Siyaset, hamaset

İSLAM İşbirliği Teşkilatı (İİT) Türkiye’nin çağrısıyla bugün İstanbul’da toplanıyor. Bu satırlar yazılırken Suudilerin ve uydularının katılıp katılmayacağı belli değildi. Bu saatten sonra katılsalar bile ‘mesafeli’ davrandıklarının mesajını vermiş oldular.

Haberin Devamı

İslam dünyasının bölünmüşlüğü Cemel ve Sıffin savaşlarından beri hem tarihsel hem güncel bir gerçektir. Sebebi de dini duyguların zayıf olması değildir, çağımızda modern entegrasyon kurumlarının İslam ülkelerinde neredeyse yok düzeyinde olmasıdır.

Müslümanlar hamaset yerine rasyonel zihniyetle bölgesel işbirliği kurumlarını geliştirmeye çalışmalıdır.

TÜRKİYE’NİN TAVRI

Bugünkü zirvede de hamasetten, büyük laflardan sakınılmalı, etkisi olabilecek pratik siyasi bir tavır arayışı zihinlere egemen olmalıdır.

Zirvede Kudüs’ün İsrail’in başkenti ilan edilmesi kınanacak, tepki gösterilecek...

Fakat Amerika ve İsrail’i kınama konusunda bir “ortak dil” bulunabilecek mi?!

Bunu hep birlikte göreceğiz.

Türkiye İslam ülkeleri arasındaki kutuplaşmalarda taraf olmaktan sakınmalı, bugünkü zirvede bir “kutup” ya da “uç” görüntüsü vermemeli, uzlaştırıcı, toparlayıcı bir diplomasiyle kendini göstermelidir.

Haberin Devamı

Ortadoğu uzmanı Galip Dalay, bölgede Suudilerin ve İran’ın müttefiki olan devletleri ve siyasi güçleri saydıktan sonra, Türkiye açısından sadece Katar’ın ismini veriyor! (Karar, 12 Aralık)

Keskin söylemli dış politikanın geldiği yer budur.

Sırf İslam dünyasına odaklanmak da doğru değil. İşte Avrupa da Trump’ın kararına karşı. Bunu vesile yaparak Avrupa ile ilişkilerimizi geliştirmeye bakmalıyız.

PUTİN DİPLOMASİ YAPIYOR

Hesaplı, kendi açısından rasyonel diplomasi deyince Putin’e dikkat edilmelidir. Kudüs kararını “kınadı” fakat çok sert sözler etmedi; elindeki kartların tamamını açmadı, bir kısmını olası gelişmeler için elinde tutuyor.

Putin Türkiye’ye gelmeden önce sabah Şam’da Esad’la buluştu. Belli ki Rus askeri çekilince Esad’ın nasıl sahaya hâkim olacağı ve nasıl bir Suriye kurulacağı konularını görüştü.

Putin, Şam’dan Amerika’nın ve İsrail’in has dostu Kahire’ye geçti; Sisi ile nükleer santral anlaşması için el sıkıştı.

Oradan akşam Ankara’ya geldi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüştü, Kudüs konusunda “benzer görüşler”i paylaştı. S-400 sistemiyle ilgili imzalar atılmadı fakat Rus ajansı “nihai belgenin yakın gelecekte Rusya’nın Türk tarafına gerekli krediyi açtıktan sonra imzalanacağını” duyurdu.

Haberin Devamı

RASYONEL DİPLOMASİ

Rus ajansı Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun “Artık Suriye rejimini tehdit olarak görmüyoruz” dediğini de duyurdu.

Esad Moskova sayesinde içsavaşın galibidir! PYD’nin yeni Suriye’de yerinin ne olacağı konusunda Moskova ve Esad hayli etkili olacak.

Keşke bütün politikamızı “Esad gitsin”e kilitlememiş olsaydık, değil mi?

Keşke Mısır’daki darbeyi haklı olarak eleştirirken ilişkileri kesme noktasına kadar götürmeseydik, değil mi?

Batı’yla ilişkilerimizde de daha fazla “keşke” dememek için, Türkiye’nin yüzlerce yıllık ittifak ilişkilerine, Anadolu jeopolitiğinin gereklerine, güvenlik ve ekonomi çıkarlarımıza göre “rasyonel” diplomasi tek doğru dış politika tarzıdır.

Haberin Devamı

Bugün İktidar, ideolojik çevrelerin ve muhalefetin baskılarına rağmen İsrail’le “ilişkileri kesme” yoluna gitmiyor. İktidarın bu davranışı doğrudur.

Kudüs’e elbette sahip çıkarken, böyle pek etkisi olmayacak ve kendimize zarar verecek davranışlardan sakınmak doğrudur. Hem niye bütün kartlarımızı açalım?

Yazarın Tüm Yazıları