ABD neden acele ediyor?

EVET kritik bir haftayı geride bıraktık. Geçen hafta başında New York'taki Birleşmiş Milletler toplantısının Irak'ın geleceği açısından kritik bir anlam taşıdığını yazmıştım. Öyle de oldu. Bunun sonuçlarını önümüzdeki haftadan itibaren görmeye başlayacağız.

ABD Başkanı Bush, Genel Kurul'daki konuşmasında, dünya meseleleri hakkında tek taraflı karar vermekten vaz geçmeyecekleri imajını parlattıysa da, Irak'ta BM desteğini alabilmek için çaba sarfetti.

Washington, Fransa Devlet Başkanı Jacques Chirac'ın, Irak'ta yönetimin Irak halkına devredilmesi için 'gerçekçi' bir takvim belirlenmesi isteğine yanıt vermeye çalışıyor.

Chirac'ın, daha sonra da Almanya'nın egemenliğin Irak halkına devriyle ilgili takvim isterken 'gerçekçi' kaydını düşmeleri, bir uzlaşma zemininin bulunabileceği ümidini doğurdu.

Washington, ilk ağızda 'bir yıl' diyebiliyor. Altı ay içinde Irak Anayasası'nın hazırlanması, sonraki altı ayda da seçimlerin yapılmasını öngörüyor Washington'un 'gerçekçi' takvimi.

Geçen kritik haftanın devamı olarak bu hafta, Washington BM Güvenlik Konseyi'ne yeni bir karar tasarısı getirmeye hazırlanıyor.

Powell, Avrupa Birliği üyesi ülkelerin dışişleri bakanlarına, Rusya ve Çin Halk Cumhuriyeti'nden meslektaşlarına, herkesi memnun edebilecek bir tasarı üzerinde çalışacağını Washington'a çok yeni fikirler ile döndüğünü söylemiş.

Fransa bu kez onaylamasa bile veto da etmeyeceği sinyalini verdi, yine de Güvenlik Konseyi'nin Çin ve Rusya gibi daimi üyelerinin tavrı tam net değil.

Ama, yeni bir karara doğru yavaş yavaş uzlaşma zemininin oluşmaya başladığı da gözleniyor.

* * *

WASHINGTON neden acele ediyor?

Bu acelenin nedeni, BM kararının 24 Ekime yetişmesi. Neden? Çünkü 24 Ekim'de Madrid'de Irak'ın yeniden yapılandırılması masaya yatırılacak.

Bush Yönetimi, Irak için uluslararası toplumun asker ve para vermesini istiyor.

Aslında kimin ne yapacağı, ana hatlarıyla da olsa belli. Örneğin Almanya asker vermeyeceğini, Irak güvenlik güçlerini Almanya'da eğiteceğini şimdiden açıkladı. Fransa'nın da askerden çok maddi yardımı söz konusu ama BM kararı alınabilir de Fransa ve Almanya Irak'ta gönüllü işbirliğini başlatırlarsa, bu bile ABD için, Irak savaşının sorunlarını ve sorumluluğunu tek başına taşımaktan daha iyi.

* * *

IRAK'da ABD ile Avrupa arasında işbirliği döneminin başlaması Türkiye açısından ne ifade eder?

ABD'nin bölgedeki operasyonuna uluslar arası meşruiyet kazandıracak olan bu adım, tabii ki Türkiye'nin ABD ile bölgedeki işbirliğini bizim kendi açımızdan kolaylaştıracak. Ama burada, bu işbirliğinin 'sıradanlaşması' ihtimalini de gözden uzak tutmamak lazım.

Diğer bir deyişle, her şeye rağmen uzun bir süre bölgede ipleri elinde tutacağı kesin görünen Washington'un, bu işbirliğine siyasi açıdan eskisi kadar ihtiyacı kalmamış olacak. Fransa, Almanya, Rusya'nın devreye girmesiyle Irak'ın geleceğine ilişkin dengelerde, bu güçlerin iradesi de etkili olmaya başlayacak. Türkiye'nin taleplerine ilişkin onların da bir sözü olacam mutlaka.

Bu durumun Türkiye'ye kolaylık sağlayacağı şüpheli. İşler daha da karışabilir.

Kritik haftanın arkasından, yeni pazarlıklara gebe yeni bir kritik hafta daha var önümüzde.

Türkiye ise bu sürece, seçim hesaplarını gündeminin başına taşımış görünen bir hükümetin gerginlikleriyle giriyor. Maalesef.
Yazarın Tüm Yazıları