Güncelleme Tarihi:
Ali Sencer ARSLAN/ZONGULDAK, (DHA)- ÇEVRE, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, “Konutlarımızı daha sağlam, güvenli hale getirmenin hazırlığını yapmalıyız. Eğer deprem gelmeden, afet gelmeden bunu yaparsak 1 birim harcıyoruz. Felaket geldikten sonra harcamaya başlarsak tam 7 birim harcıyoruz. Bilim adamları tek tek hesaplamışlar. Onun için de İstanbul’da, İzmir'de depreme daha çok maruz olabilecek yerlerde birçok proje açıklıyoruz. Bunun peşinden koşuyoruz. Bunun da bir tek yolu var. Sağlam ve güvenli evlerin tek yolu, kentsel dönüşüm" dedi.
Zonguldak’a gelen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, kent merkezinde bir otelin toplantı salonunda düzenlenen programda STK, iş insanları ve sektör temsilcileriyle bir araya geldi. Batı’dan şehirleşme anlamında daha öndeyken Sanayi Devrimi ve Osmanlı’nın gerileme dönemine denk gelmesiyle birlikte geride kalındığını ifade eden Özhaseki, “Onlar oradan bir mimari plan üzerine, bir şehir planı üzerine gelişmelerini sağlarken, ekonomileri daha güçlüyken, güzel şehirler oluşturmuşlar, bizim de zayıflama ve gerileme dönemimiz olduğu için iyice aradaki fark açılmış. Bizi hükümet Amerika’ya götürmüştü. Washington'da İmar Daire Başkanı, Türk'tü. Söylediğine göre, 1711’de şehir planları yapılmış. 11 tane göbek yapmış birbirine bağlamışlar. Şehir planı bu demişler, mesela. Biz de daha mekansal planlamayı 3-5 sene öncesinde tamamlayabildik. Böyle bir şey olabilir mi?” dedi.
‘KENTSEL DÖNÜŞÜM SİYASET ÜSTÜ BİR DURUM’
Türkiye’nin deprem ülkesi olduğunu ve planlama ile kentsel dönüşüm yapılması gerektiğini belirten Özhaseki, “Bizim her şeyi yeni baştan bir daha ele alıp, ‘Bismillah’ diyerek bu işe girmemiz gerekiyor. Doğru bir şekilde planlamamız gerekiyor. Şimdi bütün bilim adamları diyorlar ki; ‘İstanbul'da beklediğimiz tehlike var. Allah korusun, büyük bir bela bekliyor bizi.’ Binlerce yıldır aynı hatlar kırılıyor. Bakın binlerce yıldır, yeni değil. Bunu bilerek hareket etmezsek ne olur? Bir daha başımıza bela gelir. Oturur ağlarız, dizlerimize de vururuz. Yardımlar ederiz. Vicdanımızı biraz avutuyoruz. Sonra yine aynı yerden bir daha başlamış oluruz. Bu gerçekleri bilerek hareket etmekten başka çaremiz yok. Bu tür afetlere karşı dirençli şehirler oluşturmak, konutlarımızı daha sağlam, güvenli hale getirmenin hazırlığını yapmalıyız. Eğer deprem gelmeden, afet gelmeden bunu yaparsak 1 birim harcıyoruz. Felaket geldikten sonra harcamaya başlarsak tam 7 birim harcıyoruz” diye konuştu.
Deprem konusunun siyaset üstü olduğunu dile getiren Bakan Özhaseki, “Bilim adamları tek tek hesaplamışlar. Onun için de İstanbul’da, İzmir'de depreme daha çok maruz olabilecek yerlerde birçok projeleri açıklıyoruz. Bunun peşinden koşuyoruz. Bunun da bir tek yolu var. Sağlam ve güvenli evlerin tek yolu kentsel dönüşüm. Bakanlık olarak biz her yerde duyuruda bulunuyoruz. ‘Gelin beraber yapalım. Hangi partiden olursanız olun hiç fark etmez. ‘Yeter ki gelin. Bu siyaset üstü bir durum. Bunu siyasete lütfen alet etmeyin’ diyoruz ama derdimizi de bir türlü anlatamıyoruz” dedi.
‘CHP’Lİ BAŞKANA SÖZ VERDİM, GELMEDİ’
Konuşmasının ardından yapım süreci devam eden Lavuar Alanı Projesi’nin şantiye sahasında incelemelerde bulunan Bakan Özhaseki, daha sonra Devrek ilçesine hareket etti. Özhaseki, Devrek Öğretmenevi’nde STK ve Sektör Temsilcileri Buluşması’na katıldı. Özhaseki burada yaptığı konuşmada da, bakan olarak kentsel dönüşüm çağrısı yaptıklarını ifade ederek, “Kentsel dönüşüm yapmak isteyen varsa gelsin A, B, C, E partili, kim gelirse gelsin, kapı açık. İstanbul'dan bir ilçe belediye başkanı gelmişti. Geçen bakanlık döneminde dedi ki ‘Abi, biliyorsun bizim orası çok deprem riski taşıyor.’ ‘Tamam, destek olacağım’ dedim. Söz verdim. ‘İlgili genel müdürlerimiz sana yol göstersinler’ dedim. Cumhuriyet Halk Partili bir belediye için, bakan yardımcımızı aradım. Dedim ki, yardım edin, teknik eleman verin, bak kentsel dönüşüm yapmak istiyormuş, ömrümde ilk defa gördüm. Bir Cumhuriyet Halk Partili belediye, kentsel dönüşüm yapmak istiyor. Kaçırmayın, destekleyelim, yapsın adam. Akşamüstü aklıma düştü. Bakan Yardımcısı Vedat Bey’i aradım, ‘Geldi mi, başkanımız?', dedim. Gelmediğini söyledi. Vazgeçti demek ki, dedim. İki gün sonra karşılaştığımız manzara şu; ellerinde pankartlar, Cumhuriyet Halk Partisi'nin Bakırköy ilçe teşkilatı, hanım ablalar beni protesto ediyorlar. ‘Haseki çek elini buradan. Rant var değil mi? Ne istiyorsun?’ ‘Allah sizi ıslah etsin’ dedim ya. Ben ne diyeyim? Bu nasıl bir anlayıştır? Nasıl bir mantıktır? Başkanlar gelmiş diyor ki ‘kentsel dönüşüm yapmak istiyorum.’ Başımın üstünde yerin var, diyorum. Hadi gel, seni destekleyeceğim. Ne istiyorsan yapacağız.’ Bırakıyor, gidiyor. 2 gün sonra oradaki parti örgütünü örgütlemiş, dışarıya göndermiş. Adamlar beni protesto ediyor, kadınlar. Ne dersiniz? Böyle bir anlayışla yürüyebilmek mümkün mü arkadaşlar? İş yapabilmek mümkün mü? Belediye başkanlarımızın, bütün dünyasının o belde olması lazım” diye konuştu.
Bakan Özhaseki, konuşmasının ardından Kütahya’daki iftar programına katılmak için kentten ayrıldı. (DHA)
FOTOĞRAFLI