Güncelleme Tarihi:
1. Garanti BBVA’nın sürdürülebilirlik yaklaşımı, finansman hedefi ve çözümleri nedir?
Sosyal eşitsizlikler, iklim krizi, enerji ve doğal kaynak krizi gibi konuları göz ardı ederek iş yapış şeklimizi sürdürmemizin mümkün olmadığını, finans sektörünün bu dönüşümdeki önemli rolünü uzun zaman önce fark ettik ve sürdürülebilirliği ana iş stratejimize entegre ettik. Sürdürülebilirlik konusunda odaklandığımız iki ana başlığımızdan birini iklim kriziyle mücadele diğerini ise kapsayıcı büyüme oluşturuyor. Bu kapsamda 18 yılı aşkın süredir çevre, enerji verimliliği, sosyal eşitsizlikler, toplumsal cinsiyet eşitliği, nitelikli eğitime erişim, döngüsel ekonomi ve kadın girişimcilerin desteklenmesi gibi konulara odaklanarak faaliyetlerimize devam ediyor, yeşil ve sosyal dönüşümü finanse ediyoruz. Müşterilerimizin yeşil dönüşümü için bugüne kadar 50’den fazla sürdürülebilirlik temalı ürün ve hizmet oluşturduk. Ayrıca “sektörel bankacılık modeli” geliştirerek müşterilerimizin sürdürülebilir finans ve dönüşüm projeleri için danışmanlık hizmetleri gerçekleştiriyoruz. Ana hissedarımız BBVA’nın 2018-2025 arasında 300 milyar Euro’luk sürdürülebilir finansman sağlama hedefi var. Biz de bu hedefe 2025’e kadar en az 400 milyar TL tutarında destek sağlamayı hedefliyoruz. Şu ana kadar bunun yaklaşık yarısını gerçekleştirdik. Sürdürülebilir finansman hedeflerimizin yanı sıra, karbon yoğun sektörlerdeki riskimizi azaltmak konusunda da net hedeflerimiz var.
2. Sürdürülebilirlik ile ilgili konuların şeffaf raporlanması neden önemli, bu konuda Garanti BBVA nasıl bir politika izliyor?
Sürdürülebilir kalkınma için şeffaf ve halka açık raporlama yapmanın çok önemli olduğuna inanıyoruz. Pek çok kurum uzun yıllardır finansal verilerin raporlamasını yapıyor. Ancak şirketlerden artık finansal olmayan verilerin de takip edilmesi, yönetilmesi ve şeffaf şekilde raporlanması bekleniyor. Ülkemizde de geçen yılbaşından itibaren yürürlüğe giren raporlama standartlarıyla iş dünyasının sürdürülebilirlikle bağlantılı raporlama yapması ve faaliyetlerinin sonuçlarını açıklaması daha önemli hale gelecek. Biz de yıllık entegre raporlarımızda yer alan Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na katkı endeksimiz ile 17 amaç doğrultusunda gerçekleştirdiğimiz katkıları halka açık şekilde paylaşıyoruz. Hedef göstergelerimizi bağımsız güvence denetimleriyle birlikte raporluyoruz. Şu anda 13 farklı ÇSY derecelendirmesine ve endekse raporlama yapıyoruz. Dow Jones Sürdürülebilirlik Endeksi ve Karbon Saydamlık Projesi-CDP raporlamaları ise bunların arasında en önem verdiğimiz endeksler olarak öne çıkıyor.
3. Sürdürülebilirlik ve dijitalleşme günümüzde en çok dile getirilen konular. Bu ikisinin yolu sizce kesişiyor mu?
Geldiğimiz noktada sürdürülebilirlik ve dijitalleşmeyi birbirinden ayrı değerlendirmemiz söz konusu olamaz. Dijitalleşmenin sürdürülebilirliğe hizmet etmesi gerekiyor. Biz de sürdürülebilirlik stratejimizin, akıllı ve toplumun tüm kesimlerine yaygın olması için dijitalleşmeden destek alıyoruz. Dijitalleşmenin ortaya çıkardığı finansal risk ve fırsatları, sürdürülebilirliğin risk ve fırsatlarıyla entegre ediyoruz. Bankamızın yarattığı doğrudan ve dolaylı etkimizi yönetmek için dijitalleşmeden yararlanarak kaynak tüketimini azaltmak ve verimliliğe katkıda bulunmak için çalışıyoruz. Müşterilerimizi de sorumluluk odaklı dönüşümün parçası olmaya davet ederek sürdürülebilirlik alanında kendilerine sosyal ve çevresel hedefler koymalarına yardımcı oluyoruz. Garanti BBVA Mobil’deki ‘Ekolojik Durumum’ ve ‘Finansal Sağlık’ uygulamalarımızla sürdürülebilirlik odağında uçtan uca hizmet veriyoruz. Sunduğumuz önerilerle müşterilerimizin karbon ayak izlerini azaltmalarını ve sürdürülebilir iş modelleri geliştirmelerini destekliyoruz.
