Paylaş
Mesela bütçe üzerindeki denetim eksikliği.
İran’da tutuculukla reformculuk arasındaki müzmin gerilimin toplumsal protestolara dönüşmesinde bütçe denetimiyle ilgili sorunlar bardağı taşıran son damla oldu.
ŞEFFAFLIK VE DENETİM
Cumhurbaşkanı Ruhani 2017 seçimlerini yüzde 59 oyla kazandığında “radikalizm kaybetti, itidal kazandı” diye konuşmuştu.
Aşırılıktan uzak, reformist ve “itidal” yanlısı Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, 10 Aralık’ta İran Meclisi’ne 2018 bütçesini sunmuştu. “Şeffaflık” ve “halkın denetim hakkı” kavramlarına vurgu yapan Ruhani, ‘Devrim Muhafızları’nın bütçedeki paylarının İran ordusundan 3 kat büyük olduğunu açıkladı!
Ayetullahlar ve Müçtehitler yönetimindeki dini vakıfların bütçeden aldığı payı sınırlamak isteyen Ruhani, 2016’da bu vakıfların gelirlerine vergi koymuştu.
Anlaşılan, dini vakıflar konusunda bizde Sultan II. Mahmud’un yaptığı reformun çok yumuşağını 21. yüzyılda yapmak istiyordu.
Ruhani, Tahran Üniversitesi’ne 22 milyon dolar verilirken, “Hamaney Enstitüsü”ne 18 milyon dolar verildiğini de açıkladı.
İran halkı bütçenin bu yönlerini ilk defa duyuyordu.
HESAP VERİRLİK
Ruhani, bütçenin açıklanmayan kalemlerinden pay alanları Meclis kürsüsünde şöyle eleştiriyordu:
“Paralarını bir gün geciktirsek protesto ederlerdi, ama parayı nereye harcıyorsunuz diye sorsak cevap yok!”
Guguk devleti denilebilir ancak.
Bu noktada hukuk devletinin “şeffaflık” ve “hesap verirlik” ilkesinin ne kadar önemli olduğunu düşünmeliyiz.
Al Monitor Ruhani’nin şu sözlerini aktarıyor:
“Kimse hukukun üstünde değildir, Peygamberimiz bile buna özen göstermiştir... Camdan bir odada olmalıyız, spot ışıkları üzerimizde olmalı, herkes bizi gözlemlemelidir!”
Bu sözler hukuk devleti özlemidir.
Ama mevcut yapıda bütçede açıklanmayan ödenekler, Devrim Muhafızları gibi denetlenemeyen güçler, dokunulmayan teokratik vesayet kurumları!
Ruhani’nin açıklamaları sosyal medyada “fırtına” yarattığında Ruhani “Bu fırtınadan çok memnunum” diye tweet attı.
İRAN SAKİNLEŞMELİ
Ruhani sarıklı bir din adamıdır, aynı zamanda hukukçudur, Glasgow Üniversitesi’nde doktora yapmıştır. Rejimin içinden bir şahsiyettir fakat biliyor ki, rejim eğer “denetim ve denge” kurumları iyi işleyen bir “hukuk devleti” yönünde evrilmezse, İran’ın geleceği çok zordur, belki de karanlıktır.
Bu sebeple reformlar yapmak istiyor, ekonomiyi geliştirmek için dünya ile ilişkileri yumuşatmaya çalışıyor.
Demagog Ahmedinejad’ın popülizme batırdığı ekonomiyi rasyonalize etmek istiyor. Bunun da yolu bütçe, denetim, şeffaflık, rekabet, dışa açılma gibi politikalardır.
Fakat işi çok zor.
Rejime inançla ve menfaatle bağlı olanların Ruhani’den rahatsız olmaları kaçınılmazdı. Fakat “radikaller” hem emniyet, yargı ve Devrim Muhafızları gibi güçlere hem safiyetle “İmam Mehdi’nin naibi” olarak gördükleri Hamaney’e bağlanan kitlelere sahiptir!
Meşhed’deki protestoların Ruhani’ye karşı radikaller tarafından başlatıldığı ama kontrolden çıkarak rejime karşı protestoya dönüştüğü şeklindeki yorumlar doğru görünüyor.
Dün de rejim yanlıları sokağa çıktı!
İran’ın bir kaosa sürüklenmesi bütün bölgeyi vurur.
İran toparlanmalı, sakinleşmeli, “itidal”li bir tarzla reform yolunda devam etmeli.
Paylaş