Paylaş
Siyasi kültürümüzde siyasi fikirleri 6 Ok, 9 Işık, şimdi de 7 İlke halinde formüle etme geleneği var.
Güncel ve iktidarda olduğu için AK Parti’nin “7 İlke”siyle, Uzakdoğu kalkınmalarına rehberlik eden ilkeleri mukayese etmenin yararlı olacağına inanıyorum.
İkisini de özetle görelim.
AK PARTİ’NİN 7 İLKESİ
1- Demokrat: AK Parti demokrattır, milli iradeyi, sandığı, milletin tercihlerini hep en üstte tutmuştur.
2- Cumhuriyetçi: Bir kişiye, bir zümreye hizmet değil; PKK gibi eli kanlı, FETÖ gibi milletimizin değerlerini istismar eden örgütlere değil, sadece cumhura dayanmış, millete teslim olmuştur.
3- Milli ve yerli: Attığı adımlarda, yaptığı icraatlarda şu veya bu gücün değil, sadece milletin ne dediğine bakmıştır.
4- Mazlumlardan yana: Dünyanın neresinde gözü yaşlı, zulme uğrayan mazlum varsa hepsine el uzatmıştır.
5- Muhafazakâr: Milletimizin tarihine, kültürüne, değerlerine saldırılmasına karşıdır, bu değerleri sımsıkı sahiplenir.
6- Kucaklayıcı: Ülkemizin bütünlüğüne ve milletimizin birliğine husumet göstermeyen herkesi, kökenine, meşrebine, inancına, kılığına bakmaksızın, hedefimiz 80 milyon vatandaşımızın gönlünü kazanmaktır.
7- Devrimci: Batı, ‘AK Parti, bir sessiz devrim gerçekleştirmiştir’ diyordu. Türkiye, Cumhuriyet döneminde en cesur, en ileri, en kapsamlı, en etkili değişimleri AK Parti hükümetleri döneminde yaşamıştır.
Bakalım parti bu ilkeleri irdelemek ve içeriğini zenginleştirmek için paneller, akademik çalışmalar yapacak mı?
UZAKDOĞU’DA 7 İLKE
Uzakdoğu kalkınmalarındaki ortak metotları araştıran Kishor Mahbubani’den çok özetleyerek aktarıyorum:
1- Piyasa ekonomisi: Bütün Asya Kaplanları dışa açık piyasa ekonomisini benimsiyor.
2- Bilim ve teknoloji: Asya Kaplanları’nın dünyaya yüksek teknoloji ihracatı1980’de yüzde 7 iken, 2000 yılında yüzde 25’e çıkmış; eğitim sayesinde.
3- Meritokrasi: Yani liyakat... Akrabalık, partizanlık falan yerine eğitim ve beceri ölçütü.
4- Pragmatizm: Çin’in reformist lideri Deng’in deyişiyle, kedinin rengi değil, fareyi yakalaması önemli.
5- Barış kültürü: Mahbubani Asya ülkeleri arasında kurulan çok sayıda ekonomik ve siyasi işbirliği kurumlarını örnek veriyor.
6- Hukuk devleti: Mahbubani Çin geleneğinde imparatorun üstün, hukukun araç olarak görüldüğünü, Batı’dan öğrenilen en önemli değerlerden birinin hukukun üstünlüğü olduğunu anlatıyor. Ekonomik mucizelerin buna dayandığını belirtiyor.
7- Eğitim: Mahbubani ‘Asyalılar üniversitenin değerini keşfetti’ diye yazıyor, rakamlar veriyor...
MODERNLEŞME FARKLARI
Uzakdoğu modernleşmelerinde siyasi, felsefi ya da ideolojik değerlerden ziyade, kalkınma ve gelişmenin pratiğine dönük kuralların önemsendiği belli. Bu sebepten, kedinin rengine (ideoloji, hayat tarzı vs) değil fareyi yakalama becerisine bakıyorlar.
Onun için pragmatizm, meritokrasi (liyakat), eğitim, teknoloji önemli bir zihniyet formasyonudur.
Benim özellikle dikkat ettiğim husus “hukuk devleti”dir. Bizdeki formülasyon geleneğinde hiçbir siyasetin aklına gelmemiş olması ilginç değil mi?
Uzakdoğu’da Japonya ve Güney Kore dışında demokrasi yok. Otoriter rejimler ama ticari ve sosyal ilişkilerde “hukuk düzeni” var.
AK Parti’nin ilkelerinde “demokrasi” var ama “milli irade” ve “sandık” vurgulu bir demokrasi. Halbuki demokrasi aynı zamanda hukuk devleti ve özgürlükçü olma vasıflarının da vurgulanmasını gerektirir.
Netice: İktisat tarihçisi Mısırlı Charles Issawi 1982’de yayınladığı “An Economic History of Middle East...” adlı kitabında, Orta ve Uzakdoğu kültürlerinde modernleşmenin farklı önceliklerle algılandığını anlatır. (s. 158 vd.)
“Renk” unsuruna daha bir önem verdiğimiz şeklinde özetleyebilirim.
Başarılarımız az değil ama artık renklerin, soyut kavramların, ideolojik beyanların kavgalarını sakinleştirip, liyakat sistemini, hukukun üstünlüğünü, bilim ve eğitimin önemini en yüksek ilkeler arasında saymamız gerekmiyor mu?
Paylaş