Almanlar diyor ki ‘Aç oteli, geleceğiz’

Politik çevrelere yakın dostumuz “Almanya bizi veya en azından Akdeniz bölgemizi riskli bölge olmaktan çıkaracak ama kamuoyu baskısından çekiniyor. İspanya’da salgın ağırlaştı. Orayı turizme kapattılar. İspanya’yı kapatıp şu dar günde AB ülkesi olmayan Türkiye’yi açıyorlar eleştirisinden çekiniyorlar. Hatta Türkiye’ye karşı çekingen tavır alınmasında Fransa Devlet Başkanı Macron’un tutumu bile etkili olabilir” diyor. Ama sağduyulu, gerçeği gören Alman firmalar da var. Dev Alman turizm operatörü TUI, “Türkiye’nin Akdeniz bölgesini risk sınıfından çıkarın” diye bastırıyor.

Biz bunları yazarken, Alanya’da otelleri olan bir okurumuz aradı tesadüfen. “Oteli kapadım. Bu sezondan umudumu kesmiştim. Ama son günlerde baktım, her yıl gelen Almanlar baskı yapıyor. ‘Aç oteli, geleceğiz’ diyorlar. Ben de şaşırdım ne oldu diye. Kafam karıştı. Şimdilik oteli açmayı düşünüyorum. Çalışanlara haber saldım” diyordu telefonda. Durum böyle. Galiba tünelin sonundaki ışık hayal meyal de olsa göründü.

Almanlar gelirse herkes gelir.

Hayırlısı diyoruz.

Genç bir kadın gözüyle
‘MANİFESTO YENİ KUŞAĞA GÜVEN VERMEDİ’

KURULTAY sonrasında “CHP nereye gidiyor” sorusuna bağlı olarak genç bir kadın delegenin görüşlerini aktarıyoruz:

1- Parti içi demokrasi her geçen yıl daha fazla oturuyor. Yeterli mi, değil. Fakat emek vererek ilerleyecek.

Yeterli imzayı toplayamasa da İlhan Cihaner’in adaylığı parti içi demokrasi yürüyüşünün sembolü oldu.

2- Mansur Yavaş hariç tüm belediye başkanlarının PM’ye kendi adayını koymaya çalışması demokratik durmuyor. Ekrem İmamoğlu, Tunç Soyer ve Zeydan Karalar parti içinde siyasi hamleler yapmaya çalışıyor ama bu çabaları parti içi demokrasiye zarar verir.

3- Kılıçdaroğlu değişim istiyorsa parti içerisinden başlamalı. Milletvekili adaylarını ön seçimle, örgüt iradesine güvenerek belirlemeli.

4- Yeni kuşak seçmene yine hitap edemedi, manifestosu yeni kuşağa güven vermedi. Bundan sonraki tüm projelerinde daha yenilikçi yaklaşımlara ihtiyacı var.

5- İl, ilçe örgütleri, belediye başkanları ve parti üyelerinin her yerde benim adamım olsun anlayışını bırakıp yeni dönemin kuşağına hitap edecek katılımcı demokrasi sistemine destek vermesi gerekiyor. Yüzde 85 kentleşmiş bir ülkede, kırsal siyaset anlayışından uzaklaşmak gerekiyor. Nitelikli insanları siyasete katmadıkça mevcut sistemde ülkeye umut veremezler.

6- CHP’nin Atatürk’ün ‘evrensel demokrasi’ anlayışını devam ettirmesi gerekirken gerilediğini, yerelden küresele açılamadığını, toplum nezdinde güven kaybettiğini görüyoruz.

Ana resmi ve ana akıntıyı kaçırıyoruz, güncelin dışında ne yapmamız gerektiğini konuşamadılar.

Yeni bir hikâye yazabilecek mi, göreceğiz.

Sonuç: ‘Manifesto’ tabanda karşılık bulmuyor. Örgüt iradesiyle ve ortak kararla alınması gerekmiyor mu?

