Vefat ve ağır hasta sayılarında ürkütücü artış

Tartışma, ‘Yeni Şafak’ gazetesi yazarı Mehmet Acet’in geçenlerde köşesinde yazdıklarıyla patlak verdi.

Haberin Devamı

Acet, Sağlık Bakanlığı’nın COVID-19 salgınıyla ilgili olarak kamuoyuyla yaptığı günlük paylaşımlarda bir yöntem değişikliğine giderek, artık testi ‘pozitif’ çıkanların sayısını değil, yalnızca hastaneye yatırılanları anlatan ‘hasta sayısı’nı açıkladığını yazdı.

Salgının geçen mart ayında patlak vermesinden sonra Sağlık Bakanlığı’nın her akşam ‘yeni vaka’ diye açıkladığı sayı, testi o gün ‘pozitif’ çıkan kişilerin toplamını yansıtıyordu. Kamuoyu, bunu başından beri böyle biliyor.

Acet’in 19 Eylül tarihinde yayımlanan yazısı ise en azından 29 Temmuz tarihinden bu yana, yani yaklaşık iki aydır durumun böyle olmadığını ileri sürüyor. Acet, 23 Eylül tarihinde ikinci bir yazı yazarak açıklanan ‘yeni hasta’ sayısının o gün “hastanede tedavi altına alınanların sayısını yansıttığını” vurguladı.

Haberin Devamı

Bu ifadelerden testi ‘pozitif’ olup hastaneye yatırılmadan evde tedavisi yapılan hastaların sayısının rakamlara yansıtılmadığı gibi bir anlam çıkıyor.

PROF. CEYHAN’IN BAKANLIĞA SORUSU

Bu haberler üzerine Türk kamuoyunun COVID-19 konusundaki açıklamalarını yakından izlediği bir isim olan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Mehmet Ceyhan, Sağlık Bakanlığı’nı arayarak durumun gerçekten basına yansıdığı gibi olup olmadığını sormuş.

Ne yanıt almış dersiniz?

Dün görüştüğüm Prof. Ceyhan, bana şunları söyledi:

Bu haberler Sağlık Bakanlığı tarafından tekzip edilmedi. Bunun üzerine Sağlık Bakanlığı’nın bir yetkilisini aradım ve her akşam açıklanan ‘yeni hasta’ sayısının günlük hastaneye yatanların sayısı olduğunu sordum. Bana ‘Tam anlamıyla öyle değil’ şeklinde bir yanıt verildi.”

Açıklanan bu sayının tam olarak ne anlama geldiği sorusuna kamuoyu karşısında açıklık getirilmeli ki, bizler de değerlendirmelerimizi ona göre yapalımdiye ekledi Prof. Ceyhan.

Bu konuya açıklık getirilmesi için dün Sağlık Bakanlığı’na yönelttiğim sorulara ben de net bir yanıt alamadım.

VAKA-HASTA SAYISINDA BELİRSİZLİK YAŞANIYOR

Durun, iş burada bitmedi. ‘Yeni vaka mı-yeni hasta mı’ meselesinde kafamı daha da karıştıran bir tablo ortaya çıktı.

Haberin Devamı

Şöyle ki: Sağlık Bakanlığı’nın web sitesine girip, buradaki ayrıntılı ‘Günlük COVID-19 Durum Raporları’na baktığımda, gerçekten de ‘yeni hasta’ ifadesi yer alıyor. Geriye dönük kontrol ettim, 15 Eylül’e kadar ‘yeni vaka’ diye girilmiş, 16 Eylül’den itibaren bunun yerine ‘yeni hasta’ denmeye başlanmış.

Vefat ve ağır hasta sayılarında ürkütücü artış

Sağlık Bakanlığı’nın web sitesindeki bir diğer veri kaynağı olan ‘Genel Koronavirüs Tablosu’na göz gezdirdiğimde yine ‘Bugünkü Hasta Sayısı’ başlığı ile karşılaştım. Buradaki toplu tabloda geçen mart ayına kadar geriye giden günlük hastalar-vakaların hepsi bu başlığın altına konmuş. Eğer ‘yeni hasta’ ‘yeni vaka’dan başka bir kategori ise burada hepsi birbirine karışmış sizin anlayacağınız.

Haberin Devamı

Bir de sağlık bakanı Fahrettin Koca’nın salgının günlük seyrine ilişkin yaptığı tweet paylaşımları var. Koca, 28 Temmuz’daki tweet mesajında ‘günlük vaka sayısı’nı, 29 Temmuz’dan sonra ise ‘günlük hasta sayısı’nı açıklamış.

