İstanbul’un kendi kaynakları var

- Bu seçimde kampanyaların “yerel yarış” şeklinde geçmesini istiyorum.

Ardından iddiasını ortaya koydu:

- Seçilirsem, İstanbul’un yükünü “onlardan” almış olacağım.

Bugüne kadar kampanya çerçevesinde henüz uğrayamadığı 3-4 ilçe kaldığını belirtip, ekledi:

- Sokakta bir vatandaş bile bana kin duygusu ile bakınca üzülüyorum. Bu bir yerel yönetim yarışıdır. Vatandaşım bana neden kin duygusu ile baksın?

Sonra, vatandaşa kendi bakışını paylaştı:

- Her vatandaş benim için vatanseverdir.

Caddelerin, sokakların parti bayraklarıyla donatılmasına getirilen sınıra değindi:

- Parti bayrakları konusundaki yaklaşımı ben de doğru buluyorum. Yalnız, billboard’larda, bina duvarlarında kendimizi tanıtma şansımızın olması gerekir.

Cumhur İttifakı’nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım’ın imar tadilatlarıyla ilgili sözünü anımsattım:

- Yıldırım, “Benim döneminde meclisimizin öncelikli konusu imar tadilatı olmayacak. Sadece kamu çıkarı için imar tadilatı gündeme gelebilecek. Birilerinin kişisel çıkarı için imar tadilatı yapılmayacak” diyor. Sizin yaklaşımınız nasıl?

Şu yanıtı verdi:

- İmar konusunda yerel yönetimlerin net tavrı önceden belirlenen imar planlarıyla ortaya konulmalı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın şu sözüne dikkatini çektim:

- 4.5 yıl daha iktidardayım.

Seçilmesi halinde merkezi hükümetle aynı partiden olmamasının etkisine yaklaşımını merak ettim, 1994’e uzandı:

- Tayyip Bey İstanbul Belediye Başkanlığı döneminde farklı hükümetle muhatap oldu. Biz de yönetiriz. İstanbul’un kendi kaynaklarıyla hizmet etmek, iş yapmak mümkün.

31 Mart 2019’da sandıktan çıkacak sonuçlara göre erken genel seçimin gündeme gelebileceği iddialarını sordum, yanıtladı:

- Seçimlerin takviminde, asıl zamanında yapılmasından yanayım.

Beylikdüzü Belediye Başkanlığı günlerine işaret etti:

- Belediye başkanlığı tecrübesini çok önemsiyorum.

En iddialı olduğu yanını öğrenmek istedim, şu mesajı verdi:

- Yönetim anlayışım en iddialı olduğum yanımdır.

Binali Yıldırım, bakanlık, Başbakanlık ve TBMM Başkanlığı deneyimleriyle vatandaşa doğrudan dokunan projelerin yanı sıra daha makro bakışını ortaya koyuyor.

İstanbul’un milli gelirinin 5 yılda 300 milyar dolara çıkacağı, özel sektörün yatırımlarıyla 500 bin kişiye iş fırsatı doğacağı hedeflerini paylaşıyor.

İmamoğlu, yerel yönetimden gelen deneyimiyle daha çok ucuz ulaşım, su fiyatında indirim gibi vaatleri öne çıkarıyor.