Güncelleme Tarihi:
“Sanofi'de çeşitlilik, kim olduğumuzun ve ne yaptığımızın temelini oluşturuyor”
Sanofi'de kadınların güçlenmesine yönelik politikalarını sürekli olarak geliştirdiklerini belirten Margaret Howson; “Sanofi'de çeşitlilik, kim olduğumuzun ve ne yaptığımızın temelini oluşturuyor. Anlayışımızın bir yansıması olan ‘Fırsat Eşitliği Modeli’ sertifikasıyla da pekiştirdiğimiz üzere; şirket bünyesinde kadın yönetici oranını artırmak, gönüllülük programlarıyla bilinçlendirme çalışmaları yapmak bizim için çok değerli.”
“Türkiye’de Ar-Ge departmanında en fazla kadın çalıştıran ilk 50 şirket arasında yer alıyoruz”
Şirket içinde yürüttüğümüz kapsayıcılık ve çeşitlilik projemiz “All in” kapsamında, kariyer fırsatları ve yetenek yönetiminde daha eşitlikçi bir yaklaşım sergileyerek; organizasyonumuzdaki cinsiyet dağılımını dengede tutmayı hedefliyoruz. Türkiye’de kadının iş gücüne katılmasına yönelik uyguladığımız İnsan Kaynakları politikaları ile önemli bir mesafe kat ettik. Ocak 2021 verilerine göre, Sanofi’de yönetici düzeyindeki kadın çalışan oranımız yüzde 38. Merkez ofisimiz çalışanlarımızın ise yüzde 58’i kadınlardan oluşuyor. Bununla birlikte özellikle saha satış ve operasyon yönetimi başta olmak üzere tüm pozisyonlarda kadın sayısını arttırmak öncelikli hedeflerimiz arasında. Ayrıca yurt dışında çeşitli rollerde görev yapan Türk çalışanlarımızın da yaklaşık yüzde 50’sinin kadın olması bizleri gerçekten gururlandırıyor. Tüm bunların yanı sıra memnuniyetle ifade etmek isterim ki, Türkiye’de Ar-Ge departmanında en fazla kadın çalıştıran ilk 50 şirket arasında yer alıyoruz. Bu konudaki küresel 2025 hedefimize ulaşmak için, işe alım, şirket içi geçiş süreçlerimize toplumsal cinsiyet dengesini yerleştiriyor ve ilerlemeyi anlamlı göstergeler aracılığıyla izliyoruz.”
Babalık izni 14 hafta
Önceliklerinin; cinsiyet odaklı bariyerleri ortadan kaldırmak olduğunu belirten Howson; “Bu konuda da çeşitli projeler yürütüyor ve fark yaratan çalışmalara imza atıyoruz. Örnek vermek gerekirse; doğum yapmış kadınların emzirme süreci genellikle 1 yaşına kadar devam ediyor. Bununla birlikte iş seyahatleri de iş yaşamının bir parçası. Bu nedenle bu koşullarda kadın çalışanlarımızın önünde bariyer olabilecek bu durumu ortadan kaldırmak için çeşitli uygulamalar yapıyoruz. Örneğin, şehir dışı seyahatlerinde kadın çalışanlarımızın, bebekleri ile ilgilenecek bir yakını ya da kendisine destek veren bir kişiyle birlikte seyahat edebilmelerine olanak sağlıyor ve tüm masraflarını da şirket olarak karşılıyoruz. 0-6 yaş çocuğu olan kadın çalışanlarımıza da kreş ve çocuk bakım desteği veriyoruz. Bununla birlikte, yakın zamanda aile birliğini güçlendirmek amacıyla babalık iznini 2 haftadan 14 haftaya çıkardık. Bu sayede eşi doğum yapan veya evlat edinerek ebeveyn olan tüm baba çalışanları kapsayan bu uygulama ile çocuklar anne ve babaları ile sağlıklı bir bağ kurabiliyorlar. Sanofi olarak, çalışanların hayatlarındaki en önemli dönüm noktalarında yanlarında olmak bizim için mutluluk verici. Çalışan motivasyonu ve bağlılığı açısından olumlu etkilerinin olduğuna inandığımız bu uygulama, cinsiyet eşitliğini desteklemesi bakımından da son derece kıymetli bir adım.”
