Güncelleme Tarihi:
“Ablamla aramızda iki yaş vardı. Onsuz adım atmazdım. O benim annem gibiydi. Ailemizin ortak duygusuydu. Hiçbir insan ablam için ‘onu sevmedim’ diyemez.”
Büşra Güler, ablası Gülşah Güler’i bu sözlerle anlatıyor.
Resim öğretmenliği okumuştu.
Resim yapmayı çok seviyordu. “Bunu yapmayı asla bırakmam” diyordu. Evin her yerinde tabloları asılıydı.
Makyaj yapmaya bayılırdı. Giyinsin, süslensin.
Her bayram ailesini, Barış Manço’nun “Bugün bayram, erken kalkın çocuklar” şarkısıyla uyandırırdı.
Taklit yapmayı sever, herkesi güldürürdü.
Polis akrabaları vardı.
Aralarında yeni başvurular olacağını konuşuyorlardı.
Kulak kabarttı, gitti başvurdu.
Her sınavı geçti.
Sonra Özel Harekâtçı olmak istedi.
“Hiperaktifim ben” diyordu, “Masa başı iş istemem”.
O silahı büyük bir aşkla tutuyordu. Şehit olmayı istiyordu.
Ailesine çok düşkündü Gülşah Güler. Annesine özellikle. “Sana şunu alacağım, sana bunu alacağım” diyordu hep.
Abisi evlenmişti, çocuk bekliyordu. O da aynı heyecanı taşıyordu abisiyle.
15 Temmuz gecesi arkadaşlarıyla dışarıda oturuyordu.
Haber geldi, üniformasını kuşandı.
Büşra Güler anlatıyor: “Ben konuştuğumda 23.33’tü. ‘Ablacım, iyiyim. Telefonu meşgul etmeyin, buralar çok karışık’ dedi. Ondan sonra telefonunu açmadı. Televizyondan öğrendik öldüğünü...”
Gölbaşı Özel Harekât Daire Başkanlığı’na yapılan saldırıda şehit oldu Komiser Gülşah Güler...