Afganistan ve Irak farkı

SON günlerde Afganistan'ın güneyinden gelen haberler, Taliban ve El Kaide hücrelerinin bölgede var olmaya devam ettiğini gösteriyor.Ne Kabil'de kurulan Karzai hükümeti, ne Irak'ın işgali ne de Saddam'ın öldürülmesi El Kaide tehlikesinin kökünü kazıyabildi.El Kaide, tehditler yağdırıyor.Irak nedeniyle Afganistan'ın unutulduğu yolundaki eleştirilerin artması üzerine Amerikan Yönetimi Afganistan politikasında değişikliğe gidiyor. Bölgeye bir milyar dolar üzerinde bütçe ayrılıyor, bunun yanı sıra Irak'taki modelin bir ileri aşaması burada da hayata geçiriliyor.Irak, Washington'dan atanan bir sömürge valisi ile yönetilirken, Karzai hükümetinin bakanlıklarına Amerikalı uzmanlar gönderilecek. Ayrıca, merkezi yönetime katılmayan aşiret liderlerine karşı yeni tavır benimsenecek. Bir milyar doların bir kısmı, her halde bu savaş ağalarını satın alma işleri için kullanılacak, pazarlıkta anlaşamayanlar ise ‘‘düşman’’ ilan edilecek.Washington'un Kabil'e gölge bakanlar göndererek, merkezi hükümetin ülke çapında denetim sağlayacak güce erişmesini amaçladığı anlaşılıyor. Bu olmadıkça, Afganistan sorununun çözülmesi mümkün değil çünkü. Bu bölgede istikrarsızlığın sürmesi ise Bush Yönetimi'ni önümüzdeki yıl seçimlerde zor durumda bırakacak. Ama bu bir yana, Afganistan'da istikrarsızlığın devamı tüm dünya için tehdit demektir.* * *AFGANİSTAN tekrar gündeme gelirken Türkiye'nin konumunu gözden geçirmekte yarar var. Çünkü son zamanlarda, Irak'a asker gönderilmesi tartışılırken Afganistan örnek olarak karşımıza çıkıyor.Türkiye, teröre karşı mücadelede işbirliğine hazır olduğunu Afganistan'da kanıtladı bence. Her şeyden önce Türk askeri, Afganistan'da 20 Haziran 2002'den 20 Şubat 2003'e kadar, Uluslararası Güvenlik Yardım Kuvveti'nin komutanlığını yaptı. Halen 221 kişilik bir birlik ile bu güçte yer alıyor.Ve Kabil'de Türk askerinin halkla çok iyi ilişkiler içinde olduğu biliniyor. Önemli projelerde Türkiye'de imzasını atıyor. Ülkenin yeniden inşaasında ihalelerin en büyükleri, en yüksek miktarda mali yardım yapan ülkelere gidiyor doğal olarak. ABD, Japonya, Almanya ve Fransa gibi. Ama Türk şirketleri de çoğu taşeronluk yapsa da bu süreçte yer alıyorlar. Şimdiye kadar yeniden inşa sürecinde Türk firmaların kazandığı miktar 236 milyon dolar civarında.Pekiyi Afganistan, Türk askerinin Irak'a gönderilmesini haklı çıkartacak bir örnek olabilir mi?* * * HER şeyden önce, 23 Ağustos'ta NATO şemsiyesi altına girecek olan Uluslararası Güvenlik Yardım Kuvveti, gerçekten uluslararası görüş birliğine dayalı bir güç.Ama onu da bir kenara bırakalım. Bizim açımızdan daha da önemli bir unsur var Irak ile Afganistan'ı farklı kılan.Afganistan nüfusunun yüzde 20'ye yakını Türk kökenli. Fakat Türkiye, bu ülkede sadece Türk kökenlilerle iyi ilişki içinde değil. Tüm aşiret ve gruplara karşı, eskiden beri eşit mesafede ilişkiler kurulmuş durumda.Irak'ta öyle mi?Orada, Osmanlı geçmişini paylaşıyor olmanın olumlu yanları kadar, olumsuzlukları da var belleklerde.Acaba Araplar, Türk askerini Irak'ta görmekten memnun olurlar mı?Ya Şiiler? Irak İslam Devleti kurmak istediklerini ilan eden Iraklı Şiilerin, bugün işgalci diye tepki duydukları Amerikan askerlerini bile Türklere tercih edeceklerinden eminim.Kuzey Irak'tan Türk askerlerinin en kısa zamanda çıkmasını isteyen Kürtlerin tavırlarını tahmin etmek için ise káhin olmaya gerek yok.Bu ülkeye Türk askerlerinin, bir de işgalci bir güce destek olmak için girdiklerini düşünün.Irak, Afganistan değil. Türk askerinin Irak'taki varlığı, Irak halkının daveti ve uluslararası bir şemsiye altında olmadıkça yarardan çok zarar getirir. Hem bize, hem Irak'a hem de Amerika'ya.
Yazarın Tüm Yazıları