4. Mavi Nefes, Türkiye’nin Canı Yanmasın Projesi ile ilgili bilgi alabilir miyiz?
DenizTemiz Derneği / TURMEPA işbirliğiyle deniz kirliliğini azaltmak ve önlemek amacıyla Eylül 2021’de Marmara Denizi’nde başlattığımız “Mavi Nefes Projesi”ni büyüterek devam ettiriyoruz. Proje kapsamında bugüne kadar Marmara Denizi, Adrasan ve Van Gölü’nde yaklaşık 220 ton katı ve sıvı atık toplandı. Bu neredeyse 194 bin kişinin günlük atık üretimine eşit. 2024 boyunca Marmara Denizi’nde 2 adet katı atık, Van’da 1 adet katı ve sıvı atık ve Göcek’te 1 adet sıvı atık toplama teknemiz uygun olan atıkların geri dönüşüme kazandırılması için çalışmalarını sürdürecek. Ayrıca, Mavi Nefes Eğitim Otobüsümüz ve çevrim içi eğitimlerle 3 yıl boyunca 8 ilde 76.751 öğrenciye ulaştık. Bu yılsa projeyi denizleri temizleme çalışmalarının ötesine taşıyarak, denizlerdeki biyoçeşitliliğin korunması ve deniz ekosisteminin rehabilite edilebilmesi için uzun soluklu bilimsel koruma ve izleme çalışmalarını başlattık. Bu kapsamda Saros Körfezi ve Göcek bölgesinde deniz çayırlarının korunması ve izlenmesi için çeşitli çalışmalar yürütüyoruz.
WWF-Türkiye iş birliğiyle, Haziran 2022’de hayata geçirdiğimiz Türkiye’nin Canı Yanmasın Destek Programı kapsamında da, doğal hayata ve insana büyük zarar veren orman yangını riskini azaltmak ve olası yangınlara karşı daha hazırlıklı olmak için yerelde proje yürütecek sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarına destek veriyoruz. Program kapsamında şimdiye kadar 7 proje hayata geçirildi.
5. Avrupa Yeşil Mutabakatı, sınırda karbon düzenleme mekanizması, iklim kanunu gibi konularda müşterilerinizi nasıl yönlendiriyorsunuz? Bu konuda banka olarak taahhütleriniz ve karbonsuzlaşma hedeflerinizi öğrenebilir miyiz?
2021’de Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek kömür santralleri ve madenleriyle ilgili yeni yatırımları finanse etmeyeceğimizi duyurduk. Mevcut portföyümüzdeki kömür faaliyetlerine ilişkin riskimizi ise en geç 2040’a kadar sıfırlayacağız. Bu taahhüdümüzü bir adım öteye taşıyarak kömür dışında enerji, otomotiv, demir-çelik ve çimento gibi diğer karbon yoğun sektörlerde 2030 için karbonsuzlaşma hedeflerimizi açıkladık. Bu aksiyonlarımızın ilk adımını ise 2021’de BM Net Sıfır Bankacılık Birliği’ne Türkiye’den üye ilk banka olarak attık.
Avrupa Yeşil Mutabakatı (AYM) ise, sürdürülebilir dönüşüm ve iklim kriziyle mücadele konularında önemli yol planı içeriyor. Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) da ticaretin kurallarını değiştirecek çok kritik bir başlık. 1 Ocak 2026’da sürecin finansal boyutu devreye girecek ve karbon kredisi alımına başlanacak. Sürece uyum sağlamak için sadece 1,5 yılımız kaldı. AB kriterlerine uygun üretim yapmayan ihracatçı şirketler rekabette geride kalacak ve önemli bir karbon fiyatlamasıyla karşı karşıya kalacak. Garanti BBVA olarak, AYM’ye uyum sürecinde müşterilerimizin daha bilinçli kararlar almaları için çalışıyoruz, iş yapış şekillerini daha sürdürülebilir ve yeşil olmaya teşvik edecek mekanizmalar geliştiriyoruz. Risk yönetiminin yanı sıra sunduğumuz fırsatlarla sürdürülebilir dönüşümü gerçekleştirmek isteyen tüm kurumlara danışmanlık sunmaya çalışıyoruz.
Ayrıca müşterilerimize doğru ürünleri sunabilmek adına küresel standartlar doğrultusunda onların iklim değişikliğine uyum süreçleri için bir değerlendirme sistemi oluşturduk. Müşterilerimizle geliştirdiğimiz bu verimli ilişki onların dönüşüm planlarını yakından takip etmemizi sağlarken, uygun koşullu yeşil kredi yapıları oluşturmamıza yardımcı oluyor. 2022’de başlattığımız ‘İhracatta Sürdürülebilir Gelecek’ etkinlik serisiyle de SKDM’nin ilk fazında kapsama giren sektörler başta olmak üzere AB’ye ihracatta söz konusu süreçlerden etkilenecek tüm kurumlara, AYM ve SKDM ile beraber konuyu somut önerilerle anlatıyor, akıllardaki sorulara cevap veriyor ve danışmanlıkla katkı sağlıyoruz.
İlandır