Paylaş
Ordu içinde yasadışı örgütlenme!
Bu tablo bize “disiplin” ve “hiyerarşi” kavramlarının ordular için neden hayati derecede önemli olduğunu gösteriyor.
İster dini ister ideolojik ve siyasi saiklerle olsun ordunun disiplin ve hiyerarşisine uymayan yapılanmalar daima felaketlere yol açıyor.
Balkan Harbi’ndeki utanç verici mağlubiyetten, 15 Temmuz’daki utanç verici darbe girişimine kadar böyledir.
‘ABİLER’ HİYERARŞİSİ!
15 Temmuz hakkındaki iddianameleri akademik tez titizliğiyle inceleyen arkadaşımız Sedat Ergin, ordudaki FETÖ örgütlenmesiyle ilgili bilgilerin mahkeme evrakında kalmayıp kamuoyuna ulaşmasını sağladı. Mutlaka kitap haline getirilmesi gerekir.
Ergin’in yazdığına göre, mesela, Güvercinlik’ten kalkarak emniyeti, MİT’i, darbeye katılmayan askeri tesisleri bombalayan pilotlar...
Çoğu daha askeri liselerdeyken “abiler”e bağlanmış.
“Fethullah Gülen’e atfettikleri kutsiyet üzerinden yaptıkları her şeyin dinen de doğru olduğu yolundaki mutlak inanmışlıkla hareket ediyorlar...”
13 Temmuz’da bir “abi”nin evinde toplanıp namaz kıldıktan sonra 15 Temmuz’da yapılacak darbeyi konuşuyorlar.
DİSİPLİN VE HİYERARŞİ
Burada saygı duyulması gereken bireysel dindarlık söz konusu değildir; dini saiklerle siyasi bir amaç yani “devleti ele geçirme” amacı vardır.
Orduya anayasal olarak verilmiş “görev”e aykırı, ordunun kanunlarla belirlenmiş “disiplin” ve “hiyerarşi”sine aykırı bir yapılanma...
Orduda hukukun tanımladığı bu kavramların dışında dini, siyasi, ideolojik saiklerle farklı bir “görev”, farklı bir “disiplin” ve farklı bir “hiyerarşi” oluşmuş.
Ordularda görev, disiplin ve hiyerarşi kavramlarının böyle tahrip edilmesi bütün milletler için felaket kaynağıdır.
15 Temmuz’da Türkiye de felaketin eşiğinden döndü.
FETÖ’yü siyasi ve ahlaki açıdan eleştirip hukuki açıdan suçlamakla yetinmemeliyiz. Orduda asıl bu hukuka uygunluk kültürünü, görev, disiplin ve hiyerarşinin kanunlarla ve askeri geleneklerle belirlenmiş olmasını her şart altında vurgulamalıyız.
ORDUNUN YERİ
Ordu herhangi bir kamu kurumuna benzemez. Yetkili sivil siyasi otoriteye bağlıdır; genel görev tanımını oradan alır. Kendi içinde ise sivil siyasi otoritenin de asla müdahale etmemesi gereken bir iç işleyişi vardır. Tayin/terfi kuralları, askeri değerlendirme ilkeleri gibi.
FETÖ’nün Türk ordusundaki tayin/terfi kurallarını ihlal ederek adamlarını nasıl terfi ettirdiği görüldü.
Anayasal devletlerde siyasi otorite de ordunun iç işleyişine karışmaz.
Buna karşılık ordu da topluma ve siyasete müdahale edemez. Güvenlik konusunda endişeleri varsa, muhtıra vermez, görüşlerini sivil otoriteye sunar.
İlker Başbuğ 14 Nisan 2009’da Harp Akademilerinde basına açık verdiği konferansta, Huntington’un “Asker ve Devlet” kitabına da atıflar yaparak ordunun devlet içindeki yerini doğru tanımlamıştı: Sivil siyasi otoriteye bağlı fakat ordunun sırf askeri nitelikteki iç yapısına da siyasi otoritenin karışmaması.
Bu kültür bütün milletlerde acı tecrübelerle olgunlaşıyor.
Türkiye’de darbeler devri kapanmıştır. Darbeleri ve 15 Temmuz’u lanetlerken sözlerle ve çirkin afişlerle Türk Silahlı Kuvvetleri’ni rencide etmekten sakınmak gerekir.
Yarın devam edeceğim.
Paylaş