Şimdi kafanızı daha da karıştıracak bir durum. Cep telefonumdan Sağlık Bakanlığı’nın ‘Hayat Eve Sığar’ uygulamasına girerek, içindeki ‘güncel istatistik’ başlığını tıkladım. Karşıma 17 Eylül Pazar gününün verileri çıktı. Burada bakanlığın web sitesinden farklı bir şekilde ‘Bugün Vaka Sayısı’ çıktı. Vakaya dönmüş olduk.

Yani bakanlığın bazı paylaşımlarında ‘vaka’ deniyor, bazı paylaşımlarında ‘hasta’...

Hangisi, hangi veriyi yansıtıyor, hangi durumu anlatıyor, ne yazık ki bu soruların yanıtlarıyla ilgili bir belirsizlik söz konusu. En azından bir standardizasyonun olmadığı aşikâr.

Haberin Devamı

AĞIR HASTA VE VEFAT SAYILARINDA ÜRKÜTÜCÜ TIRMANIŞ

Bu durumda ‘yeni vaka’ ya da ‘yeni hasta’ rakamları üzerinden sağlıklı bir değerlendirme yapabilme imkânına sahip değilim. Zaten daha önceki yazılarımda da bu sayılara belli çekincelerle yaklaştığımı belirtmiştim. Ben de bunun üzerine salgının seyrini analiz edebilmek için Sağlık Bakanlığı’nın günlük paylaştığı ‘ağır hasta’ ve ‘vefat’ sayılarını esas almaya karar verdim.

Hatırlanacağı gibi, 29 Temmuz tarihinden itibaren Sağlık Bakanlığı ‘yoğun bakım’ ve ‘entübe edilen hasta’ sayısını açıklamayı bırakarak, yerine ‘ağır hasta’ diye bir kategori açıklamaya başladı. İlk paylaşımda 29 Temmuz itibarıyla bu sayı 542 idi. Önceki günkü açıklamaya baktığımda ‘ağır hasta’ sayısı 1.583’e çıkmıştı. Bir başka anlatımla, ağır hastaların sayısı iki ay içinde yaklaşık üç kat artmış. Bu çok ciddi bir artış oranı.

Haberin Devamı

Vefat sayısı da ürkütücü. Bakanlığın kamuoyunu bilgilendirme formatını değiştirdiği 29 Temmuz günü COVID-19’dan vefat eden hasta sayısı 14’tü. Dün vefat eden vatandaşlarımızın sayısı 65 olarak açıklandı. Bu arada 27 Temmuz’da başlayan hafta içinde vefat edenlerin toplamı 115’ti.  Geçen hafta kaybettiğimiz vatandaşlarımızın toplam sayısı ise 491 oldu. Neresinden bakılırsa bakılsın dört kattan da yüksek bir artış söz konusu.

Daha eski verilerle karşılaştırdığımızda, geçen haftaki 491 vefat toplamıyla mayıs ayı başına döndüğümüzü söylemek mümkün. 27 Nisan-3 Mayıs haftasında toplam vefat sayısı 592, bir sonraki 4-10 Mayıs haftasında ise 389’di. Bu arada, dün akşam açıklanan 65 yeni ölüm vakasıyla birlikte salgında hayatını kaybeden vatandaşlarımızın toplam sayısı dün 8 bin eşiğini geçerek 8 bin 62 oldu.

SALGIN DALGASI YÜKSELİYOR

Bugünkü köşe yazımızı tamamlayan iki grafiğe baktığımızda, geçen ağustos ayın başından itibaren her iki kategoride de –yani hem vefatlarda hem de ağır hastaların sayısında- eğrinin düzenli bir şekilde tırmanmakta olduğunu görüyoruz.

Ne yazık ki, vaka sayılarıyla ilgili değerlendirebileceğimiz sağlıklı verilere sahip olmaktan şu noktada uzağız. Ancak bakanlığın açıkladığı ağır hasta ve vefat sayıları bile salgının çok tehlikeli bir dalgaya dönüşmüş olduğuna işaret ediyor.

COVID-19 tehdidinin bu yükselişi karşısında vaka sayılarıyla ilgili belirsizliğin giderilerek konuya açıklık getirilmesi, pandemiyle mücadelede toplumun güveninin sağlanması bakımından hayati önemdedir. 

Yazarın Tüm Yazıları