3-6 yaş çocuklarında ağız ve diş sağlığı

Güncelleme Tarihi:

3-6 yaş çocuklarında ağız ve diş sağlığı
Oluşturulma Tarihi: Ocak 01, 2012 00:00

Çocuğunuzun dişlerini fırçaladığından emin olun.

Haberin Devamı

3-6 yaş arasındaki dönem, okul çağı öncesi olarak da adlandırılan dönemdir. Çocukların bilişsel ve duygusal gelişimlerinin başladığı dönemdir. Acıbadem Hastanesi Pedodonti bölümü uzmanları bu dönemdeki beslenme ve ağız hijyeni alışkanlıklarının çürük oluşumunda önemli rol oynadığını belirtiyor.

Beslenme ve ağız hijyeni alışkanlıkları çok önemlidir çünkü bu yaşlarda çürüğe neden olabilecek gıda tüketimi fazladır ve ağız bakımı yeterince sağlanamadığından süt dişleri hızla ve kolayca çürüyebilir. Çocuklar çürüğün erken döneminde görülen soğuk-sıcak hassasiyeti, hafif ağrı gibi sinyalleri objektif olarak yorumlayamazlar ve tedavi için geç kalınmasına neden olabilirler. Süt dişlerinde oluşan diş çürükleri ihmal edilmemelidir çünkü süt dişleri çiğneme ve konuşma fonksiyonlarına etkilerinin yanı sıra, sürekli dişlerin sürmesine rehberlik ederler.

Sürekli dişlerin doğru yerlerinde konumlanabilmesi için zamanından önce kaybedilen süt dişlerinin yerine mutlaka yer tutucu adı verilen apareyler yapılmalıdır ve çekim boşlukları korunmalıdır.

Bu yaşlarda, diş hekimleri çocuklarla iletişim kurmakta ve tedavi uygulamakta zorlanabilir. Çocuk uyum göstermediği takdirde koltukta gerçekleştirilemeyen dental tedavilerin, sedasyon veya genel anestezi altında uygulanması gerekebilir. Tüm bu zorluklar göz önünde
bulundurularak ebeveynler çocuklarının ağız ve diş bakımına büyük özen göstermelidir.

Dişler sabah ve akşam yatmadan önce olacak şekilde günde 2 kere ebeveyn tarafından fırçalanmalıdır. Her 6 ayda bir diş hekimi tarafından düzenli olarak yapılacak kontroller sırasında koruyucu amaçlı uygulanacak fluorid tedavileri de dişlerin çürümeye karşı direncini artıracaktır.

Zararlı ağız alışkanlıkları

  • Klinik muayene sırasında zararlı ağız alışkanlıklarına en sık rastlanılan dönem 3-6 yaş dönemidir.
  • Bu dönemde genellikle stres artışına veya fonksiyonel problemlere bağlı olarak görülen parmak emme, dudak emme, tırnak yeme, emzik alışkanlığı, dil itimi ve ağız solunumu alışkanlıkları ve diş gıcırdatma gibi etkenler çocukların dişsel gelişimini etkilemektedir.
  • Eğer bu tür alışkanlıklar daimi keser dişler sürmeden tespit edilip ortadan kaldırılırsa, daimi diş gelişiminde kalıcı bir hasar oluşumu engellenmiş olur. Tedaviyi kolaylaştırmak adına bazı alışkanlık kırıcı apareylerin kullanımına ihtiyaç duyulabilir.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!