Meraklı, teknofil*, insana kıymet veren yeni nesil yönetim anlayışı, Daiichi Sankyo’da buluşuyor
Güncelleme Tarihi:
Bilimsel gelişmeleri temel alarak en dinamik ve hızlı gelişen sektörler arasında yer alan ilaç endüstrisinin Türkiye’deki küresel temsilcilerinden Daiichi Sankyo; çalışanlarına verdiği değeri ve paydaşlar arasında yüksek memnuniyet oluşturan çalışma prensiplerini “herkesin çalışmak istediği şirket olmak” hedefiyle ifade ediyor. Bu hedefe kadın yöneticilerin fark yaratan katkıları ile adım adım ilerleniyor.
2008 yılından bu yana İstanbul Ofisi ile Türkiye’de faaliyetlerini yürüten Daiichi Sankyo, 100 yılı aşan geçmişi ile Japonya’nın da en büyük ve köklü ilaç şirketlerinden biri konumunda. Hedef odaklı tedaviye ve yeni tedavilere yönelik Ar-Ge çalışmalarıyla gündemde olan Daiichi Sankyo, dünyada 7 yılda 8 onkoloji ürününü kullanıma sunmayı amaçlıyor. Şirketin Türkiye’deki gündeminde ise; kardiyoloji alanında liderlik ve onkolojide lider konuma erişmek için hazırlıklara başlamak bulunuyor.
Soldan Sağa: Daiichi Sankyo Türkiye’nin Pazar Erişim ve Ruhsatlandırma Direktörü Pınar Özeken, Daiichi Sankyo Türkiye İK ve Kurumsal İletişim Direktörü Asena Kaçmaz,Daiichi Sankyo Satış Direktörü Nazlı Kayın, Finans, Bilgi Teknolojileri ve Tedarik Zinciri Direktörü Tomoko Yoshimura.
İK ve Kurumsal İletişim Direktörü Asena Kaçmaz, büyüyen bir şirketin insanı, kaynak değil kıymet görmesi gerektiğini söyleyerek, şöyle devam ediyor: “Çalışanlarımıza verdiğimiz değeri söylemlerle değil, yaptığımız somut işlerle gösteriyoruz. Yeni nesil çalışanlarımızın yönetimsel anlamda istediği demokratik ortamı onlara sunuyoruz, tüm ekibimizin entelektüel katma değerlerini işimize aktarmasını sağlıyoruz. Örneğin; oluşturduğumuz sosyal kulüpler, çalışanlarımızdan gelen bir proje fikriydi. Bu kulüpler sayesinde hem içimizdeki yetenekleri görme fırsatını yakaladık hem de iş birliğini kuvvetlendirdik. Daiichi Sakyo olarak her zaman çalışanlarımızın merak duygusunu körüklüyor, onlara deneyim alanları yaratıyor, özellikle teknolojiyi kullanmak ve esnek iş yapış yöntemleri geliştirmek konusunda birlikte hareket ediyoruz.”
Yoshimura: Türkiye dönüşüme hızla ayak uyduruyor
Türk ve Japon kültürünün harmanlandığı Daiichi Sankyo Türkiye’de, dijital dönüşümün mimarlarından biri de Finans, Bilgi Teknolojileri ve Tedarik Zinciri Direktörü Tomoko Yoshimura. Mart ayı itibariyle dijitalleşen çalışma ortamına hızla uyum sağlayan şirketin, mükemmele yakın bir başarı ile süreç yönetiminin gerçekleştirildiğini belirten Yoshimura, bu başarının gerek Türkiye’de gerekse global şirketteki paydaşlarla olan ilişkilerde de rahatlıkla görüldüğünü belirtiyor. Türk ve Japon kültürünün etik kodlarının benzerliğinin bu uyuma katkı sunduğunu söyleyen Yoshimura, Türkiye’de çalışmaktan çok memnun olduğunu söylüyor. Yoshimura; dönüşüme hızla ayak uyduran Türkiye’nin, yeni dünya düzeninde önemli bir yer edineceğini, bu dönemde edindiği tecrübelerin güçlenmesine yardımcı olacağının altını çiziyor.
Kayın: Takım olmanın gücüne inanıyoruz
Satış Direktörü Nazlı Kayın; Daiichi Sanko’nun yeni nesil bir şirket olarak kapsayıcı çeşitliliği barındıran ve her çalışanı için özgün anlamlar yaratan organizasyon olması özelliğine dikkat çekiyor. “Farklı fikirlere ve değerlere saygı duyarak, şirketimizde birlikte karar almanın anlam yarattığına ve hiyerarşik yapıdan uzak, şeffaf ve genç yapımızla takım olmanın gücüne inanıyoruz.” diyen Kayın, ekip içi iş birliğini artıran ve dijital yetkinlikleri daha da geliştirerek paydaşların desteği ile iç görü temelli fark yaratan birçok proje geliştirdiklerini ekliyor. DSTR @Home uygulamasının bunlardan biri olduğunu, programın uzaktan eğitim imkânı ile düzenli iletişim sağlandığını, motivasyona odaklanıldığını belirten Kayın, paydaşlarla da online platformlarda buluşarak değerli paylaşımlar da yaptıklarını vurguluyor.
Özeken: Hasta merkezli bir yaklaşıma sahibiz
Ürünlerin hastaya erişiminde de tüm süreçlerin günün koşullarına uygun olarak sürekli esnek bir şekilde yeniden tasarlandığını anlatan Pazar Erişim ve Ruhsatlandırma Direktörü Pınar Özeken ise, önceden çalışılan çoklu senaryolar ile süreç yönetiminde deneysel yaklaşımı da kullandıklarını hatırlatıyor. Daiichi Sankyo’nun tüm dünya genelinde benimsediği hasta merkezli yaklaşımın önemini vurgulayan Pınar Özeken şöyle devam ediyor: “Regülasyonların hızla değiştiği bir sektörde, bizler de öncelikle hasta merkezli bir yaklaşımla yeni tedavileri hastalara sunabilmek ve bununla birlikte ülkemizde daha fazla yerli üretim ile ülkemiz ekonomisine önemli katma değer sağlayabilmek için, esnek ve çevik olanın sonuçlara ulaşabildiği bir dünyadayız.”
*Yeni teknolojiye meraklı, yeni teknoloji ürünleri kullanmaktan keyif alan
İlandır...