20 Kasım Çocuk Hakları Günü’nün ardından…

Güncelleme Tarihi:

20 Kasım Çocuk Hakları Günü’nün ardından…
Oluşturulma Tarihi: Ocak 01, 2012 00:00

Çocuk haklarının ne kadar farkındayız?

Haberin Devamı

Çocuk haklarının ne kadar farkındayız?

Birçok geleneksel toplumda çocuk; emirleri yerine getirmesi gereken, söz hakkı olmayan, yetişkinlerin bir alt grubu olarak görülür. Büyüklerin diz hizasında dolaşan, yukarıya bakarak kendini ifade etmeye çalışan çocuk çoğu zaman “sus” cevabı alır.

Halbuki çocuklar insanların bir alt grubu değil, birer bireydir. Çocuk Hakları kavramı ilk olarak 1923 yılında tanımlanmıştır. Çocuk hakları o günlerde şöyle sınırlanmıştı;

Fiziksel ve ruhsal olarak normal gelişmesi için gereken olanakların tanınması,

Aç çocukların beslenmesi,

Hasta çocukların tedavi görmesi,

Gelişmesi geri kalmış çocuklara yardım edilmesi,

Suçlu çocukların topluma yeniden kazandırılması,

Öksüz ve yetimlerin korunmaya alınması,

Savaş, çatışma veya kriz anlarında çocukların ilk olarak yardım edilecek öncelikli değerlendirilmesi,

Çocuğun her türlü istismardan korunması ve yeteneklerinin en iyi şekilde farkına varılarak geliştirilmesi.

20 Kasım 1989’da Birleşmiş Milletler Asamblesinde “Çocuk Hakları Bildirgesi” açıklanmış ve ardından Çocuk Hakları Sözleşmesi 2 Eylül 1990’da yürürlüğe girmiştir. 20 Kasım çocuk hakları günü olarak kutlanmaktadır. Bugün dünyanın 193 ülkesi bu sözleşmeye taraftır. Ancak Somali, Güney Sudan ve Amerika Birleşik Devletleri Çocuk Hakları sözleşmesini meclislerinde kabul etmemişlerdir.

Çocuk Hakları Sözleşmesi’ndeki 54 maddenin ikisi tercihe bağlıdır!

Sözleşmeye üye ülkeler bütün maddeleri kendi kanunlarıymış gibi uygulamak zorundadırlar. Ancak iki protokol maddesinde ülkelere zorunluluk getirilmemiştir. Bu maddeler; çocukların silahlı çatışmalara katılması ve çocuk cinsel suçlarını ve pornografisini içermektedir. Bu iki protokol maddesini dünyanın 150 ülkesi kabul etmiştir.

Çocuk hakları sözleşmesinin 54 maddesinden 3. madde “alınacak bütün politik, mali ve kanuni kararlar eğer çocukları etkileyecekse mutlaka onların görüşlerinin sorulması gereklidir” demektedir. Erişkinler çocuklar hakkında aldıkları tüm kararları çocuğa sormak zorundadırlar.

Madde 4’te “Hükümetler çocukların haklarını korumak, yerine getirmek ve saygı duymak zorundadırlar” demektedir. Bu maddeye göre hükümetler çocukların sağlık ve eğitim gereksinimlerini sağlamak ile görevlidir. Benzer şekilde madde 6’da her çocuğun eşit olarak doğduğu ve yaşama hakkının olduğu yer alır. Hükümetler çocukların yaşamını sürdürme ve sağlıklı olarak gelişmesini garanti altına almak zorundadır.

Madde 11 ise hükümetlere çocukların ülke dışına yasadışı olarak kaçırılmasını engellemek görevi yüklemiştir. Bu maddenin içinde ülkelerin zorunlu olmadığı çocukların cinsel amaçlı kullanımı ve pornografisi yer almaktadır. Çocuğun sağlığı ve gelişmesi zorunlu madde iken cinsel meta olarak kullanımının engellenmesi zorunlu tutulmamaktadır.

Madde 13 ise çocukların kendini ifade etme özgürlüğünü getirmektedir. Yazılı, sözlü, bir sanat faaliyeti ile kendini ifade etme özgürlüğünü sınır tanımadan sağlanması istenmektedir.

Madde 15 çocukların birlik ve dernek kurmasından bahseder “Çocuklar bir araya gelerek guruplar oluşturma, takımlar kurma, haklarını talep etme, kendi görüşlerini bildirme, özgürlüklerini temsil etme hakkına sahiptir” demektedir.

16. madde çocukların özel yaşam hakkı olduğunu belirtir. Yani çocukların haysiyetlerini, yaşam tarzlarını, evlerini ve aileleri ile birlikte özel yaşamını koruma hakkı vardır. Özel yaşamın mahremiyeti çocuk için dünyaca kabul edilmiştir.

Madde 17 çocukların medyadan bilgi alma hakkına ilişkindir. Radyo, televizyon, gazete gibi basın ve yayın araçlarının çocukların anlayacağı bir şekilde bilgi ve haber verme gerekliliğini belirtir. Sözleşmeye göre çocukların güncel bilgiye ulaşma hakkı vardır.

Madde 19 çocukları şiddetten koruma konusundadır. Çocukların incitilmesi ve hem fiziksel hem de duygusal kötü muameleden korunma hakkı vardır. Anne-baba veya çocuğun bakımını üstlenenler tarafından uygulanan şiddet, çocuğu kötüye kullanma veya ihmal etme durumlarında çocuğu koruma hükümetlerin görevidir.

23. madde engelli çocuklarla ilgilidir. Engelli çocukların özel bakım, destek hakkı vardır ve büyüklerin onlara tam bağımsız yaşam sağlama mecburiyetini getirir.

Madde 24 ise çocukların kabul edilebilir bir yaşam standardına, fiziksel ve ruhsal ihtiyaçlarının karşılanmış olmasına, güvenli ve iyi kalitede sağlık hizmetlerine ulaşım hakkı olduğunu belirtir. Bu madde güvenli temiz su içme, iyi beslenme, temiz ve güvenli bir ortamda yaşama hakkını vurgular.

Madde 29’da çocukların kişiliğinin gelişmesi için yüksek kalitede eğitim, madde 32’de çocuk işçiliği konusu ele alınır. Sözleşme çocukların tehlikeli, onların sağlığını ve eğitimlerini bozacak işlerde çalıştırılmasını yasak etmiştir.

Madde 34 hükümetler çocukları cinsel istismara karşı korumakla yükümlüdür derken içerisinde çocukların cinsel amaçla satılması ve çocuk pornografisi ülkelerin kabulünde tercihe bırakılmış bir protokol maddesidir.

“Çocuk haklarının ne kadar farkındayız? Biz altına imza attığımız bu sözleşmeyi yerine getirebiliyor muyuz? Sözleşme güncel mi, yeterli mi? Tercihe bağlı protokoller asıl mecburi olması gereken kurallar değil mi?” sorularla baş başayız.

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Elif Dağlı

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!