Adaleti sandıklara kaldırdık (!)

Bir kez daha teyit edilmiş oldu ki ”Bizim adaletimiz" ama’lıktan kurtulamayacak.

Uygulaması telaffuzu kadar kolay olmuyormuş demek ki.

Öyle ki, uygulamadığımız adaleti bile adaletin temini olarak görebiliyoruz…

Çok şükür ‘Hakkın Adaleti’nin güç durumuna göre güncelleme sorunu yok.

Yaşadığımız bu ‘Sandık’ krizi bana Funda Arar’ın seslendirdiği bir şarkıyı hatırlattı.“Aşkı sandıklara kaldırdım / Üstüne yükler yükledim / Açmasın kimseler diye / Kilitlerime kilit ekledim.”

Çok şükür ‘Hakkın Adaleti’nin güç durumuna göre güncelleme sorunu yok.

…..

Kemal Kılıçdaroğlu’nun siyasetini beğendiğimi söyleyemem. CHP gibi parti içi muhalefeti çok olan ve ‘halka rağmen siyaset’ tarzını benimseyen katı bir siyasi düşünceyi aşabileceğini düşünmezdim.

Lakin, Mehmet Bekaroğlu’nu CHP’ye davet etmesi beni şaşırtan ilk adım oldu. Siyasette alışkın olduğumuz bir vitrine oynama durumu değildi zira.

Kılıçdaroğlu’nun, milletvekillikleri için ‘ön seçim’ yapmasını ve kendisinin de oylamaya katılmasını çok cesur buldum.

Aynı cesareti liste belirlemesinde de devam ettirecek görünüyor.

Kısacası; parti içindeki muhalefete karşı kararlı duruşunu ve CHP’yi "halkın partisi" yapmak adına attığı adımları takdir ediyorum.

Emeklilere yönelik vaadi son zamanlarda tabanda karşılık bulan bir seçim vaadi oldu. Gerçi anneme “CHP emeklilere bayramlarda ikramiye verecekmiş, oy verecek misin?” diye sorduğumda ‘Hiç birine inanmıyorum artık, Tayyip oğluma güvendim o bile vermedi.” yorumunu yaptı.

Neyse ülkede kaç milyon emekli var. Sayın Kılıçdaroğlu onları ikna edecek artık.