Güncelleme Tarihi:
EN AĞIR HASAR EŞİNDE
“Saat 00.30 sıralarında Meclis bahçesine atılan bomba 30-35 metre yakınımıza düştü. Bize orada hem şarapnel parçaları hem de helikopterden atılan mermiler isabet etti. Benimle birlikte eşim iki kolundan, kızım başından ve ayağından yaralandı. Eşim bu nedenle dört kez ameliyat oldu, kemik ve sinir nakli yapıldı, 3-4 ay fizik tedavi gördü. Şu anda kolunu açıp kapayabiliyor, elini kullanabiliyor ama hala parmaklarında duyarsızlık ve güç kaybı var, yeterince kullanamıyor.”
AİLECE ‘GAZİ’ OLDUK
“Kızım da o zaman iki gün yoğun bakımda kalmıştı, sonra çıktı, şu anda eğitimine devam ediyor, çok şükür onda bir sıkıntı yok. Benim de yaralarım 1.5-2 ayda iyileşti, şu anda iyiyim. Allah bir daha öyle bir şeyi göstermesin. Bu olayın ardından Aile Bakanlığımızın da kayıtları doğrultusunda bana, eşime ve kızıma resmen ‘gazilik’ unvanı verildi. Bir ailede üç gazi. O gün yapılmak istenen devleti yıkım projesiydi. Askeriyeye sızmış, FETÖ dediğimiz terör örgütüne mensup bir grup eşkıyanın darbe girişimiydi, ancak cumhurbaşkanımızın, başbakanımızın alanlara davet ettiği milletimizin tanklara, mermilere göğsünü siper etmesiyle önlendi. Bu devlet dualı bir devlet, bu millet dualı bir millet.”
O GECEYİ UNUTMAK MÜMKÜN DEĞİL
“O gece yaşananları unutmak mümkün değil. Her sözü açıldığında o gecenin atmosferini tekrar yaşıyoruz. Çünkü o gece cehennem anaforunun içinden çıktık. Şarapnel parçaları çekirge sürüsü gibi gözümüzün önünde uçuşuyordu. Sağımıza solumuza çok sayıda şarapnel parçası düştü, zaten bir kaç tanesi de bize isabet etti.”
GÖZÜMÜ KIRPMADAN VURURUM
“Müdahil de olduğumuz bu davaların duruşmalarını da izledim. Sincan’daki duruşmalara katıldım. Benim de ailemle birlikte yaralandığımız o bombalamaların talimatını verenlerin, bombaları atanların olduğu duruşmalarda sanki bütün bu olanların failleri değillermiş gibi inkar ediyorlar. Madem kabul etmiyorsunuz, kim attı üzerimize o bombayı, Yunanistan’dan mı gelip attılar? Yunanlı, Rus bile sivil hedefleri öyle bombalamaz, ama bu hainler yaptı. İmkanım olsa ben, bu vatana kastedenleri gözümü kırpmadan vururum. Bizde idam yok ama gönlüm istiyor ki bunu yapanlar kurşuna dizilsin. Çünkü vatana ihanet edenin hayat hakkı olmamalıdır. Dünyanın hiçbir ülkesinde de olmaz zaten. Dünyada hiçbir devlette ihanetin bu denli vesikalısı da görülmemiştir. Şu anda yargılamaları sürüyor, inanıyorum ki yargımız en doğru kararı verecek ve bunlar vatana ihanetin bedelini ödeyecekler.”