Paylaş
Ucunda FIFA puanı var, 5 gün sonra resmi maça çıkacağız, ama yine de bir türlü yüzde yüz konsantrasyon sağlayamıyoruz şu müsabakalara. Dün de öyle bir gündü doğrusu. Antrenörünün daha taca çıkmamış topa sahanın içinde dokunup rakibe serbest vuruş hediye ettiği bir takım görmüş müydünüz daha önce?
Dün gördünüz işte. O takımın adı, Türkiye Milli Futbol Takımı...
Üsküp’te maça 4-2-3-1’le başladık; Olcay-Arda üst üste solda, Yunus sağda idi ilk devrede. Futbol adına hiçbir şey ortaya koymadığımız bir devrenin ardından 46’da 4-3-3’e döndük, yeni santraforumuz Yunus oldu.
Terim belli ki Yunus’u kendi pozisyonunda oynatmamaya yemin etmiş, gurbetçi futbolcunun 60’ta ezdiği bir topun ardından söylene söylene çıkardı onu zaten oyundan.
CİDDİYETSİZDİK
Son yarım saatte Cengiz ve Emre Mor’un girişiyle bir miktar hareketlendik ama saman alevi gibi parlayan birkaç cılız hücum dışında yine hiç giremedik oyuna. Makedonlar’ın iki golü ofsayt nedeniyle iptal edildi, dünya 136’ncısına karşı sahanın yıldızı kalecimiz Volkan Babacan’dı.
Maçın bizim için en faydalı olan tarafı sanırım rakibin gerçekten de stil olarak Kosovalılara benzemesiydi: Defansta çok serttiler. Hakem Todorov’un da göz yummasıyla kavga-dövüş yaptılar savunmayı. Duran toplara özel hazırlanmışlar, çok da başarıyla uyguladılar taktiklerini. Eğer dün geceden gereken dersleri alabilirsek pazar akşamı Kosova karşısına çok daha ciddi çıkarız herhalde. Çünkü Kosova karşısında bir ciddiyetsizliğin bedeli ağır olur kesinlikle.
Paylaş