlık) problemi yaşayan erkeklerin tedavisinde kullanılma ihtimali bilim dünyasında tartışılıyor. Peki, 3 boyutlu yazıcılar kullanılarak kısırlık önlenebilir mi? Üroloji Uzmanı Ege Can Serefoğlu yanıtladı...
İnsan üreme sağlığı alanında 3 boyutlu yazıcıların kullanılması yakın zamanda oldukça önemli bir çalışmayla gündeme geldi. Kanadalı bilim insanları tarafından yapılan ve sonuçları “Fertility and Sterility Science” dergisinde yayınlanan bu çalışmada, menisinde hiç sperm hücresi bulunmayan 31 yaşındaki bir azoospermi hastasının testis dokusundan kök hücreler toplandı. Bu hücreler laboratuvar ortamında olgunlaştırıldılar. Ardından bu hücreler, 3 boyutlu yazıcılar tarafından testis dokusuna benzer şekilde hazırlanan tübüler yapıların içine üç boyutlu olarak yazdırdılar. Araştırmacılar 24 saat sonunda bu hücrelerin yaklaşık %94’ünün canlı olduğunu, 12 gün sonunda ise normal testis dokusu hücreleri belirteçlerinin pozitif olduğunu saptadılar. Hatta araştırmacılar bu 3 boyutlu testis hücre kültürünü sperm üretimine uygun ortamda 12 gün bekletildikten, hücrelerin çekirdeklerinde sonra sperm üretiminden sorumlu olan gen bölgelerinin daha aktif olduğunu izlediler.
İnfertilite konusunda yeni ufuklar açan bu çalışmayla birlikte sperm oluşumunun birçok aşamasını daha yakından izleme şansımız oluşacaktır. Bu sayede infertilite problemi yaşayan erkeklerin hangi aşamada ve hangi düzeyde problem yaşadıklarının daha iyi anlaşılması sağlanabilecektir. Ancak bu yöntemin henüz deneysel aşamada olduğunu ve tedavi için kullanılmadan önce geliştirilmesi gereken bir çok yanı olduğunu unutmamak gerekiyor. Her ne kadar birçok tüp bebek merkezi “kök hücre tedavisi” adı altında çeşitli uygulamalar yapsa da, bu tedavilerin bilimsellikten uzak olduğunu ve testislerde kalıcı tahribat yapabileceğini hatırlatmakta fayda var.
Üç boyutlu testis hücre kültürlerinin başarılı olması halinde ise, günümüz tıbbi bilgileri ile tedavi edilemeyen birçok infertilite hastasının tedavi edilebilmesi mümkün olabilecektir. O zamana kadar kısırlık sorunu yaşayan çiftlerin sabırla yeni gelişmeleri beklemesi ve umut tacirlerinden kendilerini koruması gerekiyor.