Güncelleme Tarihi:
O akşam evdelerdi. Yemek yemişlerdi. Yemekte çorba ve kuru köfte vardı. Kuru köfteye bayılırdı Murat Alkan. Sonra meyvelerini yediler. Her zamanki gibi karı-koca oturdular, en sevdikleri şeyi yaptılar. Güzel bir çay demlediler ve biraz sohbet edip, televizyon izlemeye başladılar.
Bundan 15 yıl önce görücü usulü tanıştılar Demet Alkan ile. İki çocukları oldu. Bugün kızları 14, oğulları 10 yaşında.
Çay keyfi bittikten sonra Murat Alkan, bilgisayarın başına gitti. Ödenecek faturalar vardı, onları halletmesi gerekiyordu. O sırada telefon çaldı. Daireden arıyorlardı, “Göreve gel” emriyle harekete geçti.
Şereflikoçhisar’da dünyaya geldi Murat Alkan. Çocukluğunda da gençliğinde de futbola çok düşkündü. Hatta Belediyespor’da oynuyordu. Babası işçiydi, durumları olmadığı için bir an evvel okulu bitirip işe başlamak istiyordu. 18 yaşındaydı, polis oldu.
O gece Ankara Gölbaşı’ndaki Özel Harekât Merkezi’ne atılan ilk bombada şehit oldu.
Ertesi gün evin kapısı çaldı.
Amirleri gelmişti.
Haberi verdiler, Demet Alkan’ın evine ateş düştü.
Eşini şöyle anlattı: “O çok koruyucuydu. Biz çok ama çok mutluyduk. Bize bir gün bile kızmadı, bağırmadı. Kendi yağımızla kavrulan mutlu bir aileydik. Huzurlu bir evimiz vardı. O bizim kahramanımızdı, şimdi bütün Türkiye’nin kahramanı oldu. Biz çok mutluyduk, çok mutluyduk biz...”
Çocuklara durumu psikologlar anlattı.
Şehit Murat Alkan’ın en büyük hayali çocuklarının iyi yerlere gelmesiydi. Onun hayali, şimdi Demet Alkan’ın hayali...