PAPA’DAN İSTANBUL İŞGALİNDE GÖTÜRÜLEN ESERLERİ BEKLİYORUZ

HÜRRİYET’te dün, Sultanahmet’teki tarihi tapu binasının Ayasofya Müzesi olacağı yazıldı. Çok güzel bir girişim. Sahip olmanız gereken bir Bizans-Doğu Roma müzesine ilk adım olur. İbadete tekrar açıldığında “İçim acıdı” diyen Papa, İstanbul’u işgal ettiklerinde yağmalayıp Vatikan’a götürdükleri tarihi ve dini eşyaları bu müzeye vererek ‘tarihi suçundan’ doğan günahını bir nebze olsun affettirip içini yumuşatabilir.  

Bülent AKARCALI
Eski milletvekili ve bakan

GÜNÜN SÖZÜ

“İKTİDAR fena halde şantaj halindedir. Muhalefet olup bitene, o da aynı familyadan, emperyal bir proje haline getirilmiş olarak çanak tutmaktadır. Uyan ey aydın, uyan!”    Tolga YARMAN

GÜRSEL EROL’UN BAŞARISI

CHP Parti Meclisi’nde en büyük başarıyı Gürsel Erol gösterdi. Genel başkanın listesinin dışında kalıp en fazla oyu sağlayan Gürsel Erol, genelde listenin dokuzuncusu oldu. Siyasete gençlik kollarında başladı. İnönü döneminde CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı oldu. Ön seçimle Tunceli milletvekili adayı oldu ve seçildi. 2018’de kendi isteğiyle Elazığ milletvekili adaylığına soyundu ve kazandı. Son kurultayda Kılıçdaroğlu tarafından değerlendirilmemesine karşın PM listesini delerek partide en büyük başarıyı gösteren isim oldu. Erol Kılıçdaroğlu’na muhalif bir isim değil, ama ‘muhalif’ tavırlarıyla öne çıkan bir parlamenter olarak biliniyor.

CHP PM listesinde ‘dışişleri’ uzmanı bir üyenin olmaması dikkat çekiyor. Eski Londra Büyükelçisi Ünal Çeviköz, Kılıçdaroğlu’nun listesinde yer almasına karşın seçilemedi. MYK’da dış politikadan sorumlu genel başkan yardımcılığına hangi ismin getirileceği merak konusu oldu.

MARDİN’E 9 AYDIR ÖRGÜT ATANMIYOR

MARDİN’de CHP il yönetim kurulu 9 ay önce görevden alındı, o tarihten beri de kongre yapılmadı. Bu nedenle Mardin kurultayda temsil edilmedi. Ancak görevden alınan Dr. Mahmut Duyan, kurultayı izledi. Yerine kimsenin atanmadığını, dokuz aydır Mardin’in örgütsüz kaldığını belirten Duyan, “Gelen giden partililer ve yerel sorunlarla ilgilenmek için her zaman parti binasını açıp akşamları kapatıyorum. Bütün ihtiyaçlarını da ben karşılıyorum. Yeter ki CHP’nin Mardin’de varlığı belli olsun” diyor.

Bu CHP tarihinde bir ilk. Dokuz aydır geçici bir il yönetimi atanıp kongre yapılması gerekmez mi?

Herhalde ‘genel merkez yanlısı’ kimse bulunamadı ki geçici bir yönetim oluşturulamadı.

Dr. Duyan, Van’dan Erzurum’a kadar bölgenin ‘en kıdemli’ CHP’lisi. İki dönem milletvekilliği, dört dönem PM üyeliği yaptı.12.09.2019 tarihinde saat 05.45’teki telgrafla başkan ve il yönetimi görevden alınırken, bunun bir devlet görevlisinin ‘talebiyle’ olmasına çok gücendiğini söylüyor kurultayda tanıdığı CHP’lilerle sohbetler ederken. Ne yazık ki her konuda ‘dik’ duran adamlar sevilmiyor.

Güneydoğu’da daha önce görevden alınan 9 ile örgüt atanırken, Mardin’e bu muamele neden!