Ağca: Al işte Ergenekon

CIA Türkiye Masası Şefi Paul Henze:

“Ağca kime çalıştığını hiç bir zaman bilmedi.”

Haberin Devamı

Ağca kime çalışmış olduğunu belki bilmiyor ama, böyle konuştuğuna göre, belki Paul Henze biliyor.

Hakkında onca kitap yazılıyor, onca röportaj, görüşme v.s., ama Abdi İpekçi’nin öldürülmesi Türkiye’de hâlâ en karanlık cinayetlerden biri.

Cinayet başından sonuna kadar bin türlü soruyla dolu. Yakalandığında, o yıllarda televizyonlarda yayınlanıyor, “İpekçi’yi ben öldürdüm” diyor. Ama, sonra “ben öldürmedim” iddiasını sürdürüyor.

Cinayet sonrası, tıpkı cinayet gibi, sırlarla dolu. Özellikle Ağca’nın Maltepe Askeri Cezaevi’nden asker elbisesiyle kaçırılması bu esrar perdesinin en can alıcı sahnelerinden biri.

Tam işte Ergenekon vaziyeti.

ÜÇ SAHNE


Ağca-Ergenekon Birinci Sahne: Ağca yakalanıyor, emniyette sorgusu sürüyor, dönemin İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı Ağca’yı emniyetten alıyor, askeri cezaevine götürüyor. Sorgu yarıda kesiliyor. Neden?

Ağca-Ergenekon İkinci Sahne: Hem sıkıyönetim var, hem askeri cezaevi. Ama, buradan kaçırılıyor. Nasıl?

Ağca-Ergenekon Üçüncü Sahne: Bir gazetede yayınlanan anılarında Alpaslan Türkeş müthiş bir açıklama yapıyor, “Ağca’nın cezaevinden kaçırılması bir devlet operasyonudur” diyor. Bir acaip iş, hiç kimse bu tarihi cümlenin üstüne gitmiyor. Neden?

YENİDEN SORGULAMAK


Son iki yılda pek çok olay Ergenekon başlığı altında birleştiriliyor, hepsinde derin devlet aranıyor.

Kozmik Oda, faili meçhul cinayetler, darbe girişimi iddiaları, deniz altında, deniz üstünde, havada, karada bulunan silahlar ve daha bilumum iddialar hep karanlığı aydınlatma çabaları olarak sunuluyor.

Alın size dört dörtlük karanlık olay. İpekçi cinayeti 12 Eylül darbesine doğru, öz Ergenekon, hakiki Ergenekon olaylardan biri.

Öte yandan, Ağca’nın cezaevinden çıkması, dram içinde dram. Abdi İpekçi ile Bülent Ecevit arasında sıkı bir dostluk var. İpekçi, Ecevit Başbakan iken öldürülüyor.

Kaderin cilvesi, Ecevit’in bir başka Başbakanlık döneminde çıkan afla,Ağca’nın ömür boyu hapis cezası düşüyor ve o af sayesinde dün hapisten çıkıyor.

Asıl mesele başka. Ağca’yı yeniden sorgulamak mümkün değil mi?

Haberin Devamı

Açlık grevine de seyirci mi

Haberin Devamı

AKP ileri gelenleri ve bazı bakanlar Türk-İş Başkanı ile gayri resmi temasa geçiyor. Tütün işçilerinin eylemleriyle ilgili olarak söylenen şu:

“Neden bu hale geldi, aslında bu işi çözebilirdik.”

AKP el altından tütün işçisinin nabzını mı yokluyor? Çünkü, son yıllarda eşine rastlanmayan bir direnişe imza atıyor tütün işçileri.

Eylemin uzantısı olarak, bugün açlık grevi başlıyor. Açlık grevine gönüllü olarak yatacak işçiler doktor kontrolünden geçecek.

Bu arada Türk-İş binasının işgali ve başkan Mustafa Kumlu’nun istifasının istenmesi, bazı yanlışlıklardan kaynaklanan istenmeyen olaylar olarak niteleniyor.

Kaç bin kişinin katıldığı bir eylemde böyle hatalar olabilir. Önemli olan, hatadan dönmek. Nitekim, dün sorunlar çözülüyor.

Merak ediyorum, hükümet tütün işçisine daha ne kadar seyirci kalacak?

Yazarın Tüm Yazıları