Normal doğum mu?

Son zamanlarda gündem de fazlaca yer edinen konu doğum şekli nasıl olmalı?

Bu kararı verecek kişi kim olmalı? Anne adayı mı? Aile birliğinin kararı mı? Eş, dost çevrenin önerişi mi? Yoksa gebeliği başından sonuna kadar takip eden uzman hekimin görüşü mü? Cevaplanması gereken birçok soru var.

İletişim çağında olmamız, bilgiye kolay erişim sağlamamız, fikirlerin hiçbir tıbbi dayanak olmaksızın sosyal medyada paylaşılması kafalardaki soruları daha da fazla arttırmakta. Bu sebeple sizler için konuyu bu işin uzmanlarına danışmak istedim. Kadın doğum uzmanı, jinekolog Dr. Erhan Cömert merak edilenleri yanıtlıyor…

ÇEVRENİZE KULAK ASMAYIN. KENDİNİZİ HEKİMİNİZE EMANET EDİN…

Dr. Erhan Cömert: Neredeyse gebeliğin ilk gününden itibaren en çok düşünülen konu doğumun şekli. Yapılan en büyük yanlışlık ise daha önce doğum yapmış kişilerin deneyimlerini, tecrübelerini dikkate almak. Bu yolda yapılacak en doğru şey sadece doktorunuza güvenmek. Çevrenize kulak asmamak...

Herkes vajinal doğum yapacak ya da sezaryen doğum yapacak diye bir durum söz konusu değildir. Her gebede süreç farklı ilerlemektedir. Her iki yöntemin avantaj ve dezavantajları vardır.

Fizyolojik ve müdahalesiz olan vajinal doğum; doğumun en doğal halidir. Fakat bazı durumlar vardır ki normal doğum mümkün olmamaktadır. Örnek verecek olursak; iri bebek, ani gelişen sıkıntılar, bebeğin iyilik halinde bozulma, plasenta dekolmanı (ayrılma), anne pelvik yapısının uygun olmaması, çoğul gebelik, makat gebelik, fetal sıkıntı, kordon sarkması, plasenta previa gibi birçok neden sıralanabilir. Bu gibi durumların varlığında tabii ki bebek riske atılmadan doğum planlanması gerekmektedir ve bu aşamada sezaryen doğum kurtarıcı bir yol olarak karşımıza çıkmaktadır. Sezaryen doğum acil haller dışında vaktinden önce gerçekleştirilen bir doğum şekli değildir. Acil durumlar dışında planlı sezeryenler yapılacak ise bebeğin gebelik haftasını tamamlaması beklenmektedir. Her anne, her bebek özeldir. Tıbbi ve zorunlu haller dışında her anne vajinal doğumu gerçekleştirebilir. Bunun kararının verilmesinde sizinle birlikte bu yolculukta yanınızda olan hekimlerinizin önerilerini lütfen dikkate almayı ihmal etmeyin.

Yağmur Kalyoncu: Peki hocam doğum şekline ne zaman karar veriyoruz.

Dr. Erhan Cömert: Doğum şekline gebeliğin başında karar verilmiyor. Tıbbi gereklilik olmadığı sürece tüm gebelikleri normal doğum olarak takip edilir. Nedir tıbbi gereklikler derseniz bu gereklilik /zorunluluk anne nedenli ya da bebek nedenli olabilir. Annenin kısa boylu olması, kalça ve doğum kanal darlığı, rahimle ilgili geçirilmiş cerrahiler, sistemik hastalık, annede aktif enfeksiyon varlığı (HSV, HPV, HIV), aşırı kanama, plasentanın anormal yerleşimi, fetal stres,

bebeğin anormal pozisyonu gibi nedenleri sıralayabiliriz. Bu liste uzayabilir. Sonuç olarak aslında anne ve bebek hayatını riske atacak her durumda sezaryen doğum düşünülebilmektedir.

Yağmur Kalyoncu: Herkes vajinal doğum yapabilir mi?

Dr. Erhan Cömert: Herkes vajinal doğum yapacak ya da sezaryen doğum yapacak diye bir durum söz konusu değildir. Her gebede süreç farklı ilerlemektedir. Fizyolojik ve müdahalesiz olan ve yüz yıllardır olan vajinal doğum doğumun en doğal halidir. Fakat bazı durumlar vardır ki normal doğum mümkün olmamaktadır. Böylesi durumlarda normal doğum diye diretmek anne ve bebek hayatını tehlikeye atabilir. Her ne kadar eleştirilse de sezaryen doğum hayat kurtarıcı olabilmektedir.

Buradaki en önemli bilgi kirliliği; vajinal doğum yapan anne ile bebek arasındaki tek bağın doğum şekli olarak gösterilmesidir. ‘’Anne ve bebek arasındaki bağ doğum şekli ile değil doğum sonrasındaki anne-bebek arasındaki temas ile başlar ve daha sonra bakım verme ile gelişen bir süreçtir. ‘’

Yağmur Kalyoncu: Ben kendime normal doğum için güvenmiyorsam?

Dr. Erhan Cömert: Bu işin bir de psikolojik süreci vardır ki aslında bana göre en önemli kısım burasıdır. Vajinal doğum süreci aslında bir nevi psikolojik bir de sınavdır. Sürecin ne kadar süreceği belirsiz, sancıların ne kadar kuvvetleneceği belirsiz ve anne adayı bunun ne kadarına hazır? En zor kısımlardan biri vajinal doğum kararına anne adayının değil çevresinin karar vermesi. Anne kendisini psikolojik ve bedenen hazırlamamış iken çevresinin buna hazır olması. ‘’Biz normal doğurmak istiyoruz. Bizim ailede herkes normal doğum yaptı.‘’  Toplum baskısı, yanlış ve gereksiz yönlendirmeler anne adaylarında ciddi bir psikolojik baskı yaratmaktadır. Bu baskıyla anne kendini, normal doğum yapamaz ise yetersiz, başarısız, eksik ve çocuğuna faydasız olarak görmektedir.

Bir kez daha vurgulamak istiyorum burada karar verecek kişi anne adayı yani doğumu yapacak kişidir. Bu arada karar verecek kişi anne adayı derken tabii ki tıbbi gereklilikler dışındaki hallerden bahsediyorum. Her anne, her bebek özeldir. Tıbbi zorunlu haller dışında her anne vajinal doğumu gerçekleştirebilir.

 İlandır