Geleceğin Kadın Liderleri projesi ile 11 yılda 1250 genç kadına ulaştık
Bununla birlikte, kadınları iş hayatına donanımlı bir şekilde hazırlamak ve kadın istihdamına katkıda bulunmak amacıyla sosyal sorumluluk projelerini hayata geçirdiklerini belirten Howson; Türkiye Kadın Girişimcileri (KAGİDER) iş birliğiyle 11 yıldır ‘Geleceğin Kadın Liderleri’ projesini başarıyla sürdürüyoruz. Proje kapsamında, 11 yılda 1250 genç kadına eğitimlerle ulaşılarak, “Geleceğin Kadın Liderleri” sertifikası verildi. Mezun kadınların yüzde 92’si iş hayatına katılarak, kariyer basamaklarını tırmanmaya devam ediyor.” diye konuştu.
“Dünya Kadın Forumu'nun sponsorluğunu üstleniyoruz”
2010 yılından bu yana Dünya Kadın Forumu'nun sponsorluğu ile dünyada öncü rol üstlendiklerini belirten Howson; “Kadın çalışanları güçlendirmeyi amaçlayan bu küresel program kapsamında, yönetim seviyesindeki her pozisyon için mutlaka bir kadın aday olması gerekiyor. Programın ilk adımı olarak bir "Çeşitlilik ve Kapsayıcılık Departmanı" kuruldu ve Sanofi'nin faaliyet gösterdiği 90 ülkeden herhangi bir ayrım yapılmaksızın seçilen 500 kadın çalışanı kapsayan bir network oluşturuldu. Bu network kadınların rolünün iş hayatında nasıl genişletileceği, fırsat eşitliğinin nasıl sağlanabileceği ve kadınların ekonomiye katkılarının nasıl artırılacağı konusunda faaliyetlerini sürdürüyor.” dedi.
“2025 yılına kadar ‘kadınlara ait işletmelerle olan iş birliğimizi’ ikiye katlama sözü veriyoruz”
Howson, Sanofi’de ve toplum genelinde çeşitliliği ve katılımı desteklemek için, dünyanın farklı bölgelerindeki kadın girişimcileri kurumsal şirketler ile iş yapmak üzere buluşturan küresel bir platform olan WEConnect ile iş birliği yaptıklarını paylaştı. Kadınların ekonomik olarak güçlenmesini destekleyecek bu adımla, kadın girişimleri ile olan iş birliklerini artırmayı hedeflediklerini belirtiyor. Howson, “Dünya çapındaki tüm özel işletmelerin yaklaşık yüzde 30'u kadınlara ait. Buna rağmen, kadınlara ait işletmeler büyük şirketlerin tedarik zinciri harcamalarının yüzde 1'inden daha azını alabiliyor. Yine, Birleşmiş Milletler’in verilerine göre, kadınların küresel olarak erkeklerden yüzde 23 daha az kazandığını görüyoruz. Dünyanın dört bir yanındaki kadınların yaklaşık yüzde 60'ı kayıt dışı ekonomide çalışıyor, daha az kazanıyor, daha az tasarruf ediyor ve yoksulluğa düşme riski daha yüksek. Oysaki, dünya genelinde kadınlar yıllık tüketici harcamalarında 20 trilyon doları kontrol ediyor. Tüketici satın alma kararlarının yüzde 85'ini kadınlar veriyor veya etkiliyor. Bu verilerden hareketle, küresel pazara katılan kadınların karşılaştığı zorluklarla mücadele etmenin son derece önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu doğrultuda Sanofi olarak, 2025 yılına kadar ‘kadınlara ait işletmelerle olan iş birliğimizi’ iki katına çıkarma sözü veriyoruz.”
Sanofi’nin bu hedefe ulaşmasında WEConnect ile yaptığı iş birliğinin son derece önemli olduğunu belirten Howson; “WEConnect, 130 ülkede kadınlara ait 15.000 kayıtlı ve/veya sertifikalı tedarikçiden oluşan ve 10 dilde aranabilir küresel bir veri tabanına sahip. Bu doğrultuda, tedarik politikalarımızı ve uygulamalarımızı genişletmek adına bu iş birliğinin çok önemli bir fırsat olduğunu düşünüyoruz.
İlandır.