Paylaş
Karttaki “Hayatımda ilk defa konuşan gitar görüyorum” tweet’inin altında şu yazıyordu: “Gelin, Yavuz ve Kerim’in hikayesini onları tanımayan herkese ulaştıralım.”
Haklılardı...
Yavuz Çetin’in grup ve solo kariyeri hakkında bilgim vardı ama 1960’larda Jimi Hendrix’le çalışma fırsatı bulan, Amerika’da parmakla gösterilen bir davulcu olan Kerim Çaplı’yla ilgili pek fikrim yoktu.
Jenerasyon farkıyla bu yetenekleri kaçırmışım.
Gösterime girerken Amy Winehouse’u konu alan “Amy”i izlerken üzüldüğüm kadar üzüleceğimi tahmin ediyordum elbet... Ama fazlası oldu. Çaplı’yı hiç tanımamış olduğum gerçeği belgesel boyunca tokat gibi yüzüme vuruldu!
Grup arkadaşları Batu Mutlugil ve Sunay Özgür başta olmak üzere en yakın arkadaşlarından bu iki ünlü ismi dinlemek resmen acı verdi. Hele bir de çocukları konuştuğunda...
İyi müzisyenler konusunda ülkece sınıfta kalıyoruz.
Dijital platform alışkanlıkları yüzünden, albümlerde çalan müzisyenlerin de adını bilmez olduk. Nice yeteneği tanımadan kaybediyoruz.
“Blue” belki de tanımadığımız birçok isimle tanışmak için bir kapı aralıyordur.
12 yıl sonra yeniden
“Bu Sabahların Bir Anlamı Olmalı” diyorsanız sıkı durun; Deniz Özbey ve Tuğrul Akyüz’ün kurduğu “Vega” 12 yıl aradan sonra yeni albüm kayıtlarını tamamladı. Şubat ayında vokal kayıtlarının bittiği haberini Özbey’den aldığımızda sevinmiştik.
Direc-t grubu da 4 yıl sonra yeni albüm için kolları sıvadı.
Her iki grubu da daha önce maNga, Emre Aydın ve Gripin’den bildiğimiz menajer Hadi Elazzi yönetecek.
Gripin demişken, bir iyi haber de o cepheden gelsin: Grup 5 yıllık suskunluktan sonra yeni albümünü tamamlandı.
Çalışma sonbaharda çıkacak. Alışılagelmiş Gripin çizgisinde hüzünlü bir albüm kapıda...
Cesur ve Güzel tercihler
Kanat Atkaya, geçen aylarda Türk alternatif müziğinde “yeni dalga” diye tanımladığı bir akımdan bahsetti.
Yeni dalgacılar listesi Kalben, Jakuzi, Palmiyeler, Adamlar gibi son dönemin önemli müzik üreticileri. Pop müzik ağırlıklı sektörde sessiz ve derinden ilerleyen isimler bunlar...
Sonunda derin ilerleyiş meyvelerini verdi. Her nasıl olduysa, Türk dizileri genele henüz yayılmamış bu yeni dalga müzisyenlerin farkına vardı. Aynen “Cesur ve Güzel” gibi... Müziklerini Toygar Işıklı’nın yaptığı dizide bu harici şarkılar gittikçe daha çok kullanılır, haliyle de daha çok tanınır oldu.
Gökçe Kılınçer’in ardından Ceyl’an Ertem, Can Güngör, Cihan Mürtezaoğlu gibi yeni isimlerin şarkılarını TV izleyicisiyle buluşturan dizi ekibini ne kadar tebrik etsek az...
Bu karışıma hazırlanın
Zorlu PSM’nin Mix Festival’inin ikincisi yolda. Geçen yıl eylül ayında yapılan festivalde her telden müzik dinlenmiş, güzel kahveler içilmiş, plak alışverişi yapılmıştı.
Bu yıl festival tarihi 15-16 Aralık olarak belirlendi. Plak pazarı, bit pazarı ve sergilerin de yer alması planlanan organizasyon, kolay ulaşım ve her türden müziğe ev sahipliği yapması açısından merakla beklenen festivallerden biri olacağa benziyor.
İbre single diyor
Röportajlarda ben de “Single single nereye kadar, ne zaman albüm?” diye hafif isyan tadında sorarım ama...
Kabullenmek gerek, dünya albüm olayını bir kenara bırakıp da single’a döneli uzun zaman oldu.
Taktik belli...
Bir şarkı çıkar, o bir yürüsün, dinlensin, sonra yeni şarkı...
Dört beş şarkı oldu mu birkaç şarkı daha ekle ve hop işte albüm senin elinde.
Amerika stili bu pazarlama taktiği ülkemizde de kabul gördü.
Albüm satışları düşünce dijital platformlarda yeni yöntem tuttu.
Albüm başlı başına büyük bir maliyet.
Artık öyle konsept albümlerin hayaline kapılmayalım... Pollyannacılık yapıp, albümlerde dinleyicinin es geçtiği şarkı kalmayacak da diyebiliriz.
Piyasa single diye tuttururken, analog müzik yerinde saymadı tabii. Özellikle Domuz Records’un kaset baskıları, retro özlemi çekenlerin gözbebeği.
Jakuzi ve Özgün Semerci’nin kasetleri halihazırda mevcut.
Plak şirketinin bu kaset atağı başka isimlerle sürecek gibi gözüküyor.
Paylaş